“Namus ne zamandan beri kadın cinayeti olmuş”
Bu sözler geçtiğimiz günlerde eski eşini öldürüp müebbet ile yargılanmış bir şahsa ait.
Sahi neydi namus. Nedir bir insanın canına mal olabilecek kadar ulvi sayılan bu namus? Hangi zihniyetle yetiştirilmişti bu insanlar? Bu namus denilen kavramın faturası neden hep kadınlara kesiliyor?
Bu ve bunun gibi onlarca soru akılları kurcalarken, bu şahıs kendine avukat değil, avukatlar bulabiliyor. Toplumu düzenleyen kurallar manasına gelen ‘hukukun’ fakültelerinde okuyan insanlar, toplumun düzenini bozan şahısları nasıl savunabiliyor?
Eşini, kardeşini, kızını, arkadaşını kesen, boğazlayan, silahla öldüren bu canavarlar nasıl savunulabiliyor.
Anayasa madde.36
Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.
Anayasa madde 36 ya göre evet, herkes savunulma hakkına sahiptir fakat toplum düzenini sağlamak için eğitim almış bu insanlar nasıl olur da toplumun düzenini bozan insanları savunabilir. Belki de bu noktada adalet sistemindeki bu çelişki gözden geçirilmeli ya da hukuk fakültelerinde öğrencilere ciddi bir empati eğitimi verilmeli.
Haksız tahrik indirimi
Bana göre bunun tanımı mağdurun failine ‘gel beni öldür’ demesi gibi bir şey. Kadının giyimi, konuşması, hareketleri, geç saatte dışarıda olması ya da kendine edilen hakarete, şiddete karşılık vermesi. Bu ve buna benzeyen onlarca davranış haksız tahrik indirimine yine haksız yere neden oluyor.
Belki de mağdur failinin ettiği küfre karşılık verdiği için öldürülüyor, fail ‘beni tahrik etti’ diyor, bir avukat çıkıp bunu savunuyor ve fail haksız tahrik indiriminden yararlanabiliyor. Bu senaryo değişik versiyonlarda böylece devam ediyor. Hak eden hakkettiği cezayı almayınca failler rol model oluyor. Memlekette bilgisayarda oyun oynar gibi insan öldürülüyor. Neticede parayı veren düdüğü çalıyor, ölen öldüğüyle kalıyor.
350 Kadın öldürüldü
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonunun verilerine göre 2023’te ekim ayına kadar 350 kadın erkekler tarafından öldürüldü.
2023 yılında;
Kadınlar en çok insanların kendini en güvende hissettikleri yerde, yani evlerinde öldürüldü.
Kadınlar en çok ateşli silahlarla öldürüldü.
Kadınlar en çok eşleri tarafından öldürüldü...
Neticede sokağa çıkmaya korkan kadınlar, evlerinde durmaya da korkar oldu.
Eğitim her yerdedir
Her şey doğru eğitimle çözülebilir. Çocuklarımıza vicdani eğitim verelim. Kendini doğuran kadına, insana, hayvana, doğaya nasıl davranması gerektiğini aşılayalım. Onları zehirli sarmaşıklara değil, ülkemize açmış çiçeklere çevirelim ki, bu grilikten kurtulalım, rengarenk yarınlarımız olsun.
Adaletin doğru tecelli etmesi, vicdanlı hakimlerin, savcıların ve avukatların var olması, ataerkil sistemin artık erkek egemenliğine dönüşmemesi ve her türlü cinayetin önünün kesilmesi dileğiyle...
Sağlıcakla kalın!