8 Mart, Dünya Kadınları'nın toplumsal, ekonomik, kültürel ve siyasi anlamdaki başarılarını kutlamak ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele etmek için dünya genelinde kutlanan çok önemli bir gündür. Belki de bugün, insanlar kendine gelerek, kadının toplumdaki yerinin ve öneminin biraz da olsa içselleştirileceği bir gün olur. Biraz da olsa, daha eşit bir dünya için atılacak adımları hatırlarız. Kadınlar, hayatın her alanında özveriyle çalışan, mücadele eden ve yaşamı daha anlamlı kılan gerçek kahramanlardır.
Birçok kadın, ailelerine daha iyi bir gelecek ve imkân sağlamak için hayatın her alanında fedakârlık yaparak önder olmuşlardır; bu önderlik, toplumları daha da ileri seviyeye götürmüştür. Kadınların gücü, geleceği şekillendirmekte ve dünyaya büyük katkılarda bulunmaktadır. Bu, unutulmaması gereken bir gerçektir. Kadınlar Günü, bu gerçeği hatırlatmak için bir fırsattır. Eğitimde, iş hayatında, sanatta, bilimde ve siyasette kadınların daha fazla yer alması, toplumun daha dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesini sağlar.
Kadınlar Günü, bir hatırlatmadır. Cana can katmanın, toplumun insanı doğurana bir ahdi vefasıdır. Pir Hacıbektaş Veli’nin dediği gibi, "Kadınlar bizim eşimizden ziyade, eşitimizdir." Selçuklu devlet geleneğinde, hükümdarlar ve komutanlar, eşlerine, kadınlarına büyük saygı göstermişlerdir. "Ben Han’ım, eşim de benim Hanım’dır." sözü, Türk geleneğinde kadının önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden güçlü bir söylemdir.
Son söz olarak, prenses olmayı değil, kendi hikâyesini yazmayı seçmiş tüm kadınların Kadınlar Günü kutlu olsun!