Rahmetli Prof. Dr. Doğan CÜCELOĞLU Hocanın "MIŞ GİBİ YAŞAMLAR" adlı kitabında belirttiği gibi, "mış" gibi yaşayarak hayatlarını mahveden, samimiyetten, dürüstlükten uzak insanlar; yalnızca kendi hayatlarına zarar vermez, etrafını da zehirler. Özü, gözü ve sözü bir olmaz.
Böyle yaşamayı kendine alışkanlık, edinmiş, adeta karekteri haline getirmiş insanlar, şayet ülkeyi yönetenlerse; bu zehirlenme o kadar çabuk yayılır ki, toplumun tüm kesimlerine nüfuz ederek her yeri tahrip eder.
Bu MIŞ gibi yapanlar; İşsizlikle, enflasyonla, faizle mücadele ediyor(muş) gibi yaparlar.
Yüzlerine yapışmış sahte maskeleri bir türlü çıkaramazlar
Ekonominin sosyal devlet kuramları içinde parametrelerini yerine getiriyor(muş) gibi görünürler.
Adil, demokrat, samimi hatta dürüst(müş) gibi davranırlar.
Sürekli dinden, imandan bahsederek dindar(mış) gibi algı oluştururlar.
Aldıkları bütün kararların milletin, devletin geleceği için(miş) gibi insanları ikna etmeye çalışırlar.
Ülkenin geleceği olan gençler, onlar için güya çok degerli(imiş) gibi mangalda kül bırakmazlar.
"Herşey millet için" diye naralar atıp gerçekte böyle olmadığını bilenlere, eleştirenlere ise iftiradan, hakaretten geri kalmazlar.
"Milletin Hizmetkârıyız" deyip lükslerinden, saltanatlarından hiç mi hiç ödün vermezler. Fedakârlığı hep halktan beklerler.
Gerçekleri dile getirenlerin ne illetliği kalır, ne zilletliği, ne de vatan hainliği..
Bir kulp bulup atarlar kodese!
Bugün söylediklerini, yarın inkâr ederler.
Daha önce yapılmış, güzel olan ne varsa sahiplenirler.
Kendi yapamadıklarını, kendi beceriksizliklerini başkalarına bir güzel yıkıverirler...
Tarih bilmezler, edep bilmezler, yol yordam bilmezler.
Had bilmezler, hukuk bilmezler, vefa bilmezler.
Sanat bilmezler, ilim bilmezler, irfan bilmezler.
Ama asıl lafım; bu olan bitene gözlerini kapamış mışıl mışıl uyuyanlara.
Bu "MIŞ" gibi yapanlara inanmaya devam edildiği sürece toplumlar gelişemez! Aksine tüm değerler yerle bir olur.
Ne ahlak kalır, ne de onur.
Ne haysiyet kalır, ne de utanma.
Gemisini yürüten(!) kaptan olur, geriye kalanlar miço olmasına dahi izin verilmez.
"MIŞIL MIŞIL" uyuyanları ağır uykularından uyandırmak zor olsa da gerçekleri dile getirmeye, yazmaya devam etmek gerek.
Ne dersiniz?
Bu mışıl mışıl uyuyanlar konforlarını bozup da uyanırlar mı sizce?
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün sözü ile yazımı sonlandırayım:
"Uyuyan milletler ya ölür, ya da köle olarak uyanırlar !..."
Uyanık kalın, sağlıcakla kalın...