Sağlıkta nereye gidiyoruz diye hep soruyoruz. Bir okurum bana bir mektup yazmış aynen yayınlıyorum....
Bir sağlık çalışanı olarak yaşamış olduğum bir olayı anlatmak istiyorum.
03/11/2024 tarihinde Saat 15:30 civarı 4 haftalık gebe olan eşimin aktif kanaması oldu düşük olma durumundan şüphelendik. konumumuza yakın olmasından dolayı Tuzla'da bulunan özel bir üniversiteye bağlı Hastanesine gittik Acile müracaat ettik fakat acilden kaydımız açılmadı. Kadın doğum yoğun bakım servisine yönlendirildik. Dr. G*** K*****adı altında Kimliği belirsiz stajyer olan erkek bir şahıs eşimi yalnız başına muayene etti. Herhangi bir doktor gözetimi olmaksızın Ultrasonla muayene sonrası tam kan sayımı(homogram) ve beta hgc istedi bunları verdikten sonra acilde koltuk üzerinde hastam bekletildi. Sonuçlar çıktıktan sonra emin olamamakla birlikte düşük yapıyor olabilirsiniz dedi ve bizi gönderdi. Bu süreç sonunda 8900₺ gibi bir ücret istendi. Detaylı fatura istedim bu ücretin fazla olduğunu benimde sağlık çalışanı olduğumu belirttim ücreti 6400₺ ye indirdiler ve son olarak sağlık çalışanı indirimi de yaptıklarını söyleyip 4360 ₺ ödeme yapacağımı söylerdiler.
Ödememi yaptım faturam mevcut.
Buradan ayrıldıktan sonra Pendik'te bulunan Farklı bir Üniversite hastanesine gittim. Hastam uzman bir doktor tarafından muayene ve tedavi edildi. Yapılan işlemler sonrası 1181₺ ücret ödedim.
Demem o ki;
Sırf para kazanmak uğruna Okan üniversitesi hastanesinde Dr. G*** K*** isimli doktorun hastanede bulunmaksızın onun kimliği ve kaşesi Adı altında stajyer intörn hekim (ismini bilmediğim erkek şahıs ) tarafından eşime müdahale yapılması tetkik ve tanı konulması.
Ve bu özel hastanenin alt katı bazı bölümleri dizi ve film ekipleri tarafınca kiralanmış olup belirli bir hafta günlerinde dizi film çekimleri yapılmaktadır.
Sizlere soruyorum Hangi hastane alt katında marketler, restoranlar vs gördünüz?
Sizce bu yasal mı ?
Ve bu iki hastane arasında ki fiyat farklılığı normal mi ?
Gelelim konumuz olan intörn hekime:
İntörn doktor ifadesi, tıp fakültesi olan Üniversitelerin lisans eğitim öğrenimi ile ilgili
yönetmeliklerinde geçiyor. Resmi Gazete
Tarihi: 12.09.2013 Resmi Gazete Sayısı: 28763) şöyle bir tanım var. “ Madde 4-... ı)
(Değişik:RG-14/9/2014-29119) İntörn eğitimi: Tıp ve Veteriner Fakültesi son sınıf eğitimini,... ifade eder.” Şu halde, tıp fakültesinin, son sınıf öğrencileri intörn doktor olarak tanımlayabiliriz. Bunların içerisine, diş hekimliği fakültelerinin son sınıf öğrencilerini de dahil edebiliriz. Ancak konumuzu, tıp hekimliği fakültelerinin intörn doktorlarıyla
sınırlıyoruz.
Konumuz neydi, İntörn Doktorun 4 haftalık gebe ve o esnada aktif kanaması olan düşük ve yapan eşime Müdahale etmesi.
Peki hasta neydi?
Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 4.maddesine göre: “Hasta, sağlık hizmetlerinden
yararlanma ihtiyacı bulunan kimseyi... ifade eder.”
Şu halde hasta, herşeyden önce insandır. İnsan, Türk Medeni Kanununa göre gerçek kişidir ve kişilik haklarına sahiptir. Kişilik haklarının başlıcaları ise, kişinin hayat, vücut
bütünlüğü ve sağlığıdır.
Hasta Hakları Yönetmeliği’nin
4.maddesi hükmüne göre: “Tıp mesleğini icraya yetkili kişiler tarafından uygulanan, sağlığı koruma, hastalıkların teşhis ve tedavisi için ilgili mesleki yükümlülükler ve standartlara uygun olarak tıbbın sınırları içinde gerçekleştirilen fiziki ve ruhi girişimi... ifade eder.”
Bu halde bir tıbbi müdahaleden bahsedilebilmesi için, öncelikle, bunun tıp mesleğini icraya yetkili kişiler tarafından yapılması gerekir. Başka, sağlığı koruma, hastalıkların teşhis ve tedavisi ile ilgili mevzuata uygun yapılması gerekir.
Başka, Türk Medeni Kanununun 24.maddesi gereğince, hastanın rızasına da dayanmak gerekir. Hastanın rızası, onun aydınlatılmış olmasına bağlıdır.
Temel kanun, 1219 Sayılı Kanun’dur.
Ve diyor ki orada,
Türkiye Cumhuriyeti hudutları dahilinde, her ne surette olursa olsun hasta tedaviedebilmek için, tıp fakültesi diploması olmak şarttır (md. 1). Bunun dışında hiç kimse, hiçbir cerrahi müdahalede bulunamaz (md.2). Şayet tıbbi müdahale tıp alanında ayrı bir ihtisası gerektiriyorsa, bu ihtisas diplomasını alan doktor tarafından yapılması gerekir (md.23).
Bu halde, intörn doktor, 1219 Sayılı kanun anlamında hekim değildir. Ve Bu sebeple hekim olarak her hangi bir tıbbi müdahalede bulunamaz.
Ve diyor ki; Madde 25 – (Değişik: 23/1/2008-5728/22 md.) Diploması olmadığı hâlde, menfaat temin etmek amacına yönelik olmasa bile, hasta tedavi eden veya tabip unvanını takınan şahıs iki yıldan beş yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
İlgili sağlık personelinin kimler olduğu, 1219 Sayılı Kanun’da, ilgili yönetmeliklerde (Sağlık Meslek Mensupları İle Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş Ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmelik), tek tek sayılmıştır. Bunlar içerisinde intörn doktor yoktur. Şu halde intörn doktor, bir hekim veya sağlık meslek mensubu veya yardımcı sağlık personeli, kısaca ilgili sağlık personeli değildir.
Öte yandan, söz konusu mevzuatta baştabipten, doktora, hemşireye hatta hastanedeki ütücüye kadar herkesin görev tanımı yapılmıştır. Bu mevzuata göre, sağlık personelinin görev tanımı içindeki bir işi bir başka kişi de yapamaz. Şu halde intörn doktor, ilgili sağlık personelinin görev tanımı içerisinde olan bir tıbbi müdahalede bulunamaz.
Eğitim amaçlı olsa dahi tıbbi müdahalede bulunamaz. Nitekim Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 32.maddesi hükmünde “Hiç kimse; Bakanlığın izni ve kendi rızası bulunmaksızın, tecrübe, araştırma veya eğitim amaçlı hiçbir tıbbi müdahale konusu yapılamaz” denilmektedir.