Hz. Mevlana’nın 752. HUZUR VAKTİ temalı Vuslat yıl dönümü etkinlikleri büyük bir coşku ve katılım ile kutlanmıştır.
752. HUZUR VAKTİ temalı VUSLAT Programlarına emeği geçen, Konya Valiliği, Konya İL Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Konya Büyük Şehir Belediyesi yetkililer ve perde arkasındaki tüm kahramanları tebrik ederim.
Hz. Mevlâna, hiçbir kutsalın ve insanî değerin dikkate alınmadığı büyük yıkım dönemlerinde; BARIŞ ve HUZUR adına, ” Diriliş ve Direniş Eri ” olarak görmekteyiz.
Ölümün ve zulmün, kılıcın ve kanın hükümran olduğu bir çağda, ayağa kalkan ve direnen Hz. Mevlâna; İnsanlığı, yeniden Hakka ve Hakikate, iyilik ve güzelliğe, merhamete, barış ve huzura, umuda ve aşka çağırmaktadır.
Hz. Mevlana’nın eserleri ve sözlerinden, insanlığın yeniden karanlığa doğru sürüklenmekte olduğu bir dönemde, insanlık adına, bir pay ve bir hisse kapmak dileklerimle.
Hz. Mevlana’nın GEL DAVETİ – ÇAĞRISI ile bu dergaha gelen her birey, niyeti ve kısmeti kadar kabını doldurup gitmektedir.
Peki, Hz. Mevlana’nın ‘’ Gel DAVETİ – ÇAĞRISI ” neyi ifade etmektedir?
Gel Daveti – Çağrısı ile insanlığı, neye ve nereye çağırmaktadır? Yoksa Kuru bir gelmekten mi ibarettir?
Gel, nasıl gelirsen ol gel ve geldiğin gibi de git mi! Yoksa gel fakat bu dergahtan bir hisse kap, insanlık adına ve özellikle de bireyin kendisi için bir anlam ifade edebilmesi adına.
Birey ve kul olarak, bu dergaha geliş, Vuslatına – İnkişafına vesile olabilir demektedir. Aksi halde sadece kuru bir gelmek değildir, gel daveti ve çağrısı!
Hz. Mevlana’nın Konya’ya geldiği tarih ve dönem; Anadolu, Batıdan Haçlı Seferleri ve Doğudan Moğol saldırılarıyla sarsılmaktadır.
İnsanlık, bugün başkaca saldırılar altında olduğunu da hatırlatmak isterim.
İslam’ın diriltici memba-ı Kuranı Kerim’den hareketle, Mesnevî formuyla yapılan bu çağrı; irfan ve hikmet, edebiyat ve tıp, döneminin diğer bilim bahçelerinin meyvelerini görmekteyiz.
Onun sözleri, insanı akıl ve ruhun değişik açılarından sarıp sarmalar.
Onun sözleri, insanı, çok boyutlu sevinç, coşku, cezbe, hüzün, gözyaşı katlarına indirip çıkartır.
Düşünen, akleden, seven insanlar onun Huzur bahçesinde gezmeyi sürdürmektedir.
Anadolu ve Balkanların ruhunu mayalayan Alp Eren ve Horasan Erleri, Kurucu Bilgeler Yesevi, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli, Hacı Bayram Veli, Mevlâna Celaleddin ve bizi bir arada tutan şey; anlamını Kuran’dan ve onun içerdiği yüksek bilinç ve ruhtan alan değerler manzumesi!.
İnsanın insana kulluğunu red ediyor. Azgınlık, haksızlık ve kötülüğe karşı bir direnç göstermektedir.
Türk; Adalet ve Hakikat ehli ve mazlum milletlerin de hamisi demektir!
Hz. Mevlana, Mesnevi, hakikate ulaşmak ve Allah’ın sırlarına agah olmak ve akıl erdirmek isteyenler için bir yoldur. Allah’ın en büyük şaşmaz şeriatı, hakikate giden nurlu yoludur.
Hz. Mevlana; ruh kökü ve sözlerinde ki manayı aramak ve anlamak isteyenlere; Ben sağ olduğum müddetçe Kuranın kölesiyim. Ben Muhammed muhtarın yolunun tozuyum. Benim sözümden bundan başkasını kim naklederse, ben ondan da bizarım, o sözlerden de bizarım, buyurmaktadır.
Belde-i muhayyere olan bu topraklara, insani ve İslami sorunlar, özellikle de tolumda meydana gelen ve yayılmaya başlamış, toplumları birbirine bağlayan GÜVEN müessesi ve akabinde gelen BARIŞ ve HUZURU yeniden tesis etmek için gelmişler. Güven müessesesi olmadan sağlıklı bir toplum inşa edilemez.
Toplumsal Barış ve Huzura, Ayrışmaya değil ve Kucaklaşmaya, ne kadar çok ihtiyacımız olan günlerden geçmekteyiz.
Hz. Mevlana’nın Vuslatı ne demektir? Vuslat kime ve nereye olmuştur? Vuslatın bizlere bugün için mesajı nelerdir? Yoksa bu mesajlar sadece 752 yıl önceki günlerde mi kalmıştır? Yani tarih mi olmuştur? Bugün için bizlere söylemek istediği bir şey yok mudur?
Bir hisse almak, anlamak ve anlamlandırmak isteyenlere! Almak ve anlayabilmek için öncelikle melekelerin açık olması gerektiğini de, hatırlatmadan geçmeyelim!
İnsan denen varlık için hayat ve ölüm gerçeği; İnsan denen varlık, bir varmış, bakmışsın bir de yoktur! Tüm mesele, gök kubbede HOŞ bir SEDA bırakabilmektir!
Ölüm ve kavuşma! Ölüm ve vuslat! Ölüm ve Düğün gecesi! Ölüm, aşk ehli için yok oluş değildir! Sonsuz sevgiliye kavuşmaktır! Ölüm ile sadece beden yok olur!
Hz. Mevlana ve tüm İMAN EHLİ için Ölüm; Sonsuz ve Mutlak Sevgiliye Kavuşmaktır, Vuslattır!
Hz. Mevlana ne güzel buyurmuş;
Her gün bir yerden göçmek ne iyi, Her gün bir yere konmak ne güzel. Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş, Dünle beraber gitti cancağazım; Ne kadar söz ve fiil varsa düne ait, Şimdi YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM.
Adalet ve Hakkaniyet, İhya ve İnşa, Vicdan ve Merhamet medeniyetinin temsilcileri olarak, Dünya İnsanlığının BARIŞI ve HUZURU adına, Tarihin ve Coğrafyanın Yüklemiş olduğu Sorumluluk gereği, Şimdi YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK ve YENİ ŞEYLER YAPMAK LAZIM.
