GÜNÜN MANİSİ: (Ramazan'ın 6.Günü)
Erişti sahur vakti,
Davulcu bozma akti,
Çocuklar davul ister,
Oruç akşamı çekti.
***************************************
CEMRELER CEMRELER
Sıra sıra cem oldular cemreler,
Karıştılar hava, su ve toprağa.
Ağaçlar dalında fitirek verdi,
Usul usul sarıldılar yaprağa.
Üçüncü cemre de düştü, toprağa, Gösterdi yüzünü güneşin şemi,
Nevruzla doğaya geldi ilkbahar,
Toprak uyanıyor bitirdi demi.
CEMRELER
Şubat'ın yirmisinde cemre havaya düşer,
İki cemre var daha, suya, toprağa hasret.
Yirmi yedi şubatta düşer ikinci cemre,
Nevbaharı Müjdeler sevdalı gönüllere.
Ulaşır altı marta, sondur üçüncü cemre,
Doğal güzellik serer bağlara, bahçelere.
Cemre havaya, suya, bir de toprağa düşer.
Nevruzla ilkbaharda pek mutlu olur beşer.
CEMRELER 1
Cemreler sırayla gelir doğaya.
Koklaya koklaya havaya düşer.
Isıta ısıta selam der suya,
Sarıla sarıla toprağa düşer.
Arza sıcak bakar güneşin yüzü,
Baharı anlatır şairin sözü,
Kırık soğukların çekilir nazı,
Cemre şebnem olur yaprağa düşer.
Eritir karları, buzu eritir,
Sürüleri yaylalara yürütür,
Sıcağını usul usul damıtır,
İner ılık ılık ırmağa düşer.
Cemreler 2
Kışın kucağından kopup gelirken,
Salına salına havaya düşer,
Ilık meltem olur yirmi şubatta,
Sulu yağmur olup kor suya düşer.
Düşer suya düşer ikinci cemre,
Yaradan yürü der hazırdır emre,
Ilılk meltem eser düştüğü yere,
Dağlarda eriyen kar suya düşer.
Cemreler baharın müjdecisidir,
Uyanan toprağın debdebesidir,
Uslanan rüzgarın mahur sesidir,
Güneşin neharı har suya düşer.
Cemreler 3
Cemre üçlenince sarar toprağı,
Yeşeren ağaçlar açar yaprağı,
Bundan böyle coşar Çayı, Irmağı,
Son cemre sıcacık toprağa düşer.
Cemreler karşılar nazlı baharı,
Yavaş yavaş artar güneşin harı,
Laleler kırmızı, çiğdemler sarı,
Doğanın yeşili yaprağa düşer.
Laleler boy atar zambaklar açar,
Kuşlar semalarda endamlı uçar,
Güneş ısındıkça soğuklar kaçar.
Eriyen kar suyu ırmağa düşer.
***********************************************************************************
ATEŞ - SU – HAVA - TOPRAK
Müthiş bir dörtlüdür ateş, su, hava, toprak
Bu dörtlü bizim yaşam kaynağımızdır. Kıymetli dörtlünün hangisi olmasa yokluğu bizi ölüme götürür.
Hava olmasa nefes alamayız bu yüzden havayı kirletmemeye özen göstermeliyiz ne kadar temiz hava o kadar oksijen…
Su hayatımızda çok kıymetlidir onu horca kullanmamlı, yaşayan her canlının suya muhtaç olduğunu , kullanırken israf etmemeliyiz…
Yüce Peygamberimiz bir Hadis-i Şeriflerinde der ki; “ Akarsu başında abdeset alsanız bile suyu itiyatlı kullanın.” der. Akarsu zaten akıpı gidier. Ancak Peygamberimiz bizleri uçtan uca düşünmemiz için uyarırken derin anlamlar taşıyan sözleriyle suyun değerini anlatmaktadır..
Toprak, toprak ana deyince durup düşünmek lazım…
Bizi doyuran, sarıp sarmalayan, sevgiyle baktığımız, üzerinde yürüdüğümüz, bağrını yarıp ürün aldığımız, toprak ana!.. Öldüğümüzde bizi bekler tenimiz kokmasın diye alır dezenfekte eder. Çeşit türlü nimeti önce yedirir bize, sonra alır bedeni diyemeyiz ver bize.
Ateş, hayatın önemli bir parçasıdır. İlk çağlardan buyana insanlığa hizmet etmiştir.
Su ateşle ısınır, yemek ateşte pişer. Yara ateşle dağlanıp, günahkarlar cehennem ateşiyle korkutulur. Ateş har, güneş nehar, cehennem nardan oluşmuştur. Ateş geçmişten geleceğe hem korkumuz hem arzumuzdur. Yüreğe ateş düşer, sineyi ateş yakar sevdalı bir gönülde ateş zirveye çıkar.
ATEŞ SU HAVA TOPRAK (1)
Müthiş bir dörtlüdür ateş, su, hava, toprak
Yeşille güzeldir özlenen hava,
Doğa suyla güler, su hayat verir.
Havasız yaşanmaz devri âlemde,
Toprak suya doyar, su hayat verir.
Ateş ki hem yakar hem de ısıtır,
Pek yanarsa dağı, taşı eritir,
Yağmur yoksa toprak özü kurutur,
Su ateş söndürür su hayat verir.
CEMRELER
Cemre düştü, has toprağa, havaya,
Sevgiyle sarıldı düştüğü suya,
Güneş usul usul yaktı şemini,
Baharın kokusu geldi doğaya.
ATEŞ SU HAVA TOPRAK (2)
Ateş, su, hava, toprak olmazsa olmazımız,
Bunlar müthiş dörtlüdür ebedi solmazımız,
Ateş yakar, su yıkar toprak sarar bedeni,
Hava canlıya hayat, ölmüşe yok sözümüz.
Su, hava, toprak, ateş olmazsa olmazımız.
TOPRAK (3)
Toprak, anadır bize, onsuz hayat yaşanmaz,
Türlü nimetler verir, üretirken üşenmez,
Toprak ana dedik ya, onun acısı dinmez,
Havayla bütünleşip, toprağa karılırız,
Topraktan hâsıl olduk toprağa sarılırız.
Arzı, arz eden toprak verir sayısız nimet,
Gökyüzünde birikip toprağa düşer rahmet,
Topraktan gelir bize hem sağlık, hem ganimet,
Bin bir türlü nimeti biz topraktan alırız,
Topraktan hâsıl olduk toprağa sarılırız.
Toprağın ak bağrını kazarız selam ile
Toprak ağaç büyütür yazarız kalem ile
Dosta yol görününce varırız kelam ile
Toprağı ana bilir, kucağında kalırız,
Topraktan hâsıl olduk toprağa sarılırız.
Biz toprağa el versek, toprak bize gül verir,
Böcek toprakta gezer arı petek, bal verir,
Hava, su, toprak üçlü ömre heyecan verir,
Gelecekten dem vurur ve maziye dalarız,
Topraktan hâsıl olduk toprağa sarılırız.
SU (4)
Su, toprağa, yaşam, güle mercandır,
Nebatata hayat, dala mercandır,
Ömre ömür katar, kula mercandır,
Hayatın gerçeği toprak, su, hava.
Su nice dertlere derman ve deva!
Yer altı, yer üstü su bulut dostu,
Çatlayan dudakta su umut dostu,
Bir su kenarına serince postu,
Hayatın gerçeği toprak, su, hava,
Gözyaşı göllenir gül verir neva.
Sular ince ince iner arklardan,
Yel değirmenleri geçer çarklardan,
Sorarlar köyümü yedi ırklardan,
Hayatın gerçeği toprak, su, hava,
Hür kuşlar dallara kurarlar yuva.
SUYUN SESİ (5)
Hakikatin remzidir suyun kara sevdası,
Akar delibaş gibi yoktur derdi, dâvası,
Hayat verir canlıya görevi yaşatmaktır,
Su diye inleyene pek büyüktür devâsı.
Su varsa hayat vardır dikkatli kullanalım,
Su bize hizmet verir ona nazar kılalım,
Ne güzeldir ak berrak şevkle hoşça bakalım,
Su inler derinlerden nağme olur sedası.
İnsan ki yüzde seksen sudan yaratılmıştır,
Vücuttaki azalar suyla donatılmıştır,
Yaşam suyla muteber, hayat bağlıdır suya,
Su bazen derya olur bazen damıtılmıştır.
HAVA (6)
Yeşil suya hasret doğa havaya,
Gelmediği yerde barınmaz canlı.
Nefes alan her can muhtaç havaya,
Olmadığı yerde barınmaz canlı.
Görünmeyen hava ne çok elzemdir,
Canlıda bir nefes, an an özlemdir,
Dünya kurulalı hava gözlemdir,
Olmadığı yerde barınmaz canlı.
Nefes onu arar, can onu arar,
Damarda dolaşan kan onu arar,
Bilim onu arar, fen onu arar,
Olmadığı yerde barınmaz canlı.
Hava akciğerin makinesidir,
Yaşamın kaynağı hem nefesidir,
Hava ki insanın gül kafesidir,
Olmadığı yerde barınmaz canlı.
ATEŞ (7)
ATEŞ, HAR, NAR, NEHAR
Ateş, su, hava, toprak; illa ki olmalıdır,
Oldukları her yerde hayat vardır şevk vardır.
Varsa bu dörtlü eğer senin olduğun yerde,
Nice has güller açar yaşayan gönüllerde.
Dünya dünya olalı su için çoktur dava,
Birbirine bağlıdır yaşam için su hava.
Su aziz, su muteber olmazsa olmaz güller,
Gül olursa dalında öter şeyda bülbüller.
ATEŞ
Kullanmayı bilmezsen yakar yıkar öldürür,
Cehennem ateştendir, hem korkutur ürkütür,
Cennette ateş ancak, ışıktır onun şemi,
Şem cennetin nurudur alem ona aşıktır.
Nur da ateştir ama onu onda severiz,
Harda bir tür ateştir ona hârı gül deriz.
Narda, narı ateştir dilimizde pelesenk,
Gayya narı cehennem yoktur o ateşe denk.
Koyma Allah’ım bizi o narı cehenneme,
Vasıl eyle sen bizi şol cennetin şemine.
NEHAR
Nehar da bir ateştir onu ne çok severiz
Aydınlatır dünyayı adına güneş deriz.
Nehar ki gökyüzünden hayat verir cihana,
Severiz sıcağını altında yana yana.
Eteş hayatımızda önemli bir yer tutar,
Bazen ısıtır bizi bazen lav olup yutar.
ATEŞ
Ateş hayatın bir gerçeğidir
Yani olmazsa olmazıdır
Ateş milyonlarca yıl önce bulunmuştur
Karanlığı aydınlatandır ateş
Günümüzde ateş olmadan olmaz
Ateşle ısınır, ateşle doyarız
Yemeğimiz ateşte pişer
Olmaz sa olmazımızdır ateş
Oysa ateş çok tehlikelidir
Dikkat edilmezse yakar dünyayı
Ona dikkat etmek çok önemlidir
Zararı onu nasıl kullandığımıza bağlıdır
Aşktır, ateş sevdadır, kordan gömlektir
Acıdır ateş sinede yanan kor gibi
Cayır cayır yakar düştüğü yeri
İnsan vücudunda yükselen ısı ateştir
Onu üşütüp, donduran yine ateştir
Ateş hayatımızın bir parçasıdır
Su gibi, hava gibi, toprak gibi
Bunlardan hangisi olmasa hayat felç olur
Su hava, toprak ve ateş olmazsa olmazımızdır
Kıymetini bilelmeliyiz
Bizim için yaratılmıştır bu nimetler
İnsanlığın hizmetine verilmiştir fani alemde…
Su günümüzde kıymetlimizdir…
İnsan sayısı çoğaldıkça su miktarı azalmakta, Duşlar, sifonlar, çok suyla iş görüyor, günümüz insanı biter kaygısı taşımadan har vurup harman svuruyor.
Bir tarafta göllerimiz kururken diğer tarafta barajlarımız boşalıyor. Bu nesil suyu hor kullanıyor sonrasın da ceza olarak suyun yokluğunu hep birlikte çekeceğiz.
O halde henüz kaynaklar kurumadan evlere sular kişi başı verilmeli, her insan hissesine düşen suyu dikkatli kullanmalıdır. O zaman kimse susuz kalmaz.
Suyu pahalı vermek sorunu çözmez. Varlıklı kimse istediği gibi su kullanırken fakir su parası ödeyemediği için sıkıntı çeker.Bu da bir ülkenin adil düzenine yakışmaz.Her ülke için Zengini de Fakiri de kıymetlidir.
Ayrımcılık kıskançlığa yol açar…
Su gibi kıymetli bir nimet her ferde eşit verilmelidir.
Allah (C.C) adaletli idareciyi sever, değerli okuyucularım..
Su gibi azizi olun… Muhabbetle...
NOT : Bu köşede yer alan tüm şiir ve yazılar aynı zamanda gazetemiz yazarlarından olan T.C. Kültür Bakanlığı Halk Şairi Rabia BARIŞ'a aittir.
