Sabırla, şükürle ve özlemle beklediğimiz o mübarek ayın son günü. Ramazan’ın son sahurunda beliren ay, bir yıl boyunca özlemle anacağımız o manevi iklimi yavaş yavaş uğurluyoruz…
Belki hüzünlüyüz çünkü “on bir ayın sultanı” gidiyor. Belki de mutluyuz; çünkü bir ay boyunca nefsimizle, açlığımızla, dualarımızla kazandığımız o manevi zaferin gururunu taşıyoruz.
Ramazan, yalnızca aç ve susuz kaldığımız bir ay değildi…
O, kalplerimizi terbiye eden, ruhumuzu besleyen, paylaşmanın ve merhametin ne demek olduğunu hatırlatan bir okuldu.
Son gün, bu okulun mezuniyet töreni gibi…
Artık sınavlarımızın karşılığını alacağımız, yaptığımız iyiliklerin, tuttuğumuz oruçların, okuduğumuz Kur’an’ların sevabına nail olacağımız bir eşikteyiz.
Son Sahur, Son İftar: Anlamın Peşinde
Son sahur, belki de en dokunaklı an. Çünkü biliyoruz ki bir daha bu kadar kalabalık sofralarda, bu kadar içten dualarla gecenin sessizliğini bölemeyeceğiz. Son iftar ise, yılın en bereketli akşamı. O vakti, bir yudum suyla açarken, “Allah’ım, bir daha bu ayı yaşamayı nasip et” diye içten içe niyaz ediyoruz.
Bugün, son günün hakkını vermek lazım. Belki eksik kaldığımız noktalar varsa tamamlamak, kırgınlıkları onarmak, bir kez daha affetmek ve affedilmek için fırsat. Zira Ramazan, insanın kendisiyle, Rabbiyle ve çevresiyle barıştığı bir aydı. Son gün, bu barışı taçlandırma vakti.
Bayrama Uzanan Köprü
Yarın aynı zamanda bayramın habercisi. Ramazan’ın bıraktığı boşluğu, bayram sevinciyle doldurmak mümkün. Ancak unutmamalı: Ramazan bize bir miras bıraktı. Sabrı, şükrü, paylaşmayı, Kur’an’la diri kalmayı…
Bu mirası, bayramdan sonra da sürdürmek asıl mesele. Çünkü iyilik, yalnızca Ramazan’a özgü değil.
Son Nefeste Son Dua
Belki de bugün, “Keşke daha çok ibadet etseydim” diyenler için bir fırsat. Ama Ramazan’ın ruhu, pişmanlık değil, ümittir. Oruç bittiğinde, Allah’ın kullarına olan rahmeti bitmiyor. Bayram, bir vedadan çok, yeni bir başlangıç aslında.
Tıpkı teravih namazlarında okunan o ayetteki gibi: “Şüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir.” (Hûd 114)
Orucun son günü. Gönlümüzdeki Ramazan’ı uğurlarken, onun bize öğrettiklerini yanımıza alalım. Çünkü gerçek bayram, nefsimizi yenmeyi öğrendiğimizde başlıyor…
Selam olsun Ramazan’a ve onu güzel karşılayan tüm gönüllere…
