Prof. Dr. Nesrin ÇOBANOĞLU YÜKSEL

Tarih: 25.11.2024 19:15

Karın Güzelliği ve Çevre Etiği Üzerine Düşünceler

Facebook Twitter Linked-in

Ankara’ya uzun zamandır beklediğimiz kar nihayet yağdı. Beyaz örtü, şehri romantik, sade ve huzurlu bir görüntüyle kapladı. Sadece bir doğa olayı gibi görünse de, karın bu sessiz ve dingin varlığı, insanın ruhunu dinlendiriyor. Hele ki sıcak bir ortamdan dışarıya, o bembeyaz manzaraya bakabilmek, tarifsiz bir huzur veriyor. Bu anlar, yaşamın telaşı içinde kaybolmuş duygularımıza yeniden ulaşmamıza vesile oluyor.

Ancak bu keyifli görüntülerin ardında, bir gerçeği de unutmamak gerekiyor: İklim değişikliği. Kar yağışlarının hem ülkemizde hem de dünyada giderek azalması, doğanın alarm zillerini çaldığına işaret ediyor. İklim krizinin etkilerini her geçen gün daha yakından hissediyoruz. Bu nedenle, karın yağışı sadece estetik bir sevinç değil, çevre etiği açısından da derin bir anlam taşıyor. Kar, doğanın bize verdiği bir armağan; onu korumak, sürdürülebilir bir gelecek için üzerimize düşen bir sorumluluk.

Şu anda Afyon çevresinde, masmavi gökyüzü ve bembeyaz karla kaplanmış orman manzaraları eşliğinde Ankara’ya doğru ilerliyoruz. Bu görüntüler, ülkemizin ne kadar güzel olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Yeşilin ve beyazın bu mükemmel uyumu, bizi doğayla yeniden bütünleştiriyor. Bu güzellikleri korumak için birey olarak daha duyarlı olmamız gerektiğini düşünüyorum.

Türkiye’nin dört bir yanındaki doğal zenginlikler, sadece bizim değil, gelecek nesillerin de mirası. Karın huzur veren sessizliğine bakarken, aslında bu huzuru sürekli kılmanın yollarını da düşünmeliyiz. Çünkü doğa, insana sunduğu güzelliklerle birlikte, onun sorumluluk bilincini de uyandırıyor. Karın yağışı, sadece bir doğa olayı değil; doğayla olan bağımızı hatırlatan bir çağrı.

Beyaz örtü, umut olsun… Hem doğa için hem de insanlık için.
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —