Mehmet BOZKUŞ

Tarih: 13.06.2025 07:06

KRİZ KAOS İSTİKRAR VE GÜÇ EKSENİ 5 TÜRK JEOPOLİTİĞİ -2-

Facebook Twitter Linked-in

Türk Jeopolitiği değişen dünya dengelerinde , bağımsız politikaları izleme ve yönetme, karar alma ve uygulama, oyun bozan ve oyun kuran, yeni ittifak yapılanmasıyla bölgesel ve küresel ölçekli güç merkezi konumuna gelme, uluslararası sularda boy gösterme, yerli ve milli kaynaklarla kendi enerji politikasını oluşturma, savunma
alanında ulaştığı teknolojik yatırımların savaş meydanlarında
kendini göstermesi ve kabul edilmesidir.

İstikrarlı yönetimi ile Türkiye’yi hedeflerine alan ülkelere karşı açık politika izleyerek karşı politikalar ile cevap veren, içeride destekledikleri bütün yapıların kriz ve kaosa dayalı bütün planlarının cevabını 21. Y.Y gerçekleriyle ortaya koyan beraber yol yürüyenlerin kazanacağı ,yürümeyenlerin kayıp edeceği Türk Jeopolitiği üzerine kurduğu görülmektedir.

21.Y.Y ABD, Avrupa, Küreselci Britanya (İngiltere) , Çin, Rusya, İran ,İsrail kendilerine çıkış yolları ararken Türkiye’nin jeopolitik yapısı olmadan hareket alanlarının kısıtılı olduğu görülmektedir. ABD, Büyük Anadolu Coğrafyasında (Orta Doğu) çıkış yolunu tehdit politikaları yerine, Çin’in ekonomi politikalarının benzeri ile yeni politika oluşturduğu ve Türkiye olmadan İran, Rusya, Kafkasya, Karadeniz, Asya, Afrika politikalarında yeni dönem için Türk Jeopolitiği ile hareket ederek menfaat ve çıkarlarını koruma altına almak istedikleri görülmektedir.

Türk Jeopolitiği, istikrar üzerine dayalı uzlaştırıcı ve sorun çözücü yaklaşımlarıyla kabul görürken, sömürgeci yapıların bütün önerilerine rağmen artan tepkisel eylemlere karşı yeni politikalar oluşturamadıkları görülmektedir. 

ABD’nin ağır Nadir Toprak Elementlerin de (NTE) tamamen dışa bağımlı olduğu ABD savunma sistemlerinin %80 yakını bu madenlerden en az bir tanesine bağımlı olduğu, Deniz Kuvvetleri için bu oranın %95’ler seviyesinde olduğunu Çin’in dünyadaki NTE zengin olarak ilk sırayı aldığını 694 milyon ton ile Türkiye’nin ikinci sırada yer aldığını bu nedenle ABD’nin rafine edilen NTE ihtiyaç duyduğu gerçeğidir. Dünyanın yeni jeopolitik dengeleri NTE etrafında yeniden güç merkezi ve yönetim merkezi olarak şekillenmeye başladığıdır.

NTE ülkeler için büyük bir ekonomik kaynak olarak yerini alırken aynı zamanda jeopolitik bir silah olarak tehditlerin karşısında önemli bir güç ve ülkelerin teknolojik olarak geleceklerinin belirlenmesinde en etkin caydırıcı güç olarak yerini almaktadır. Türkiye izlediği istikrar politikalarıyla terörsüz Türkiye politikasıyla beraber bölge için bir istikrar oluşturma ve bu alanda ( NTE) izleyen değil, oyun kuran teknoloji üreten ve değişen savaş enstrümanları üretimi ile dünyada 185 ülke ile savunma ürünleri ihraç eden Türk Jeopolitiği varlığını kabul ettirmiştir.

Türk Jeopolitiği enerjide tam bağımsız politikalar ile ekonomisine karşı içerden ve dışardan yapılan Gezi Parkı eylemlerinden 15 Temmuz hain darbe girişimi, bütün gizli ve açıktan yaptırımlara karşı enerjide bağımsızlık, ekonomide istikrar jeopolitiği ile artık arayan değil, bulan ve üreten enerjide merkez ülke konumuna gelen Türkiye gerçeğini Batı çok iyi görmektedir.

‘’Enerji de bağımlılık stratejisini doğru ve güçlü yönetirseniz; Güçlü Diplomasiye, Güçlü bir dış politikaya pencere açarsınız’’ yaklaşımı ile enerji alanında teknoloji alanında dünyanın en güçlü beşinci ülkesi konumuna gelmiştir.

Türk Jeopolitiği gittiği her coğrafyada sahip olduklarını paylaşan, gönülleri fetih eden, bilgi, deneyim ve teknoloji aktaran ortak üretim merkezleri kurma stratejisini izleyen, ülkeler için İstiklal ve İstikbal mücadelesini ortaya koyan jeopolitiği ile sömürgeci zihniyetin karşısında yer almaktadır.

21 Y.Y yeni sıklet merkezi Adriyatik Pasifik arasında hinterland etkisi ile belirlenecektir.

Türkiye ,Türk eksenleriyle beraber stratejik üçgenler ile beş denizi birbirine bağlayan ( Karadeniz, Hazar Denizi , Basra Körfezi, Kızıldeniz, Akdeniz) yeni ticaret ve enerji yollarında var olan ve siyasi istikrar ve ekonomisini devamlı büyüten ,oluşturduğu ittifak yapılarıyla (Azerbaycan-Türkiye-Pakistan/Rusya-İran-Türkiye/
Ürdün-Irak-Suriye-Lübnan-Türkiye Güvenlik Paktı/Türk Devletler Teşkilatı) barış ve istikrar politikalarıyla birlikte politika izleyen yaklaşımını sahneye koymaktadır.

Üç Deniz Girişim stratejik üyeliği ile Baltık, Karadeniz, Adriyatik, Ege ve Akdeniz Beş Deniz Girişiminin oluşmasını sağlayan gelişmiş Batı Avrupa’nın ihmal ettiği Doğu Avrupa için Kuzeyden Güneye Avrupa’yı bağlayacak olan ekonomik büyüme, yeni yatırımlar, enerji güvenliği, jeopolitik işbirliği, akıllı bağlantısızlık ve güç merkezi olma.

Üç Deniz Girişimi ile Türkiye Orta Asya ile Türkiye’yi birbirine bağlayacak Orta Koridora, Pakistan’ın Gwadar limanından Basra Körfezine, Faw limanı ile Kalkınma Yolu projesi ile Baltıklara ulaşılmasını sağlayacak yeni jeopolitikte yatırımcı ve karar merkezi konumuna gelecektir.

Doğu Avrupa ile Orta Asya ve Orta Doğu’nun karayolu ile birbirine bağlanması, limandan denize ve limanlara karadan karaya ticaret ve enerjinin ulaşmasını sağlayacak ve Türkiye’nin Jeopolitik Merkez konumuna gelmesini sağlayacaktır. 

Türk Jeopolitiğinin hedefi enerjiden savunma sanayisine kadar her alanda tam bağımsız BÜYÜK TÜRK MİLLETİ VE TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE’dir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —