Hitler, kendisine düzenlenen 42 suikast girişiminden ufak tefek yaralarla kurtulmuştur.
I. Dünya savaşı sırasında, içinden bir sesin “bulunduğu cepheden başka bir yere gitmesini söylemesi” üzerine oradan ayrılır. Ayrıldığı cepheye bombalar düşünce; Bu despot “kendisinin ilahi bir koruma altında olduğuna” inanırdı.
Yahudileri katlederken “yeni bir dünya düzeni kuracağına inanıyordu” Sonuç onun hayalinin aksine gerçekleşti. Siyonist Yahudiler İsrail'i kurdular. Bugünün Almanya’sı ise İsrail’i büyük bir eziklik içinde destekliyor. Dikkat ederseniz Gazze soykırımı ile ilgili yapılan protesto gösterilerine Almanya en şiddetli müdahale eden ülkedir.
Hitler Almanya’sı “Nazi Almanya’sı” olarak anılır. Naziler kendilerinin “Aryan ırk, üstün ırk” olduğuna inanıyordu. Yahudiler onların nezdinde “asalak ırk” “aşağılık bir ırktı” Ayrıca; Yahudileri Aryan ırkını mahveden parazitler olarak görüyor, saf Alman ırkı için parazitlerin temizlenmesine inanıyorlardı.
Şu hale bakın ki; Yahudiler bütün dünyayı “Goyim (hizmet hayvanı)” kendilerini ise bütün insanlığın hizmet edeceği “seçilmiş” insan olarak görüyor. Bu inanç tahrif ettikleri Yahudiliğin kutsal metinlerde geçmektedir.
İkinci dünya savaşında Naziler “engellileri, romanları (çingeneleri) eşcinselleri, Yahudileri, Afrika kökenli Almanları, Slavları, özellikle Polonya ve Rus kökenlileri Yehova şahitlerini ve önemli sayıda muhalifleri, toplama kamplarında hapsedip katletmiştir” Dünya kamuoyunda ise sanki sadece Yahudiler öldürüldü algısı vardır. Bu gerçeği söyleyince; “sen antisemitist yani Yahudi düşmanısın” suçlaması bilinçli bir şekilde yapılmaktadır. İkinci dünya savaşı denince; akla sadece 6 milyon Yahudi öldürüldü gelsin diye, çok ciddi propaganda yapılmış ve tutmuştur. İşin doğrusu bu savaşta 60 milyon asker ve sivil ölmüştür. (17 milyon Slav, 7 milyon Germen ölmüştür) 6 milyon Yahudi ise çok abartılı bir rakamdır. Roger Garaudy (İsrail, Mitler ve Terör)
Siyonistler yüksek bütçeli filmlerle ikinci dünya savaşında yaşanan Nazi vahşetini çok başarılı bir şekilde hafızalara kazımıştır. Meselâ: Piyanist filminde Yahudilerin topluca bir yerden bir yere yürüyerek gidiş sahneleri, o esnada öldürülenler yürekleri burkan sahnelerdi. Hele bir sahne var ki; yere dökülen bir tas yemeği, yere adeta uçarak yalayıp yutmaya çalışan aç insanın hali unutulmaz. Siyonistler Nazilerden iyi ders almış olmalı ki; Gazze’de bebekler açlıktan ölüyor.. Aynı göç etme sahnelerini bugün Gazze’de ve Lübnan’da, ABD ve İngiltere hamiliğinde İsrail, Nazilere rahmet okuturcasına yapıyor.
Netanyahu’ya Filistin’de yaptığı soykırımdan ötürü günümüzün Hitler’i deniyor. Aslında bu noktada Netenyahu’ya bir piyon olarak bakılmalıdır. Hitler gibi güç zehirlenmesi yaşayan ülke ABD’dir. (İngiliz aklıdır) Günümüzde ABD silahları olmasa İsrail ne yapabilir? Sadece silah mı? Danışman adı altında ABD generalleri var bölgede.
İsrail ABD’nin eldivenidir. Suç işliyor ama eldiven sayesinde parmak izini gizliyor.
Bölgenin akrebi ABD ve İngiltere’dir. Destekçi diğer batı ülkeleri de kemik peşindedir.
İsrail ABD korumasında olduğu için hiçbir BM kararına uymamıştır. İsrail’e müdahale etmek, ABD ile savaş olacağından, Filin sırtındaki şempanzeye kimse dokunamamıştır.
Siyonist Netenyahu bölgeyi ateş çemberine çeviriyor. Savaşların seyrini değiştiren silah istihbarattır. Hamas lideri İsmail Heniye’ye İran’da devrim muhafızlarının korumasındayken suikast düzenleyebiliyor.
Lübnan’da Hizbullah lideri Nasrallah’ın kaldığı sığınağı tespit edip bombalıyor.
Bütün bunları yapan bir ülke 7 Ekim Aksa tufanını nasıl haber alamadı?
Gazze’de bir senedir Hamas’ın elindeki rehineleri nasıl bulamıyor?
Çok insan bu soruyu sorup şu cevabı veriyor: Aksa tufanını ABD CİA, İngiliz MI6 ve İsrail Mossad üçlüsünün birlikte atlaması, haber alamaması imkânsızdır. Bilerek sustular ve bu sayede yapacakları katliama, soykırıma gerekçe buldular. Bu bahane ile Gazze ve Lübnan vahşeti gerçekleşiyor.
Batılı ülkeler papağan gibi “İsrail’in kendini koruma hakkı vardır” Diyorlar. Amaçları bellidir. Bölgeyi kendi istedikleri gibi yeniden (Harita değişimi dâhil) düzenlemektir. İsrail’in bir senedir yaptığı yıkım, soykırım, kendini korumak mıdır? Şehirleri enkaza çeviriyor, hastaneleri, camileri, kiliseleri bombalıyor, kadın, çocuk demeden katliam yapıyor, organ mafyalığı yapıyor cesetleri çalıyor. Bunun neresi kendini korumadır?
Onun kendini koruma hakkı varsa; Filistinlilerin yaşama hakkı yok mu?
Barbar batı ve uluslar arası kuruluşlar işlevsiz bir şekilde sadece seyrediyor, susuyor.
İsrail adalet (!) bakanlarından Yossi Beilin El-Cezire’de katıldığı programda
“Hamas cehennemliktir. Çünkü bin kişi öldürdüler”
Sunucu: Peki siz elli bin kişi öldürdünüz, sizin yeriniz neresi?
Bakan: Yayını kesin! Yayını kesin!
İsrail'in aşırı sağcı Kültür Mirası Bakanı Amihai Eliyahu:
Filistinliler için "Yaşam hakları yok, nükleer ise olasılıklardan biri!"
Savunma Bakanı Yoav Gallant:
İnsansı hayvanlarla savaşıyoruz ve ona göre hareket edeceğiz”
43 Haham (Yahudi din adamı) katliamın fetvasını verdi.
1000 İsrailli doktor da bir bildiri yayımlayarak, 'hastanelerin bombalanmasını' istediler. Doktorların şu akıldışı gerekçesine bakın: "Hamas’ın saklandığı her yer meşru yıkım hedefidir. Hastane de olsa, yok edilmesi zorunluluğu vardır." Siz nasıl doktorsunuz? Size doktor değil insan bile denemez.”Doktorumsu hayvanlar”
Haham Yaron Reuven ise "Tanrı, bize çocukları öldürmemizi emrediyor. Kutsal kitabımız, savaş zamanı kimseyi sağ bırakmamamızı emrediyor." diyor.
Netanyahu, Tahrif edilmiş Tevrat’tan alıntı yaparak İsrailoğulları'nın 3 bin yıl önce savaştığı Amâlika milletini Filistinlilere benzetiyor. Hamasla nasıl mücadele edeceklerini açıklıyor. Bakın o uydurdukları ayetlerde ne deniyor.
“Şimdi gidin ve Amalek'in halkıyla savaşın. Sahip oldukları her şeyi yakıp yıkın ve asla merhamet göstermeyin. Hem erkekleri hem kadınları, bebekleri ve o bebekleri emziren kadınları, büyükbaş ve küçükbaş hayvanları, develeri ve eşekleri gözünüzü kırpmadan katledin”
Bu gerçekler ortadayken, İsrail din savaşı yapmıyor diyenlere sizce ne demeli?