Nigar ÖGEDAY

Tarih: 14.07.2024 21:17

Sanatçılar Toplumun Aynasıdır

Facebook Twitter Linked-in


Maalesef günümüzde sanatçı ve toplum bir türlü yan yana gelmez. Bunun da sebebi belli. Çünkü bazı "sanatçılar"ın sanattan haberi yok. Onlar hasta siyasi düşergenin elemanı, etki ajanı, bir ideolojinin taşıyıcılardır. Maalesef onların ait olduğu yer Türklerin yanı değil. Tam tersi Türk milletinin karşısındalar. Yani Türk dünyasını yok etmek isteyen küresel mafya, toplumun dikkatinde olan sanat camiasını işgal  etmiş. 
Onlara hizmet etmeyenlere filmde, dizilerde, tiyatro sahnelerinde yer yok. Ama bütün bu baskılara rağmen çok az sanatçı var ki toplumun aynası olduğunun farkında. Bunlardan biri de Roza İbadova Kocamazdı.

Roza Kimdir?

Ben Roza İbadova Hacıbala kızıyım. Babamın ismini yazarken bile gurur duyuyorum. Çünkü bütün güzel ne varsa hayatımda babamdan kalmış. Babam birinci Karabağ savaşında Füzuli kenti için gönüllü savaşa katılarak, işini ve ailesini bırakıp son güne kadar mücadele veren ve savaşan kahramanımdır. İyi ki böyle bir babanın büyüttüğü kızım. Bakünün köylerinden (Maştağa) birinde büyüyüp, okulu bitirdikten sonra Azerbaycan Medeniyyet ve İncesenet Üniversitesini bitirmişim.

Üniversitenin ilk yılından Azerbaycan'ın Xalq artisti Cennet hanımın davetiyle Dövlet Genç Tamaşaçılar tiyatrosunun kadrosunda yer almışım. İlk rolüm Azerbaycan sahnesinde ilk kez oynatılan Ç. Dickens'in Oliver Twist oyunundaki Oliver rolü olmuştu. Oyunun yönetmeni Ustadımız rahmetlik Vaqif Asadovdu. Daha sonra Azerbaycan TV'lerinde birçok çocuk programlarının sunucusu olmuşum.

Devamında dizilerde, filmlerde rollerim olmuş... Daha sonra tiyatro eğitimimi Moskova'da tiyatro okulunda devam etmişim. Birkaç başrol aldığım filmler: Şangay Bakü (Teymur Hacıyev - Boğaziçi film), Guxuroba (Teymur Qenberov - birkaç festivalde), Ağrı Dağ (Engin Kundag - Berlin film festivalinde yer almış ve başarılı olmuş). 2016 yılında Türkiye'nin İzmir şehrine gelene kadar Azerbaycan'da oyuncu olarak birçok projeyi başarıyla bitirmişim.

İzmir'de birçok işi görmeye devam ediyorum. İzmir'in en büyük özel tiyatrolarından biri olan HAN Tiyatrosu'nda birkaç yıl dram öğretmeni, oyuncu, yönetmen yardımcısı olarak çalışmışım. Azerbaycan Türkiye adına hazırlanan birçok programın sunucusu olmuşum. Heydar Aliyev adına lisede gençlerle birçok projeye imza atmışız. Ege'de ilk Hocalı Katliamı'nı anlatacak mono oyunun yönetmeni olmuşum. Birkaç büyük sahnede yer almışız. Senaryosu Orxan Muxtarli'ye ait. Yol arkadaşımın oyunuyla. Hala her iki vatan için sahnede hazırlanan birçok projede yer alıyorum. Ve var olmak için mücadele ediyorum.

Rozanın yolu Türkiye'ye neden düştü?
Türkiye'ye gelme nedenim... Ben 2015 yılında Devlet TV olan İçtimai TV'de Hoqqabaz adlı çocuk programının sunucusuydum... O zaman Kartal bey Bakü'ye ekip arkadaşlarıyla çalışmaya geliyor... Ve beni TV'de izlerken görüyor... Uzun bir süre takip ediyor, tiyatroya gelip oyunlarımı izliyor... Yani ilk gördüğünde aşık oluyor diye biliriz. Sonra biz tanıştık, daha sonra aileler... Söz, nişan, düğün her iki Vatanda... Bir de baktım Türkiye'deyim...
Yani evlilik sebebiyle burdayım...

20 yaşındaki Roza ile indi ki Roza'nın farkı?

Yirmi yaşında çok çılgın ve çok herkese inanırdım. Kim ne yapsaydı iyilikten yaptığını düşünürdüm. O zaman çok çalışkan olsam da çok mücadele etmezdim kendim için. Derdim ki, bırak karşı taraf kazansın. Şimdi her şey farklı. O kadar darbeler aldım ki birisi ne yaptığında acaba devamında ne gelecek diye düşünüyorum. Şimdi verdiğim en büyük mücadele insanlığımı benden almasınlar. Kendim gibi kala bilmek. Ve artık korkularım yok. Çünkü en büyük korkum babamı kaybetmekti. O da artık toprak altında. Daha inandıklarımın darbeleri beni korkutmaz ve acıtmaz.

Sanatın siyasetle kirletilmesi sanatçı Rozani düşündürür mü?

Çok düşündürür ve bazen üzü.. Sanatçı tiyatro gibidir... Bir aynadır.. Topluma ve halka durumu şeffaf gösterenler... Yani bu ne yalakalık olmalı ne de Vatanı satmak... Vatan ve Devlet için yaşamak, mücadele vermek kandan candan gelmeli... Siyasetin içinde olmak için yukarıda dediklerimi karıştıranlar mideleri ve cüzdanları için ortalıktan çıkmayanlardır... Her iki vatanımda eğer birliğimize, tarihimize, bu günümüze ve geleceğimize zarar verecek olaylar varsa o zaman sanatçı olarak düşünceni sanatınla ortaya koyacaksın... Kışkırtarak bölücülük yaparak değil... Benim düşüncem tabii bunlar...

Kirli siyasete bulaşmadan bir sanatçı vatanına, milletine, devletine hizmet veremez mi?

Bir sanatçı siyasete bulaşmadan da devam edebilir... Çok zorlu bir yol... Nereye gitsek sorulan ilk soru hangi partidensiniz?! Bu çok üzücü... Senin sanatına değil siyasi görüşüne bakılıyor... Hiçbiri diyorsun, fazla ilerleyemezsiniz cevabını alıyorum... Amma benim yolum belli... Ben Azerbaycan ve Türkiye kültüründe köprü olmak için varım... Eğer bu sanatı devam ettirirsem maksadım bu... Ben hiçbir kastinge gitmiyorum, ben reklam çekimlerine gitmiyorum, ruhum o değil... Artık ne için var olduğumun farkındayım... Ne istediğimin de... Ben sahnede Türkiyem dediğimde, ben sahnede Azerbaycan haykırdığımda Şehitlerimizin ruhunu, toprağımın kokusunu, binlerce türkün sevdasını, insanların tebessümünü, göz yaşını hissediyorum... Benim yolum Vatan yoludur...!!!

Sohbetleşdi Nigar Ögeday


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —