Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen Olimpiyat Oyunları Seine Nehri’nde bir tören ile başlamıştı! Fransa’nın Olimpiyat Seremonisi, çağa dair yeni mesajlar, yeni meydan okumalarla dolu!.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban; Batı’da ahlak kalmadı. Bunu Paris Olimpiyatları’nın açılışında da gördük, diyor! Neden acaba?
İletişim teknolojisinin gelişmesi ile dünyada geçerli olan şey, data ve veri olmuştur! Data ve verinin üretilmesi, yönetilmesi ve kontrol edilmesi, toplum ve insanlık adına alınacak kararlar sürecine girmiş bulunuyoruz!
Daha önceden, tarım toplumunda, arazi ve tarlası çok olan daha değerli ve toplum tarafından sözü dinlenir ve ideğerli bir durumda bulunuyordu!
Sanayi devrimi ile birlikte, makineler ve bu makinelerin bulunduğu devasa fabrikalar değerli olmuştur! Bu toplumda, tabii ki sanayicinin sözü dinlenir ve sözleri geçerlidir!
Data ve veriyi elinde bulunduran güç, dünyanın ve insanlığın hâkimi, yöneteni, kontrol edeni ve hegemonya gücü haline gelecektir! Yeni dönemde insanlığı bekleyen en büyük tehlike burası gibi görünüyor!
Teknoloji, uzak mesafeleri yakınlaştırırken, beyin ve bilincimizin damarlarını da kısaltan ve işleyişini bozan ve yönetmeyi kestirme yoldan halleden, bir döneme evirilmesin?
Teknoloji ve patronları, sözcüleri ve yaygınlaştırıcıları, insanlığı data veçhesinden sömürmeye niyet ettiklerinden kuşku yoktur!
Teknoloji üreten güç ve akıl, insanlığı, alışveriş ve ekran mahkûmu, telefon ve bilgisayar tuşlarının kullanıcısı, dijital kullanışlı kölelere dönüştürmeyi hedeflemektedir!
Dünya insanlığının ümidi ve kurtuluşu, insanlığın vicdanı konumunda ki asil Türk Milletin omuzlarındadır!
İnsanlığı modern teknolojik köleler haline getirmek isteyen ve yer kürenin tanrısı olmayı planlayan küresel güçlere; Kadim Türk Devlet Aklı, gerekeni gerektiği kadar yapmaktadır!
İnsani bir duygu olarak, korku ve panik karşısında, ümit etmek ve ümitli olmaktır! İman ehli, korku ile ümit arasında bulunur! Ümitsizlik ise imanı bir hastalıktır!
Havf, korku, reca ise ümit demektir! Kuranı Kerim ve Hadisi şeriflerde, korku ve ümit arasında bulunmaya teşvik ve tavsiye eden, hükümler vardır!
Korkunun içinde bocalamayı değil, her daim ümitli olmak tavsiye edilmektedir!
Yeryüzünde TANRICILIK oynayanlar, dünya insanlığını, sosyal medya ya da dijital teknoloji ile KÖLE bir duruma düşürebilmek adına; KORKU salmak suretiyle her yolu denemektedir!
Peki, Başarabilecekler mi? Yoksa tüm mesai ve harcadıkları milyar dolarları boşa mı gidecektir?
Havf, korku, gelecekle ilgilidir! İnsan, başına ya hoşlanmadığı bir şeyin gelmesinden, ya da arzu ettiği bir şeyi elde edememekten korkar!
Reca, Ümit, ileride meydana gelmesi arzu edilen bir şeye kalbin duyduğu ilgidir!
İnsana yakışan, Sonsuz Kudret, Rahmet ve Hikmet Sahibi Yüce Allah’a sığınmak, hayatının her bir anında da korku ve ümit halinde olmaktr!
Peki, kim veya kimler, dünya insanlığını korku ve paniğe sevk etmektedir? Yeryüzünde tanrıcılık oynamaya kalkışanların, sinsi plan ve kirli hesapları nelerdir?
Dijital takip sistemleri üzerinden her hareketi ve hatta her düşündüğü dahi bilinebilen ve kontrol edilebilen bir insanlık mı hedeflenmektedir?
Peki, iman ehli neler yapmaktadır? Dünyalık vehn peşinde midir? Dünyalık makam mevki para pul iktidar ve güç hırsı tüm manevi kanallarının kapanmasına mı vesile olmuştur?
Dünya insanlığı; Türk’ün insanı yaşat ki, devlet yaşasın felsefesi ve medeniyet değerlerine, muhtaç bir durumdadır!
Dünya insanlığının vicdanı konumunda ki; Türk Milletinin barış ve huzur adına; tarihi, kültürel, insani, coğrafi, sosyal, devlet aklı ve sorumlulukları vardır!
Türk; Adalet – Hakikat ve Mazlumların da hamiliği namına ve nizam-ı alem mefkûresi çerçevesinde, Seyfullah olduğuna göre!