Emre AYGEN

Tarih: 21.03.2025 14:04

İÇ POLİTİKA AÇMAZI BİTMEZ, AMA GENÇLİK…

Facebook Twitter Linked-in

Ve Ekrem  İMAMOĞLU’nun gözaltına alınması ile başlayan olaylar, gençliğin ayağa kalkmasıyla öyle bir noktaya geldi ki, heyecan iç politikanın kurbanı olmaktan çıkıp rejim tartışmasına dönüştü. 

Biraz geriye bakalım…

CHP, Deniz Baykal, Altan Öymen, Hikmet Çetin, Kemal Kılıçdaroğlu ile devam ederek Özgür Özel’e gelindi. Rahmetli Baykal’ın Recep Tayyip Erdoğan’ın Milletvekili olmasına gösterdiği yardım ile başladı CHP/AKP ilişkileri. Bence bu ilişkiler bu gün de devam etmekte. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan CHP’ye “Sizin daha Cumhurbaşkanı adayınız bile yok!” diye başlayan sözler, bizi bu günlere getirdi. 

Kılıçdaroğlu döneminde Said-i Nursi’nin kitapları yeniden basılsın sözleri Kürt-Alevi perspektifinde doğru adım olarak bakıldı. Kürtlerin isyanı, yıkılmış egemenlik galeyanına övgü göstermekte idi. Bu günlerde Terör Katili Öcalan’ın Türk Siyasetinde yeniden gündeme getirilmesinin devamı idi. Özgür Özel de bu girişime karşı çıkmıyordu. 

Tabi, bu arada Fetö baskısından ve faaliyetlerini sürdürmesine de,    bakmak gerekir…

O dönemde Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan, “Ne istediler de biz yapmadık mı” türü sözleri daha kimse unutmadı. 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de, Feto’cuların yakalandığında gözaltına alınanları Hapishanede ziyaret eden ve ekranlarda “Feto’cuların sağlıklı olup olmadığını görmek için Hapishaneye gittim. Eşlerine sağlıklı olduklarını bildireceğim” dememişti.

CHP Delegeleri, Feto’cularla ilgili bir Partiliyi, Genel Başkan yaptınız. 

Ekrem İmamoğlu, İBB Başkanı olduğu gün Ankara2da ki ABD büyükelçisi 5.000.000 USD yardımda bulunduğunda bu parayla ne yaptığını hiç söylemedi. Ben Belediye Başkanı olsaydım Amerikalıların verdiği parayı belediyenin kapısına yazarak o para ile ne yaptığımı açıklardım.

Şimdi Cumhurbaşkanının önceden yaptığı uyarılar sonucu patlayan olaylar, senaryonun devamı olarak sürdürmekte değil mi?

Siz CHP’nin Genel Başkanı iseniz, Belediye seçimlerinde birinci parti olmuş bir durumdayken, Erdoğan’ın ortaya attığı Cumhurbaşkanlığı adayı sözlerine tav olup bu noktaya getirmesi sizce AKP ruhlu bir CHP olduğunuzun ispatı değil mi?

İBB İmamoğlu’nun ticari ilişkilerinin ortaya çıkmasına “HAYIR” diyen yok! 

Sadece Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı yaptırmak! 85 milyon vatandaşların nerdeyse yüzde ellisi sıkıntı içinde.  Ekrem İmamoğlu’nun Üniversiteden mezun etmekle ekonomik çözüm olmuyor.

CHP'nin, Cumhurbaşkanlığını kazandığını düşünelim…

O gün ekonomik sıkıntı içinde yaşayan 50 milyona bir kereliğine 100.000 TL ikramiye verse, Türk ekonomisi çöker mi?

Eğer iktidarın kurduğu ekonomik kurallara, alternatif üretmeyen bir siyasi parti ise seçimlerin Cumhurbaşkanını değiştirse de bir şeyin değişmeyeceğini bilmemiz gerekir.

                     GELECEK GENÇLERİN!

Dostlar, Anadolu Üniversitesinde ders verdiğim yıllarda çalıştığım SABAH Gazetesinden izin alarak arabama binip Eskişehir’e giderdim.

Üniversiteye geldim. Kapının dışında öğrenciler, ellerinde pankartlar hazırlamışlar, biraz sonra protesto yapacaklar.

Bir öğrencim yanıma geldi. “Hocam, bu gün ders yapamayacağız. Protestomuz var!” dedi. Pankartlara baktım. “Tamam, çocuklar, bende protestoya katılacağım!” dedim. 

Öğrencilerim biraz şaşırdı. Pankartlardan birini aldım. Gençlerin başına geçtim ve yürüyüşe başladım. Gençlerin de çok hoşlarına gitti. İlk defa bir Öğretmenleri boykotun başına geçmişti. Karşımızda da Üniversite güvenlik görevlileri, Polis, Emniyet Müdürü ve sivil polisler vardı. 

Yürüyüş başladı…

Polisler beni görünce gösteriyi engellemekten vaz geçtiler. Üniversiteden çıkıp şehir merkezinde de gösterimize devam ettirip öğrencilerin tepkisi Eskişehir’de izlenen bir olay oldu. Yerel Gazetelerde haber olduk.

Bu günlerde başta Üniversite öğrencileri polis baskısı olsa dahi isteklerini tüm dünyaya sunan gösterilere dönüştü. Bu protestolar daha çok devam edecek.

Ama şunu unutmayalım…

Gençlerin tepkisi görünüşte Ekrem İmamoğlu gibi görünmekte ise Gençlerin isyanı iktidar ve destekçilerine karşı çıkıyor ve çözümün her zaman yeşereceği bir Türkiye bekliyor.

Yazar dostlarım, ekranda gözükenler ne olursa olsun, bölünmeyen Atatürkçü bir Türkiye Cumhuriyetinin asla geri dönülmeyen ülkemiz için mücadele ediyor…

Gençler hepimize huzur verecek, unutmayın. 

NEVROZ BAYRAMI KUTLU OLSUN DOSTLAR!

Saygılarımla,

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —