Descartes'in en bilinen sözüdür:
"Düşünüyorum, öyleyse varım!"
Ünlü Fransız filozof varoluşunu, düşünüyor olabilme yetisine bağlıyor.
İki hafta önce "Büyük Ortadoğu Projesi" 'nin mimarları önemli bir adım daha atarak Irak ve Libya'dan sonra Suriye'de de amaçlarına ulaştı. Sanki ağır çekimdeki bir futbol karşılaşmasındaki gibi; kaleci vuruşuyla topu alıp rakip kaleye ellerini kollarını sallaya sallaya, göstere göstere doksana taktılar..!
Acaba bir sonraki hamle ne olacak?
Maç bitecek mi, yoksa uzatmalara mı gidilecek?
Bakalım birlikte göreceğiz...
BOP ilerleyedursun, asıl soru şu:
Peki, biz ne yapacağız?
Bir koyup üç mü alacağız, yoksa yine elimizdeki "bir"den de mi olacağız?
Bunun yanıtını da pek yakında yaşayarak anlarız.
Ancak dış politika uzmanlarının öngörüleri gerçeklerin pek de kamuoyuna anlatıldığı gibi olmadığını gösteriyor.
Çok da haklılar.
Savaşların emperyalist güçler dışında kazananı olur mu?
Elbette olmaz!
Bu aşamada hepimizi yakından ilgilendiren birçok sorun var:
Mesela, milyonlarca sığınmacı ülkesine geri dönecek mi?
Veya Fırat'ın doğusunda bulunan terör örgütleri bir anda tövbe edip silah mı bırakacak?
Ya da HTŞ 'ye ne kadar güveneceğiz?
Sonu gelmeyen sorular sorular.....
Tabi bu tarz soruları görmezden, duymazdan gelen hükümet yetkililerinin açıklamaları da var.
Sanki her şey bitmiş, lehimize sonuçlanmış gibi zafer nidalarıyla beyanatlar, demeçler havada uçuşuyor.
Sizi bilmem ama her söyleyene ve her söylenene “nedense” pek inanasım gelmiyor.
Yaşadığımız deneyimlerden olsa gerek, uzun süredir bir konu hakkında kesin yargıya varmak için iyice gözlem yapıp beklemeyi tercih ediyorum.
Çünkü tüm yaşananlar hafızalarımızda.
Henüz demans başlamadan, aklımız yerindeyken; gelin birlikte tarihin derinliklerinde birazcık gezinelim.
Günümüzden tam 101 yıl önce,
20 Ekim1923 tarihinde Atatürk Amerikalı gazeteci Marcosson'a verdiği röportajda Ortadoğu ile ilgili bakın neler söylemiş?
"Bir gün Cihan Harbi'nden sonra Ortadoğu'da kurulan suni (yapay) devletlerin halkları ayaklanacaktır. O gün geldiğinde, yeni kurduğumuz cumhuriyetimizin yöneticileri, bu halkları değil de, emperyalist güçlerin yanında yer alırsa; aynı akıbete kendileri uğrayacaktır!"...
Hey hat!!!
Şu öngörüye bakar mısınız?
Birçok siyasetçinin, yetkilinin şu an bile göremediği veya görüp dile getiremediği tehlikeyi Atatürk, bir asır önce işaret etmiş.
İşte bu yüzden her söyleyene ve her söylenene inanasım yok!...
Tabii; Atatürk'ten başka!
O zaman ünlü Fransız filozof Descartes'in o meşhur sözünü günümüze uyarlayalım:
"Atatürk'ten başka kimsenin düşüncelerine, söylemlerine inanmıyorum ve bir kez daha şundan eminim:
O'nun fikir ve görüşlerine güvenip özümsediğim, büyük devlet adamlığına inandığım ve izinden yürüdüğüm sürece VARIM; VAR OLMAYA DA ANCAK BÖYLE DEVAM EDECEĞİM!..."
Sağlıcakla ve umutla kalın.