8 Şubat 1919 İstanbul
Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’ndan 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi’ni imzalayarak ve yenilgiyi kabul etmesinden kısa bir süre sonra, İşgal Kuvvetleri Kumandanı olarak İstanbul'a tayin olan Fransız General Louis Franchetd'Espèrey, 8 Şubat 1919 günü atıyla Türk Bayrağı'nın üzerinden geçerek yapmış olduğu sözde gövde gösterisi ile İstanbul'a girdi.
ilk işgal bu olsa da 16 Mart1920tarihinde Mızıka Karakolu'na baskın düzenleyen işgal kuvvetleri Harbiye ve Bahriye nezaretlerini, posta idaresi ve operasyonel Osmanlı kurumlarını tamamen kontrol altına almak suretiyle İtilaf kuvvetleri ikinci defa ve resmen İstanbul'u işgaletmiş ve işgali 6 Ekim 1923’e kadardevam etmiştir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından 19 Mayıs 1919’da fitili ateşlenen ve olağanüstü gayretlerle yürütülen Millî Mücadele'nin zafer ile sonuçlanması ve 9 Eylül 1922'de düşmanın İzmir'de denize dökülmesinin ardından;4 yıl 10 ay 23 gün işgal altında kalan İstanbul, 6 Ekim 1923 günü Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu’nun şehre girmesi ile işgalden kurtarılmıştır.
8 Şubat 1921 Gaziantep
Mondros Mütarekesi’nin ardından işgale uğrayan vatan toprakları gibi Antep de işgal edilmiştir.
17 Aralık 1918’de önce İngilizlerce işgal edilen Antep, 5 Kasım 1919'da Fransızlara bırakılmıştır. İşgal karşısında Antep halkı, düşmanın zulmüne büyük bir mücadele örneği sergileyerek adlarını tarihe altın harflerle yazdırmışlardır.
Fransız kuvvetleri ile kahramanca mücadele eden Karayılan Çetesi, 1920 yılının Ocak ayında Fransızların bir süvari birliğini pusuya düşürmesi örneğinde olduğu gibi Karayılan, 24 Mayıs 1920 tarihinde şehit olana kadar düşmanın korkulu rüyası, kabusu olmuştur.
Bir diğer büyük kahraman Şahinbey'in "Fransızlar Antep’i esir edecekler öylemi?" diyerek, silahı omuzuna alıp, etrafına topladığı 200 yiğit Antepli ile Kilis yolunu kapatmış ve "Düşman cesedimi çiğnemeden Antep’e giremez" diyerek Antep-Kilis hattında Şahinbey liderliğinde işgale karşı büyük bir savunma başlatılmıştır.
28 Mart 1920'de Şahin Bey'in şehit edilmesinden sonra büyük çatışmalara sahne olan Antep'te 1 Nisan 1920'den 7 Şubat 1921'e kadar Fransızlara karşı büyük direniş başlamıştır; fakat maalesef bu direniş düşmanın yoğun baskısı karşısında kırılmış ve Türk Askerlerinin de geri çekilmek zorunda kalması üzerine Fransızlar 9 Şubat 1921'de şehre hâkim olmuştur. Nihayetinde 20 Ekim 1921 tarihinde Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşması'nın ardından Fransız askerleri 25 Aralık 1921 günü şehri boşaltmıştır.
6347 evladını şehit veren Antepliler hiçbir yerden yardım ve destek almadan “Ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum” inancıyla ve kendi gücüyle işgale karşı 10 ay direnen Antep için
6 Şubat 1921 tarihide Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantısında, Bakanlar Kurulu Başkanı ve Milli Savunma Bakanı Fevzi Çakmak,Meclis Başkanlığına, Antep isminin Gaziantep olarak değiştirilmesini kapsayan bir önerge sunmuştur.
Kabul gören kanun teklifi ile Antep'e GAZİ unvanı verildi ve GAZİANTEP ismi 8 Şubat 1921 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu vesileyle Gaziantepli vatandaşlarımızın GAZİLİK günlerini kutluyorum.
Olağanüstü şartlarda yürütülen Millî Mücadelenin eşsiz Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını, vatan kurtulsun diye canlarından vaz geçerek toprağa düşen aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.
Ancak savaş ve işgal yıllarında düşmanla iş birliği yaparak cephe gerisindeki Türk Milleti'ne yapılan tecavüzleri, zulümleri ve bin bir türlü eziyetlerle soykırım yapan Ermeni çetelerini, Rum çetelerini ve hain bütün çetelerin yaptıklarını görmezden gelerek sözde Ermeni soykırım yalanlarını destekleyenleri tarihe havale ediyorum.
Derleyen
İsmail CİNGÖZ
Uluslararası Siyaset Uzmanı
BULTÜRK Ankara Temsilcisi
TDPB Basın Kulübü Başkanı
cingozismail01@gmail.com