Prof. Dr. Nesrin Çobanoğlu YÜKSEL


Noel Pazarı ve İnsanlığın Kayıp Vicdanı: Nereye Gidiyoruz? Ne yapmalıyız?

Bir Noel pazarına yapılan saldırı, yalnızca bir ülkenin ya da bölgenin sorunu değildir. Bu tür olaylar, tüm insanlığın ortak bir vicdan sınavıdır. Bizler, bireyler ve toplumlar olarak, bu sınavı geçebilmek için şiddetin karşısında birleşmeli, empatiyi yeniden hayatımızın merkezine koymalı ve barışı savunmalıyız.


Almanya’da bir Noel pazarına yönelik gerçekleşen saldırı, yalnızca hayatını kaybeden ve yaralanan masum insanların acısını değil, aynı zamanda insanlığın vicdanındaki derin yarayı bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olaylar, modern toplumlarda giderek artan bir şekilde ahlaki çöküş, empatiden uzaklaşma ve şiddete eğilimli bir düşünce yapısını ortaya koyuyor. Ancak bu noktada sormamız gereken temel soru şu: İnsanlık nereye gidiyor?

Etik ve Şiddetin Meşrulaştırılması

Bir Noel pazarı, sevginin, paylaşmanın ve barışın sembolü olan bir yer. Böylesi bir mekânda gerçekleştirilen saldırılar, insanın insanlığa yabancılaşmasının en çarpıcı örneklerinden biridir. Etik bir perspektiften bakıldığında, bu tür şiddet eylemleri, yalnızca fiziksel bir yıkımı değil, aynı zamanda toplumsal bağların zedelenmesini, güven duygusunun kaybolmasını ve sevgi gibi temel değerlerin örselenmesini beraberinde getiriyor.

Şiddetin herhangi bir gerekçeyle meşrulaştırılması, insanlığın ahlaki pusulasını kaybettiğini gösteriyor. Etik kuramların çoğu, insana karşı şiddetin ne koşulda olursa olsun yanlış olduğunu savunur. Ancak modern dünyada ideolojiler, inançlar ve hatta bireysel öfke, bu kuramların sesini bastırır hale geldi. Bugün Noel pazarına saldıran zihniyet, yarın başka bir yerde başka bir gerekçeyle masumları hedef alabilir.

Korkunun Normalleşmesi ve Toplumun Duyarsızlaşması

Bu tür saldırılar bir toplumun yalnızca fiziksel güvenliğini değil, ruhsal dokusunu da tahrip eder. Sürekli korku içinde yaşamak, bireylerin ve toplumların empati yeteneğini köreltir. Şiddet olaylarının haberlerde sıkça yer alması, bir noktadan sonra bu olaylara duyarsızlaşmaya neden olur. İnsanlar artık “Bu da geçti” diyerek hayatlarına devam etmeye çalışıyor. Ancak bu tavır, sorunun çözümüne katkı sağlamadığı gibi, saldırganların ulaşmak istediği amaca hizmet eder: Toplumsal dayanışmayı kırmak ve korkuyu yaymak.

Neden Bu Noktaya Geldik?

Bu noktada ahlaki bir sorgulamaya gitmek gerekiyor. Şiddetin artışı, yalnızca bireysel bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal bir patolojinin sonucudur. Adaletsizlik, eşitsizlik, yabancılaşma ve ötekileştirme gibi olgular, şiddetin tohumlarını ekmekte. Eğitim sistemlerimizde etik ve empati eğitiminin eksikliği, bireylerin başkalarının acılarını anlamalarını zorlaştırıyor. Teknolojinin ve sosyal medyanın aşırı kullanımı, insanları birbirlerinden kopararak yalnızlaştırıyor ve nihayetinde radikal ideolojilerin kolay bir hedefi haline getiriyor.

Çözüm Nerede?

Bu sorunların çözümü, yalnızca politik düzeyde alınacak önlemlerle değil, aynı zamanda etik temelli bir toplumsal dönüşümle mümkün olabilir. İşte burada, birey olarak hepimize düşen sorumluluklar var:

    •      Eğitim: Çocuklara ve gençlere etik değerleri, empatiyi ve farklılıklara saygıyı öğretmek, şiddet kültürünü kırmanın en etkili yoludur.

    •      Toplumsal Dayanışma: Korku ve öfkenin hâkim olduğu bir dünyada sevgi ve dayanışmayı güçlendirmek, bireyler arasında daha sağlam bağlar kurmamızı sağlar.

    •      Adalet ve Eşitlik: İnsanların şiddete yönelmesini tetikleyen en büyük unsurlardan biri, hissettikleri adaletsizliktir. Bu nedenle sosyal adaletin sağlanması, bu tür olayların önlenmesinde kritik bir rol oynar.

    •      Medyanın Sorumluluğu: Medya, bu tür olayları aktarırken korku yaymak yerine toplumun dayanışmasını teşvik eden bir dil kullanmalıdır.

 

Sonuç olarak, Bir Noel pazarına yapılan saldırı, yalnızca bir ülkenin ya da bölgenin sorunu değildir. Bu tür olaylar, tüm insanlığın ortak bir vicdan sınavıdır. Bizler, bireyler ve toplumlar olarak, bu sınavı geçebilmek için şiddetin karşısında birleşmeli, empatiyi yeniden hayatımızın merkezine koymalı ve barışı savunmalıyız. Aksi takdirde, insanlık dediğimiz bu büyük resimdeki en önemli renk olan vicdanı kaybederiz.

Her saldırının ardından “Nereye gidiyoruz?” diye sormak yerine, artık yeni bir dünya için yön tayin etme zamanı gelmedi mi?

İngiltere merkezli bankadan Bitcoin için yeni tahmin: Rekor bekleniyor

SURİYE'DE PATLAMA

İran'dan nükleer tesisler mesajı: Bombalamayla yok edilemez

TÜRK VATANDAŞLARINA BİR ÜLKEDEN DAHA VİZE MUAFİYETİ

ABD UKRAYNA'YA SİLAH SEVKİYATINI DURDURDU

ÇİNLİ DOKTORLARDAN BİR İLK : 5 BİN KM UZAKTAKİ HASTA AMELİYAT EDİLDİ

ABD SURİYE'YE YÖNELİK YAPTIRIMLARINI SONLANDIRDI

ALMANYA RED EDİLEN VİZA BAŞVURULARINA İTİRAZ HAKKINI KALDIRIYOR

İran'dan BMGK'ya İsrail ve ABD ile ilgili çağrı: 'Zararların tazmin edilmesini istiyoruz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Pakistan’a yönelik gerçekleştirilen menfur terör saldırısını lanetliyorum

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2

YAZARLAR