31 Mart seçimleri değerlendirmeleri yapılırken genelde, eski konumlardan yoka çıkılıyor, dünlerle, karşılaştırılıyor.Ancak bugün, zaman, siyaset anlayışı, yöneten, yönetilen, aktörler farklı. Dünün siyaset anlayışı, bugüne çözüm getirilemez, ancak, ders almak için bir kaynak olabilir.Rahmetli Demirel” dünün güneşi ile bugünün çamaşırları kurutulmaz” derdi.Her ne kadar,taklit durumları olsa da,bu gerçekleri görmek gerekir.Bu seçimin kaybedeni belli, cumhur iktidarı resmi, gayri resmi ortakları. Asıl kazananın bu ilgiyi, başarıyı sürdürebilmesi önemli. Oy kullananlar bu seçimde, iktidara uyarı, ders, tüm olumsuzluklar, adaletsizlikler, keyfi ve baskıcı uygulamalar, ekonomik çöküş, halkın olağan üstü fakirleşmesi neticesinde, duygusallık ve ideolojik mantığın ötesinde,realist bir tercih yaptı. İktidara da ders verdi, yanılttı.
Sola gitme günah, sağdan git,imanını kurtar diyen iki yüzlülere, türleri meçhul güç fetvacılarına, demokrasi tokatı vurdu, korkuları yok etti. Bütün devlet imkanlarını hukuksuz kullananlara karşı direnç gösterdi. Ümitleri artırdı. Dinsel ve ideolojik düşünceyi siyasi çıkar için kullananlara ters etki yaptı.Halkın tercihte arayışı aslında,muhalefetin ölçüsü ve güvenirliği idi. Gecikme bundan olabilirdi sanki. Umulmadık anda doğru tercih kimini batırır, kimini yeşertir.Asıl bundan sonra kazanılmış belediyeler, haramzadeleri, yolsuzlukları, ortaya çıkartarak, saydamlık, yasal yönetim, adalet,adil yönetimle,mahallecilikten kurtulursa ve refah düzeyini artırırsa, siyasetin başarısını devam ettirebilir. Bunda başarı sağlayamaz ise de, Akp ye dönüş olmaz, merkezde, kabul alanları geniş, yeni bir siyaset çıkabilir. Bu siyaset geleneksel ve duygusal, ideolojik yapılanmadan uzak, insan merkezli, bir yaşam tarzını ele alan,yasal ve rasyonel bir anlayışı, temsil edebilen bir yapıda olmalıdır.
Artık beşeri ilişkilerde,çağa göre gelişim, herkesin,katılımda olabileceği bir tercihin,odak noktası olmalıdır. Pahalı ve külfetli bir siyaset anlayışı ülkeye değil, şahıslara zenginlik yaratıyor. Hizmet yerine servet düşkünlüğü , kutuplaştırma ve düşmanlıklar,siyaseti kirletti.Siyasette dijital bir anlayışla, yereldeki şatafatlı binalar, temsili alanlardan çıkarılmalıdır.
Siyasette temsilcilere sınır getirilmelidir.
Yasal düzenlemelerle bu gerçekleşmelidir. Denetim, denge kurumları, her alanda güçlendirilmelidir. Siyaset kutsalların ve ideolojilerin, etkisinden kurtarılmalıdır. Liyakat, yasallık, ahlak ön planda olmalıdır.İnsanları ayırarak, genç, yaşlı, kadın diyerek, kotalar koymak, bu kesimlere de saygı getirmez. Her kesimin,siyaseti, kabiliyet ve beceri alanına göre, yapabileceği imkan ve ortamlar sağlanmalıdır. Siyaset, insanların mutluluğunu, refahını, hak ve özgürlüklerini, güvencesini,sağlayabilecek üretim alanları olmalıdır. Saray şatafatları, soy, yandaş rantçıları, kayırmacılık ve yağmalamacılık alanları, kesinlikle siyasetin meşru, mücadele alanları, olmalıdır.
Gelecek,ortak iyide birleşmeye vesile olsun.Yaşanabilir bir Türkiye, akıl, bilim,saydamlık, adalet, demokrasi ve ahlak rehberliğinde yeşersin. Keyfilik olmasın, zulüm olmasın, hukuk hakim olsun.Geçmişin kirli yüklerini taşıma yerine, geleceğin aydınlık günlerine, bilginler kadrosuyla ve meclisi ile erişmek, hepimize düşen görev olsun
Kemal ALBAYRAK