Zeynep DURAK

Tarih: 26.09.2024 10:58

ORTADOĞU'NUN YAZISIZ ANAYASASI

Facebook Twitter Linked-in

Bugün Ortadoğu’da yaşadığı için kendini mutsuz hissedenlerle burada yaşamak zorunda olduğundan mutlu olmak zorunda olanlar arasında acı çekiyoruz.
Aslında biz kimiz?
Acısı halen taze olup üzülebildiğimiz yanımızla mı yoksa unuttuğumuz yanımızla mı yaşıyoruz?
Dezenformasyon kurbanları mıyız? Sosyal medyanın kurbanı değiliz kimse ona saldırmasın biz yönlendirilen akıllarımızın kurbanıyız.
Yeni anayasanın tartışılmak istendiği bu dönemde sosyal medyada sözde çoğunluğun ki bunların gerçekten fikrini savunmak için mi yoksa bir hizmet kuklası olduğunu tartışmıyoruz.
Her çözüm kendi problemini yaratır. Bunu göz ardı ediyoruz. Yarattığımız olası çözümlerle övünüyor en doğrusunun kendimizinki olduğunu zannediyoruz ki muhalefeti de bu şekilde yapıyoruz; kendi doğrularımıza taraftar arıyoruz. İşte burada “Biz aslında kimiz?” sorusu devreye giriyor.
Bu topraklarda değişen hiçbir şey yok birileri hep yazıp çizecek birileri sorgusuz sualsiz inanacak birileri ise çıkarlarına göre yönlendirecek değişen sadece bunu yaparken kullandığımız araçlardır.
Bizim ülkemizde bilimi bile “Ben senden daha çok biliyorum” demek için yapıyoruz. Sadece okuduklarımızı aktarıyoruz diğerlerinin aksine kitap okumadığımızı değil aslında okuma niyetimizi sorguluyorum. Asıl sorulması gereken sorunun bu olduğunu düşünüyorum ve biz bu yüzden hiçbir zaman teknolojinin yaratıcısı değil en fazla iyi bir kullanıcısı ve geliştiricisi olabiliyoruz. 2010 yılından itibaren artık biz de teknolojinin yaratıcısı olan ülkeler arasında yerimizi aldık. Kendini aydın addedenlerimiz –ki Türkiye’de aydın olmanın ilk şartı muhalif olmak- bile sosyolojide veya psikoloji de dünyaya yön veren isimler arasında değil. Sadece ama sadece çok bildiği için halkı aşağılayan bir güruh var. Birkaç yabancı düşünce akımını bildiğini ve daha da komik bir şekilde başka toplumları eleştiren yabancı aydınları bizim toplumumuza uyarlayarak Anadolu’yu dalga konusu yapmaya çalışan aciz aydınları görüyoruz. Biz bizi tanımıyoruz. Anadolu’yu mütemadiyen cahillikle suçlayan aydınlar o cahilliğin kendi aynası olduğunu hiçbir zaman kabullenmemektedir. Bu döngüyü sadece Cemil MERİÇ ile yıkmıştık bu toprakların gerçek sosyoloğunun da dediği gibi “Bir Kabil kompleksi”…

Evet, Ortadoğulu olmak!
Biz Ortadoğulu bile olamıyoruz biz Araf’ta yaşayan bir toplumuz. Dünya’da Araf’ı yaşayan bizler, İbrahim’i ateşe atan bizleri ancak ateşi suya çeviren bir Rabbin varlığıyla cennete inandırabiliyoruz. Cehennemin kıyısında cennetin uzağında bir Araf bizimkisi yani bizim Araf’ımız bile cehenneme daha yakın…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —