“ GÖYÇE ZENGEZUR ÜNİVERSİTESİ” online bir üniversitesidir. Uluslararası tanınan bir üniversite olduğu iddia ediliyor. Bu eğitim kurumunu tanımak isterim. Hangi devletler tanıyor, Hangi ülkeler tanımıyor, bilmek isterim. Eğer ciddi bir kurum ise ; dostlarıma önerebilirim. İlgili görevliler yeterli belge gönderebilirse sevinirim.
Gelelim yazımın başlığına! Yunanlı bakanlar çıldırmış ; olmadık herzeler yiyorlar. Adamlar hayal görüyorlar. Hayallerinde bile ciddiler. Alışmış kudurmuşluktan beterdir. Kurulma aşamasında bile aynı herzeleri yediler. Eşi görülmedik vahşetleri işlediler.
Özellikle Girit adasındaki soy kırım dillere destandır. Adamlar başkaları uğruna gebermeyi huy edinmişler. Yine başkaları uğruna gebermek için Anadolu’ya çıktılar . Yine olmadık vahşetler sergilediler. Önceki birçok yazımda örneklendirmiştim.
Sahiplerine göre havlıyorlar! Başta ABD olmak üzere düşmanlarımız son hazırlıklarını tamamlamak üzereler. Baskın tarzında bir savaşa hazırlanıyorlar. Eşzamanlı olarak; batıdan Yunanistan-Doğudan Ermenistan- güneyden PKK ve Suriye ile saldırmayı düşünüyorlar.
İçeriden ise Kürt kartını sürmeyi düşünüyorlar. Diğer azınlıklardan da yararlanmayı arzuluyorlar. Böylece aslanı fareye boğdurabileceklerini düşünüyorlar. Anadolu’yu ateşe boğarak yakıp yıkabileceklerini hesaplıyorlar.
1915 vahşetini tekrarlayabileceklerini var sayıyorlar. Eğer hazırlıklarımızı vaktinde tamamlayamazsak adamların hayalleri gerçeğe dönüşür. ABD- İngiliz başta olmak üzere tüm vahşileri kapımızda bulacağımızdan şüphe duymamak gerek.
“Simalara rengarenk, ortada bir hadise var oda vahşetler denk” mısralarını tekrarlamak zorunda kalabiliriz. ”Ölüm indirmede gökler! Ölü püskürmede yerler.” Bu manzarayı yeniden görmek istemiyorsak ;Türk-Öğün-Çalış- Güven! İfadelerinin gereğini çok hızla yerine getirmeliyiz.
Turizm adına bizim olan adalara “Yunan adaları “ diyenleri lanetliyorum. Yunanlılar Türklerden kebap yapmayı kafalarına koymuşlar. Yunan severleri lanetlemek ve ekarte etmek zorunluluğumuz var. Bizim olan adalara pasaportsuz gideceğimiz günler belki yarın; belki yarından da yakın!
Devlet yöneticilerimizin tüm bunlara dikkat ettiklerine eminim. Gelen istihbaratları kesinleştirdiğimizde; onların düşündükleri baskın tarzını bizler uygulasak kıyamet mi kopar! Trakya bölgesinden girişim düzenlemek ; Arnavutluk’u güçlendirmek; ve diğer şeyleri hareketlendirmek iyi olsa gerek.
Diğer bir deyişle ; göze göz dişe diş! Türk dünyasının daha etkin olması için gereklerinin yapıldığına eminim. Siyasal İslamcılar aklını başına almalıdır. Bırakın İslam dünyasından destek almayı! Düşmanlarımızdan uzak dursunlar bize yeter! Tarihten ders almak gerek.
Düşmanlarımızdan endişe etmeyi düşman faaliyetlerinden endişelenmeyi bir tarafa bırakmalı kendi işimize bakmalıyız! Önemli olan bizim ne yaptığımız- ne düşündüğümüzdür!
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları; Tarihten ders alan- gecikmeyen- geleceğine hazırlanan etkili ve yetkili olanları üzerine olsun vesselam!
LÜTFULLAH KALELİ