BİZ TÜRKLER ÖZÜMÜZE VE KADİM HAFIZAYA DÖNEREK AÇIKCA ''İKİNCİ BİR ERGENEKON DESTANI YAZMALIYIZ"
Milliyetçi kuruluşlarımız ne yapıyorlar ne yaparlar? ancak bölünme ve parçalanma için temel yapı taşları mı olurlar (!) bilemeyeceğim. ama biz Kendi doğrularımızı, ideal ve ideolojilerimizi ciddiyetle sorgulamalıyız. Her şeyi eleştiriye tabi tutmalıyız; düşünmek zorundayız!. Eleştiriye tabi olmayan, eleştiriye kapalı olan, bilgiyi kutsal dokunulmaz bir ideolojiye dönüştüren hiçbir düşüncenin mükemmelleşme şansı olamaz. Eleştirinin ilk ve kesin olarak uyulması zorunlu olan şartlarından birisi ve belki de en birincisi, "kendi doğruları" da dâhil olmak üzere, gücü ve kudreti gereğince, kendisine doğru olarak sunulan her şey ile hesaplaşmaktır. Bütün Türk Milliyetçisi toplumuna açıkça seslenerek 'hodri meydan diyorum' : ''Var mısınız böylesine yürek yırtan bir cesareti göstermeye?" Bir kere daha ve vurgu ile aynı çifte suali soruyorum: Acaba, Türk milliyetçileri, sadece 'ihtiyaç duyulduğunda ' kullanılıp sonra bir tarafa atılmak üzere 'elde var' olarak hesap edilen "Çılgın Türkler", icabında her maksatta kullanılmaya gönüllü olarak hazır "bar fedaileri" midir?
Acaba, Türk milliyetçiliği, bünyesel olarak ciddî bir entelektüel harekete imkân vermemekte midir?
Biz Türk milliyetçileri; 20. yüzyılı kaçırdık dünyayı takip edemedik, 21 yüzyılı kaçırmayalım.
Çünkü bu asır Türk asrıdır.
Bu Asır ister istemez sancılı ve kutlu doğuma gebedir.
İşimiz zor biliyorum ancak bu işe öncelikle üzerimize serpilen ölü toprağından kurtularak '' TÜRK'LERİ TÜRKLEŞTİRME'' Çaba ve çalışmalarımızla ivedilikle başlamalıyız.
TÜRK'LERİ TÜRKLEŞTİRME ÇAĞRIMIZ BAZI KESİMLERCE ELEŞTİRİYE TABİİ TUTULDU !
Ancak yukarıda da belirttiğim gibi bizler eleştiriye açık olacağız ancak cevabını da vereceğiz. Atam KÜL TİGİN NE DİYOR BENGÜ TAŞTA; "EY TÜRK TİTRE VE KENDİNE DÖN! Ne imiş şimdi ! demekki kadim hafızadan gelen bir esinti ile bizde Türkleri Türkleştirelim derken mana itibarı ile aynı duyguyu paylaşmısız.
Zamanın ivmelenmesinde, dijital çağda her şey çok hızlı gelişmekte ve Dilimiz, kültürümüz hatta Ülkemiz ve YURTLARIMIZ büyük tehlike altındadır.
Ya büyük bir yıkılış ya da ikinci Ergenekonu yaşarak etrafımıza örülen demirden dağları yok ederek Acuna yeni bir düzen getirmek zorundayız.
Aksi halde göremediğimiz farkına bile varamadığımız kurgulanan bir çok oyunlar ile yok oluşun eşiğine doğru hızla ilerlemekten kurtulamayız. UMARIM HER TÜRK KANDAŞIMIZ ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYARAK BU KÖTÜ GİDİŞATA DUR DERLER. Hepiniz saygı ve sevgi ile esenliyorum.
Turan Dayanışma Birliği Genel Başkanı İrfan Turan Acar.