Hayrettin ÇAKMAK


Hilafet TBMM’nin şahsında mündemiçtir

Halifeye saygıyı dini bir vecibe sayan Hint Müslümanlarını bir türlü kontrol edemeyen İngilizler, Osmanlıdan sonra kurulacak yeni devlete bir şartla izin verdiler: 5 yıl içerisinde hilafeti kaldırmak. 1924 yılında hilafet kalktı, Müslümanlar başsız kaldı. Şimdi Hıristiyanların Papa’sı var, Müslümanlar ise darmadağın.


Türkiye 3 Mart 1924 tarihinde “Hilafeti” kaldırınca; o tarihe kadar bekleyen İngiltere 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşmasını 16 Temmuz 1924 tarihinde (imzadan bir yıl sonra) onaylamıştır. Bu onaylama sayesinde yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletini de tanımış oluyordu. Kısaca İngiliz’in beklediği “hilafetin” kaldırılmasıydı. Dertleri Osmanlı saltanatı değil hilafet idi. Zira saltanat zaten 1 Kasım 1922 tarihinde kaldırılmış Vahdettin halife olarak kalmıştı.

Yavuz Sultan Selim 4 Şubat 1517 tarihinde Memluk devletini yenerek Kahire’ye

Girmişti. Mısır’ı ele geçiren Yavuz Sultan’a Haremeyn’in yani Mekke ve Medine’nin anahtarları teslime edilir. Artık Halifelik Osmanlılara geçmişti. Mısır'daki kutsal emanetler İstanbul'a getirilmiş, İstanbul “Darul hilafetialiyye/hilafet merkezi” diye de isimlendirilmeye başlanmıştı.

İstanbul 407 sene hilafetin merkezi olmuştur. 17 Kasım 1922 Vahdettin yurdu terk edince; Resmi tarih kaçtı der. Kaçtı mı? yoksa kaçırıldı mı? Biraz izahata ne dersiniz?

"kaçırıldığı" daha akla yatkındır. Çünkü baskılar, tehditler, sarayın çevresinde tabanca atmalar vb. İstanbul'da yaşaması fiilen imkânsız hale getirilmişti. Amaç, kendiliğinden gitmesini sağlamaktı.

17 Kasım 1922 sabah saat 6'da HMS Malaya adlı savaş gemisiyle gittiğini haber alıp Yıldız Sarayı'na gelen Ankara hükümeti temsilcisi Refet (Bele) Paşa'nın, o sırada ağlamakta olan Vahdettin'in yaverlerinden Sadrazam Tevfik Paşa'nın oğlu Ali Nuri Bey'e, "Ağlama Ali Bey, kaçtığı iyi oldu, ya kalsa idi biz onu ne yapardık?" sözü her şeyi açıklıyor. Eğer Halife Vahdettin gitmeyip kalmış olsaydı, idam bile gündeme gelirdi. Ankara yeni devlet yapısını oturtmak için eskiyi kötülemesi gerekiyordu. Bu sebeple Vahdettin’i hain ilan etmişti. Yine de halifeyi idam etmek çok zor bir işti. Çünkü daha düne kadar padişaha ve hilafete bağlılık yeminleri hafızalarda duruyordu. Bunun için gitmesi istendi, hatta gitmesinin hayırlı olacağı hissettirildi. Gitmesine engel olmak için hiçbir tedbir alınmayışı, gittikten sonra da memnuniyet duyulması anlamlıdır. Peki Vahdettin hain miydi? Tek cümle ile “Vahdettin hain değildi 16Temmuz 2005 Bülent Ecevit” Hain olsa idi öldüğü gün Atatürk: Dünyanın en dürüst ve namuslu devlet adamını kaybettik. Der miydi?

Halife Vahdettin Türkiye’yi terk ettikten bir gün sonra 18 Kasım 1922 TBMM tek maddelik gündemle toplandı. Gündem Halife seçimi idi.

İslami camianın (Mektep medrese henüz serbest olan dergahların tarikatların aklınıza gelen bütün mütedeyyin kesimin) tek halife adayı vardır. Sultan Abdülhamit hanın büyük oğlu Mehmet Selim Efendi, Diğer aday ise CHP adayı Abdülmecid Efendi’dir.

(CHP adayına bakıp, hilafeti eleştirmek için; bu nasıl bir halife? bu nasıl bir halifelik? havuza giren çıplak kadın resmi çiziyor, kızı modern şapka ile dolaşıyor vb. diye gevezelik yapıyorlar ya! O bizim değil sizin seçtiğiniz halifedir. Bizim adayımız M. Selim Efendi o mecliste 8 oy alabildi. Sizinkini148 oy la halife seçtiniz.)

Yüzü batıya dönük Abdülmecit Efendi Ankara’yı çileden çıkaran hareketler yapıyordu

Dolmabahçe sarayında kalıyor, lüks bir hayat sürüyordu. Oraya buraya talimatlar veriyor (Sanki böyle yap ki bizde hilafeti kaldırma gerekçeleri bulalım hareketleriydi)

Seküler bir devlet yapısı inşa etmeye çalışan Ankara için gerekli ortam oluşmuştu.

3 Mart 1924 günü 431 sayılı kanunun 1.maddesi ile “Halife hal’ edilmiştir. Hilafet: Hükümet ve Cumhuriyet mana ve mefhumunda esasen mündemiç olduğundan Hilafet makamı mülgadır. (Halife görevinden alınmıştır. Halifelik Hükümet ve Cumhuriyet’in anlam ve kavramı içinde esasen mevcut bulunduğundan Halifelik makamı kaldırılmıştır.) dedik ve kaldırdık.

Kanun maddesindeki Mündemiç: Bir şeyin içinde var olan demektir. Mülga: Varlığına son verilen, kaldırılan demektir. TBMM halifeliği doğrudan “kaldırıyorum” dememiş “Hilafet, hükümet ve Cumhuriyet mana ve mefhumunda esasen mündemiçtir” diyerek kaldırmıştır. Bu sebeple haklı olarak “Halifelik TBMM’de (manevi şahsında) saklıdır” Hala orada duruyor yorumları yapılmış ve yapılmaktadır.

“Halife İsmet Paşa” başlıklı bir yazı yazmıştım. O yazıdan bir bölümü buraya alıyorum. Cumhurbaşkanlığı arşivinde olan bir belge (Mustafa Armağan’dan naklen)

1947 yılında Atatürk'ün arkadaşlarından Kemal Ohri, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ye bir mektup yazıyor. Bu belgeler cumhurbaşkanlığı arşivindedir. Mektupta diyor ki; "Bildiğiniz gibi Lozan'da İngilizlerle bir (Muahede-i evveliye-i hafiyye) gizli ön anlaşma yaptık (Dikkat buyurunuz “gizli ön anlaşma” diyor) İngilizler;

Hilafeti kaldırın,

Medreseleri ve dini eğitimi yasaklayın

Gibi şartlar koşarak Bizi Lozan görüşmelerine kattılar.

Kemal Ohri devamla, aradan bu kadar zaman geçti 1923-1947 dünyadaki şartlar değişti. İngilizlerin Arap dünyası ile arası bozuldu. Bizim bu gizli anlaşma maddesini İngilizlerle müzakere etme şartları oluştu.

Hilafeti geriye getirebiliriz. Hatta İnönü’ye sende "Halife olursun”. Bu sayede İngilizler senin aracılığınla Orta doğuya nüfuz etmeye çalışır. Bu onlarında işine gelir.

Kısacası Hilafet; İngiltere’nin başının belasıydı dense yeridir. Malum İngiltere’nin hüküm sürdüğü coğrafyadaki Müslüman nüfus, Osmanlıdaki Müslüman nüfustan fazla idi. Hindistan (Bangladeş ve Pakistan) daha sonra ayrılmıştır. Bu bölgede adeta, davul İngiliz’in sırtında tokmak Osmanlıda idi.

Halifeye olan saygı inanç gereği olduğundan 1.Dünya savaşında Hintli Müslümanlar bize para ve mücevher göndermiştir. Bu paraların bir kısmı ile İş Bankası kurulmuştur.

İngilizler savaşın ilk senelerinde hiç ummadıkları biçimde Halife'nin ordusu tarafından tökezletilmişlerdi. Çanakkale'de ve Kutü'l Âmare'de mağlup olmuşlar, Osmanlı ordularının Süveyş Kanalı'na üst üste taarruz etmesinden dolayı savaşın son yıllarına dek siperlerden başlarını çıkaramamışlardı.

Cihad-ı Ekber (büyük cihat/ savaş) çağrısını duyan ve sömürge idaresi altındaki Müslümanlar silaha sarıldılar. Halife'nin Cihad-ı Ekber fetvasına İslam âleminde Türklerden sonra, hemen karşılık verenler Hint Müslümanları oldu. İngilizlere karşı. Irak cephesinde Hint askerleri Türklerle savaşmayı reddetti. Kimi Türk ordusuna firar ettiler. Belücistan lideri Han Mahmut silahlanıp İngilizlere saldırmıştır. Halifenin emriyle ayaklanan aşiretlerin asker sayısı 20 bini geçmiş, İngilizler Hindistan’da iç karışıklıkla meşgul edilmiştir.

Merhum Turgut Özal’ın 1991 yılında yayınlanmamak şartıyla Yalçın Özer merhuma yaptığı açıklamalar vardı. Bu röportaj yapıldığı tarihten 25 sene sonra 2016 yılında Özal’ın ölümünden de 22 yıl sonra yayınlanmıştır. O röportajda Hilafet konusu geçmekte ve Turgut Özal: Osmanlı’nın çöküşüne neden olan İttihat ve Terakki ile bugünkü CHP yöneticileri arasındaki paralelliğe de dikkat çekmişti: CHP’lilerin büyük dedeleri Mithat Paşa ve “Kinim dinimdir”diyen Ispartalı Hüseyin Avni Paşa ekibidir. Dedeleri ise Jön Türkler ve 600 yıllık Osmanlı devletini 6 yılda yıkmayı becerebilen 3’lü çete: Yüzbaşılıktan paşalığa yükselen Enver, posta memurluğundan paşa olan Talat ve malum Cemal paşalar...

Halifeye saygıyı dini bir vecibe sayan Hint Müslümanlarını bir türlü kontrol edemeyen İngilizler, Osmanlıdan sonra kurulacak yeni devlete bir şartla izin verdiler: 5 yıl içerisinde hilafeti kaldırmak. 1924 yılında hilafet kalktı, Müslümanlar başsız kaldı. Şimdi Hıristiyanların Papa’sı var, Müslümanlar ise darmadağın.

“İngilizler, bu yolla iki şeye kavuştu: Ortadoğu’daki petrol sahasını kontrol altına aldılar ve İslam Halifesinin etki alanındaki bir türlü hâkim olamadıkları Hindistan’a hilafeti kaldırarak hâkim oldular”
 

PAPA FRANCİS'İN CENAZE PROGRAMI BELLİ OLDU

HiİNDİSTAN'DA TURİ;STLERE SİLAHLI SALDIRI

PAPA'NIN HALEFLERİ AÇIKLANDI

Papa'nın ölümünün ardından 900 yıllık kehanet yeniden gündemde

Katoliklerin Ruhani Lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis hayatını kaybetti

İSRAİL ORDUSUNDA İSYAN BÜYÜYOR

ASTRONOMİ TARİHİNDE BİR İLK

MALDİVLER İSRAİL PASAPORTLULARA GİRİŞ YASAĞI GETİRDİ

KKTC'DEN ORTA ASYA ÜLKELERİNE TEPKİ

NATO Genel Sekreteri Rutte: Ukrayna'daki barış sürecine müdahale etmek istemiyorum

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 30 24 1 5 44 77
2.Fenerbahçe 30 22 2 6 47 72
3.Samsunspor 31 15 10 6 8 51
4.Eyüpspor 31 14 9 8 15 50
5.Beşiktaş 30 13 7 10 12 49
6.İstanbul Başakşehir 30 14 10 6 10 48
7.Trabzonspor 30 11 10 9 12 42
8.Gazişehir Gaziantep 30 12 12 6 0 42
9.Kasımpaşa 31 10 9 12 -2 42
10.Göztepe 30 10 10 10 9 40
11.Konyaspor 31 11 13 7 -5 40
12.Antalyaspor 30 11 12 7 -19 40
13.Kayserispor 30 9 11 10 -11 37
14.Rizespor 30 11 15 4 -13 37
15.Alanyaspor 30 9 14 7 -10 34
16.Bodrum FK 31 9 15 7 -12 34
17.Sivasspor 31 8 16 7 -12 31
18.Hatayspor 30 4 19 7 -25 19
19.Adana Demirspor 30 2 24 4 -48

YAZARLAR