Gazetecilerin, sanatçıların, düşünürlerin başına gelenleri görünce, adaletsizlik kime yapılırsa yapılsın, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, karşı çıkmak önemlidir.
Şu bir gerçek ki, mahallecilik, ideolojik yapılar, dinsel ayrılıklar, çatışma kültürü, ayrışmalar ve kutuplaşmalar, ülkede adaletsizliği körükledi.
Yanlış kendimdense, onda doğru aradık. Doğru karşımızda ise, onda yanlış aradık. Taki başımıza felaket gelinceye kadar. Abdallar, tehlikeyi başına gelince, bilgelerde, tehlikeyi başına gelmeden önce anlarlar.
Tehlikenin büyüklüğüne göre tedbir alınır. Her statüde, asker, bürokrat, iş insanları, emniyet mensupları, sanatçılarımız, gazeteciler ve daha pek çok suçsuz insanlar, sahte gizli tanık ve siyasi anlayışla yok edildi.
Bu insanlar işinden, aşından, yuvasından oldu, kimi toprağa, kimi sürgüne, kimi zindana kondu. Kimileri sevindi, kimileri üzüldü.
Güçün hukuksuz hikayeleri ile siyasi suçlar üretildi. Savunma hakları yok edildi. KHK ile uygulamalar, hak ve hürriyetleri kısıtladı. Skandallar gizlendi.
Kurumlar ideolojik ve dinsel örgütlenmelerin alanı olamaz. Ülke, ya ilimle ya zulümle yönetilir. İlimle yönetimde kurallar geçerlidir. Kurallı yönetimlerde bozukluk olmaz.
Terör borsası, gündemiyle mallara çöküldü.
Adaletsizliklerle, hukuksuzluklarla, güçle kurulan tuzaklar sorgulanmadı. Sermayeler yandaşlara, peş geç çekildi.
Saydamlık ve denetim olmayan ülkeler iflah olmaz.
Ülkeyi yaşanmaz hale getirenleri görmeyenler, kimisi seyretti, kimisi, merak etti. Kimisi de bize de pay düşer mi derdine düştü? Sıra bize gelmez zannedildi.
Ahlaklı, görevini yapanlara, hırsızları yakalayan liyakatli insanlara, görevlilere, sahip çıkılmadı.
Yargı ayaklar altına alındı, güce bağlandı.
Muhalefet de taraf tuttu, halen de öyle. “Uğur Mumcu rahmetli” haksızlık kime yapılırsa yapılsın, zalimin karşısında olun derdi.
Şu an ülkenin geldiği nokta tarafgirlik, mahallecilik kuralı, adaleti yok etti. Bundan kurtulma olmadı. “Beni bu güzel havalar mahvetti diyen” Orhan Veli Kanık, şiiriyle bunu anlatmıyor mu?
Namuslu insanlar, meşru isyan ahlakıyla, topyekün adaletin yanında, adaletsizlerin karşısında olması gerekir.
Kurtuluş budur. Uyanmak her demokratın, her insanın görevidir. Yanlış zamanda, doğru yerde bulunmak ahlakidir.
Topyekün dirilmek ,ülkenin hayrınadır. Cemil Meriç’in dediği gibi, namuslularla, namussuzların mücadelesinde, namusluların yanında bulunmak ahlakidir.
Bu ülkeyi, canları ile bizlere emanet edenlere, minnet ve saygı duymak, namusluların görevidir.
Yılmak yok. Farabi’nin dediği gibi, “varmıyız ki, yok olmaktan korkacağız”. Ölüm hepimizi eşitliyecek.
Akıl, bilim, hukuk, demokrasi, hukuk, ahlak rehberliğinde, yolumuza devam etmek insanlığımızın görevidir.