Köfteci Yusufu tanımam, oturmuş bir bardak çay işmiş değilim, muhabbetim yok, hukukum yok, görüştüğüm hiç yok, görsem bile tanımam. Duyarlı bir vatandaş olarak duygu ve düşüncelerimi ifade etmek istiyorum…
Köfteci Yusuf İle ilgili bir çok yazılan çizilen oldu. Vur abalıya vur diyerek herkes bir şeyler söylüyor, bir şeyler yazıyor durmadan. Ey ahali! Köfteci Yusuf’un köftesinde domuz eti çıktı duydum duymadım diyerek feryat ediyorlar…
Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, “Milyonlarca dolarlık bir işletme neden binde bir oranında domuz eti kullansın? Bu işin arkasında işletmeyi ucuza kapatmaya çalışan mafyavari gruplar olabilir mi?” ifadeleriyle şüphelerini dile getirmiş olup, İnadına Köfteci Yusuf’ta köfte yemeye devam.
Demirtaş’ın ardından dikkat çeken bir açıklama da jeofizik fizik mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan’dan geldi. Deprem farkındalığı oluşturma çalışmalarıyla tanınan Ercan, “Köfteci Yusuf’a karşı yürütülen operasyonun arkasında ABD merkezli hamburger zincirlerinin olabileceğini öne sürdü. Ercan, bu firmaların, yerli ve milli bir marka olan Köfteci Yusuf’u pazar dışına itmek için kumpas kurduğunu iddia etti.” Bizde hocamızın düşüncelerine katılıyoruz.
280 Şubesi olan bir firma, yüzlerce, binlerce insana temas eden, dünyaca ün yapmış, marka olmuş, albenisi yüksek olan bir firma domuz etine hiç tevessül eder mi? Etmesi mümkün mü? Çünkü ihtiyaç duymaz ve bu durum ona hiçbir şey kazandırmaz
Anladığım kadarıyla; Köfteci Yusuf’a bir çok firma yurt içinden, yurt dışından ortak çalışmaları için teklifte bulunulmuşlar. Bahse konu tekliflerini kabul etmediğinden dolayı… Yemek fabrikalarına, Mafya’ya, haraç isteyenlere eyvallah etmedi. Vay sen mi etmeyen diyerek, domuz eti satıyor diyerek ceza kestiler…
Köfteci Yusuf ve onun gibi; Ülkemizin bu seçkin firmalarını yok etmek için elinden geleni ardına koymayan, hedeflerine ulaşmak için her türlü hilleyi yaparak, Burger King’ler fastfoodların önünü açmak için büyük gayret sarf ediyorlar…
Böyle seçkin, büyük firma kendilerine ait hayvan çiftliklerinin olduğu biliniyor. Devasa hayvan çiftlikleri olan bu firma domuz etine hiç tenezzül eder mi?
Katma değeri yüksek olan, istihdam alanı açan, 12 bine yakın personel çalıştıran Köfteci Yusuf ve onun gibi değerlerimizi yok etmek için elimizden gelen her kötülüğü yapıyoruz. Yazıktır, günahtır…
Yüce Allah’ın, Yüce Kitab’ı Kuran’da, domuz etini yemek haram olduğu gibi;
-Faiz haram, günah değil mi?
-işki haram, günah değil mi?
-Kul hakkı haram, günah değil mi?
-Yetim malı yemek haram, günah değil mi?
Bunların hepsini yok sayacaksınız, gözardı edeceksiniz, gündemi meşgul edeceksiniz, zalimlere yol açacaksınız öyle mi? Kendi öz firmalarınızı yerle bir edeceksiniz…
Gazeteci Saygı Öztürk’e verdiği röportajda Yusuf Akkaş (Köfteci Yusuf) “işini severek yapan, toplumda saygı duyulan bir iş insanı olduğunu, herhangi bir siyasi gücünün olmadığını ve tek amacının işini en iyi şekilde sürdürmek olduğunu ifade etti. Türkiye genelinde 280 şubesi ve 12 bin çalışanıyla büyük bir aileyi temsil ettiğini belirten Akkaş, bu kadar geniş bir ekiple çalışırken, gıda güvenliği ve hijyen standartlarına son derece önem verdiklerinin altını çizdi. Özellikle, 700’ü aşkın gıda mühendisi ve veterinerin görev aldığını belirterek, herhangi bir usulsüzlük yapmanın neredeyse imkânsız olduğunu söyledi.”
Velhasıl-ı kelam, Köfteci Yusuf’un dükkanlarının bacasından domuz eti dumanının tüttüğünü düşünmüyorum! Kötüler iyilerden daha zeki olabilir ama sonuçta iyiler her zaman kazanır.
Zakir Tercan