Görseldeki üniformalı kişi, Yunanistan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dimitrios Choupis. Yanındaki ise Fener Rum Patriği Bartholomeos. El sıkışıyorlar. Gülüyorlar. Patrik, Generale bir "harita" hediye ediyor. Harita dediysek, basit bir hatıra değil bu. Üzerinde Türkiye’nin Trakya toprakları ve İstanbul, Yunanistan sınırları içinde gösterilmiş.
Bu yalnızca bir hediye değil, alenen bir mesaj!
Ve bu mesaj, yalnızca Türkiye’ye değil, Türk milletinin tarihine, sabrına ve geleceğine gönderilmiş gizli bir tehdittir.
Tarihin Tozlu Sayfalarından Bize Bakan Yüzsüzlük
Bin yıllık rüyaların peşinden koşan bir zihniyetle karşı karşıyayız.
Ama unutuyorlar:
Türkler sadece yüz yıl önce değil, bin yıl boyunca bu toprakların hakimi, koruyucusu, fatihi oldu.
Onlar için geri dönmeleri gereken tarih bin yıl öncesi olabilir. Bizim içinse sadece 200 yıl geriye bakmak yeterlidir. Çünkü Osmanlı biziz. Tarih biziz. İstanbul bizimdir.
Yunanistan Genelkurmay Başkanı’nın bu ziyareti, masum bir dini temas değil, açık bir jeopolitik manevradır.
Bartholomeos’un elindeki harita ise sadece bir kağıt değil, geçmişten gelen küstah bir mirasın bugünkü yansımasıdır.
Sessizlik Teslimiyet Değildir
Türk medyası bu hadiseyi büyük manşetlerle görmedi. Belki birçoğumuzun gözünden de kaçtı. Ama bu satırlar bir uyarıdır. Tarih not alsın diye değil, millet uyanık olsun diye yazılmıştır.
Bir papaz, Türkiye Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü hedef alıyor.
Bir general, Türk milletine gözdağı verircesine bu oyunun parçası oluyor.
Ne adına?
Hangi kutsallık, hangi inanç, hangi insanlık anlayışı; başka bir ülkenin toprağını kendi malı gibi gösterme cüretini verir?
Ey Bartholomeos!
Burası senin maneviyatın için misafir olduğun topraklardır.
Ama unutma! Türk sabırlıdır, misafirperverdir, hoşgörülüdür.
Ne var ki sabrı sınanırsa; tarihte nice imparatorlukların nasıl tarihe gömüldüğünü herkese hatırlatır.
Biz uyarırız.
Biz bağırmayız.
Ama biz konuşursak... yaparız.
Son Söz Yerine:
Ey dünya, ey komşular…
Her adımınız not alınır.
Her oyunuzu görürüz.
Haritalarla, kuklalarla, kışkırtmalarla Türk milletinin sabrını test etmeyin.
Çünkü biz harita çizmeyiz…
Biz tarihin kendisini yazarız!
(Tarihin gölgesinde, bugünün nöbetinde bir Türk yazısı)
Rafet Ulutürk