Yargıtay Başkanlığı 8.tur seçiminde de sonuç çıkmadı. Başkanını seçemedi. Siyasette seçim olabilir, sivil kuruluşlarda da seçim olabilir, ama kurumlarda, seçim niye olur ki? O kurumlar da, siyasete niçin alet edilir? Bunun düzeltilmesi gerekir. Yasalarla, liyakata dayalı, kurallı bir sistem getirilmelidir.Devlette kurumlar, liyakatli insanların temsili ile olur. Bir sistem ve kural düzeni olmalıdır. Tahsil, yıl, beceri, emek,daha da genişletilerek, bu dikkate alınmalıdır. Yoksa bu kafalar yarında, orduda ki görevleri de seçimle yapalım, emniyeti de, ve diğer kurumları da, derlerse tüm kurumlar, siyasetin kavga ve kutuplaşma alanı olur ki, devlet sıkıntısı yaşanır. Kurumlar çalışamaz, tıkanır. Bugün, kurumları temsil makamlarının, başarısızlığı ve suç üretenlerin makam işgalleri görünmüyor mu? Kurum seçimlerinde hangi liyakat aranıyor. Üste ve bağlı olduğu yerlerden, yasalara bağlılık yok ediliyor. Menfaatler kuralları yok ediyor.HSYK seçimleri, geçmişte bunun örneği değil mi?. İtaat, bağlı olduğu üste oluyor, yasal makamlara ve yasalara, hukuka olmuyor. Dinsel ve ideolojik örgütlenmeleri getirdiği bu kurumlardaki seçim, o kurumları, taraf olmaya götürür. Yazık, bundan bir an önce kaçınarak, kurumlarda, liyakat esasına göre, bir yapılanma ve yasal kurallar, getirilmelidir. Devlet ya “ilimle, ya zulümle”yönetilir. İlim liyakati, beceriyi, ahlakı, bilmeyi ve uygulamayı, esas alır. Zulümde keyfi idareyi getirir. Vatandaşını sömürür, kurumlar, saltanat temsilcilerinin, yağma ve soygun alanlarına döner. Kurumların, çarpık seçim sisteminden kurtarılması, gerekir. Taşıyacak yükün temsilcilerinde, liyakatin tercihi esas alınmalıdır. Kurallı yönetim yasaları getirilerek, uygulanmalıdır.
Elbette, belediyeler seçiminde de, seçim önemli, ancak oralara da bir düzen ve kural getirilmelidir. Kayırmacılık, liyakatsizlik, soyguncuların tercih edilmeleri, kurallarla önlenmelidir. Anayasa, seçim yasaları, siyasi partiler ve örgütlenme yasaları gibi, pek çok düzenleme seçim hukukunu getirir ancak, burda da seçen ve seçilenlerin de belli kuralları taşıması gerekir.Yoksa kabile devletine dönüş gerçekleşir.Demokratik sorumlulukların önemi, seçimlerde, adalet, liyakat kuralları esastır.Kınalızade Ali Efendi ”adalettir dünya nizamını sağlayan”diyor. Her alanda, temsilde,seçimde adalet.Dünya bir bahçedir, duvarı devlet boşuna söylenmemiştir.Aristo’nun İskender’e verdiği öğütte adalet dairesinden bahseder.Burdaki adalet dairesi, din, devlet, toplum ilişkilerini, ortaya koyarken kural, liyakat ve ölçüleri getirir. Kurallı yönetimin ana unsurlarının seçimi, akıl, bilim, hukuk, demokrasi ve ahlak rehberliğidir. Kayırmacılık, yandaşlık, liyakatsizlik değildir. Seçim kutuplaşmayı getirirse, sorunları çözemeyiz. Düzeni bozmak, bedenin bile,hastalığı ve sonudur.
28-03-2024 KEMAL ALBAYRAK