Rabia Barış'ın Köşesi

Tarih: 11.03.2025 08:49

RAMAZAN DAVULCULARI

Facebook Twitter Linked-in

GÜNÜN MANİSİ: (Ramazan'ın 11.Günü)

Fitre, zekat bu ayda,
Bozuldu düzen, kayda,
Vur davulcu davula,
Otuz Ramazan sayda.

**************************************

RAMAZAN DAVULCULARI

Müslümanlar için kutsal kabul edilen Ramazan ayında insanları,  oruç tutmaları için sahur vakti davul sesi ile uyandıran Ramazan davulcuları vardır… 

Bu kültür geçmişten günümüze gelen adetlerden bir tanesidir. 

Zira bir zamanlar her evde bildiğimiz saat bile bulunmazdı, şimdi ki tenekloji araçları hiç yoktu. Ezan her yerden duyulmayabilirdi. 

İşte o günlerde davul sesi saat alarmı vazifesi görür çok işe yarardı…

Vaktiyle ihtiyaca binaen değişik alternatifler düşünülmüş.

Bizim çocukluğumuzda yüksek bir yerden top atışı yapılırdı. iftar ve sahuru, herkes vaktinde yapsın diye verilen  güzel bir hizmetti. O zamanlar biz çocuklar o topun atılmasını iftar vaktinde kapılarda kuş gibi beklerdik.

Bazı şehirlerde tüm şehrin duyacağı şekilde boru sesi olurdu. Tüm insanlar ezanla birlikte o boru sesini duymadan oruç açmazdı. Top ve boru iftarda ve sahurda oruçluya hem hizmet hem de heyecan verirdi.

Davulcular da bu hizmetin bir parçasıydılar. Eskiden evler tek katlıydı, davulcular mahalleyi dolaşırken kendilerine yakın buldukları evlerin penceresinin önünde serenat yaparlardı  Ramazan ayına ayrı bir keyif katardı davulcular.

Zaman içinde top ve boru geleneği kaldırıldı. Benim fikrimce İyi de oldu, ihtiyaçlar zamana göre ayarlanmalı.  Top ve boru geleneği kalktığı gibi, Ramazan davulcularına da eskiden olduğu pek ihtiyaç kalmadı. Eskiden davulcular luzumlu idi. Ancak günümüzde böyle bir ihtiyaçtan söz etmek mümkün değil!…

Ayrıca eskiden olduğu gibi şimdi ki çocuklar içinde her hangi bir heycan arz etmiyor…

Günümüze baktığımızda, evlerin her odası saatler ve zaman gösteren aletlerle süslenmiş, neredeyse her evde kişi başından fazla telefon var. Televizyonlar ekranlarda iftar ve sahuru göstermede yarış yapıyorlar. Bunlar halk için çok faydalı şeyler. Günümüzde hızına yetişemediğimiz, adını bilemediğimiz nice aletler var hepsi birer kalk borusu gibi çalışmaktalar. 

Ben yetmiş yaşımı devirmiş bir birey olarak elli yıldır hiç davulla sahura kalktığımı hatırlamam. Zira davulcu çoğu zaman sahurdan birkaç saat önce geçer, yerine göre zaman kıymetli, yerine göre uyku. Hatunlarımız sofrayı hazır etseler bile evde oruç tutacak kişileri imsak bitimine bir saat bilemedin yarım saat kala kalkarlar. Hal böyleyken, koşar adım davul çalan davulcular kime hizmet edecekler?  

Bana kalırsa günümüzde davul sesi yaşlıları, hastaları, bebekleri rahatsız etmekten başka pek bir işe yaramıyor gibi görünmekte…

Büyük şehirlerde yüz, iki yüz dairelik çok daha fazla apartmanlar var.

Davulcular bu apartmanlara girdiğinde birkaç saatte çıkmıyor, iftar saatinde insanları davul sesiyle saatlerce rahatsız ediyorlar. öyle sahurdaki gibi tımbır tımbır geçmiyorlar. Dakikalarca davul çalıp bahşiş topluyorlar. İşin daha da vahim tarafı bunu Ramazan süresince bir kez yapmıyorlar. Genellikle bu olay, mübarek günlerde ve Ramazan boyu her hafta tekrarlanıyor. 

Şimdiki davulcuların işi Ramazan boyunca bahşiş toplamak yoksa kimse davulla uyanmıyor...

Birileri çıkıp Ramazan davulu kalksın diyecek olsa, bir yaygara kopar ortalıkta. Artık Ramazan davulcularına ihtiyaç kalmadı. Ben isterim ki davulcularda mağdur olmasınlar. Şehirlerin Belediyeleri toplasın davulcuları, parklarda, bahçelerde, münasip bir yerlerde birkaç gün eğlence düzenlesinler, vurdursun davullar çalsın sazlar, versinler bahşişleri, o zaman yaygara kopmaz onlarda böylece mesleklerini icra etmiş olurlar millet de bir ay boyunca mübarek günde davul sesinden rahatsız olmadan orucunu tutar. 
**
Ramazan-ı Şerif-e değer veren ümmeti Muhammed, sahurunuz hayırlı, iftarınız kutlu, orucunuz mübarek olsun. 

Yüce Allah sağlık sıhat ve afiyet içinde Bayrama kavuşmayı nasip etsin inşallah, Ramazan-ı ayı  hakkını veren tüm insanlara, bil cümle İslam alemine hayırlı uğurlu olsun.

 

RAHMET AYI

Huzur verdi oruç ezan,
Sevgi kattık sevgimize,
Yetiş imdada Ramazan,
Biat ettik Rabbimize.

Seherde açtık elleri,
Hakk’a ilettik halleri,
Ayrılık büktü belleri,
Gül ekledik gülümüze.

Recep ayı Rahmet ayı,
Şaban-ı mağfiret ayı,
Ramazan bereket ayı,
Revan olduk yolumuza.

İhya ettik, kandilleri,
Tevhide açtık dilleri,
Hakk’a sunduk gönülleri,
Af diledik halimize.

Kucak açtık Ramazan’a,
Sevgileri serdik cana,
Muhtacız yüce ihsana,
Sevda saldık gönlümüze.
 

NOT : Bu köşede yer alan tüm şiir ve yazılar aynı zamanda gazetemiz yazarlarından olan  T.C. Kültür Bakanlığı Halk Şairi Rabia BARIŞ'a  aittir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —