Milleti ibrahim nasıl olundu sorusunun cevabı Kur'an'ın İbrahim'i nesillerin kurtuluşu için sancısı yakarışı duaları anlatıyor bize,
Hz. İbrahim’in içten içe yakarışına tanık oluyoruz… Naif yüreğiyle yalvarıyor…
Yüce Rabbimiz, Kerim Kitabı’nda Hazreti Muhammed (sav)’in güzel örnekliğinde gördüğümüz gibi, Hazreti İbrahim (as )’ın güzel örnekliğine dikkatimizi çeker.
“İbrahim’de ve onunla beraber olanlarda, sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır.” (Mümtehine, 4)
Hazreti İbrahim (as)’in tevhid mücadelesini tefekkür ederken, onun duaları neslin imarını millet olma şuurunu inşa ediyor.
Titrek bir ses ve hasret yüklü bir yürekle duaya nasıl yoğunlaşıyordu?
Duasındaki derinlik ve o derinlikler içinde içi sızlayarak, kıvranarak Rabbinden istiyordu
Bir zamanlar Rabbi, İbrahim’i birtakım kelimelerle sınamış, onları tam olarak yerine getirince
-Ben seni insanlara önder (imam) yapacağım, demişti.
-Neslimden de (zürriyyetimden de) önderler yap, Ya Rabbi! dedi. Allah:-Ahdim zalimlere ermez. (Onlar için söz vermem) buyurdu.(Bakara, 124)
Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak Sensin.”(Bakara, 128)
(İbrahim) Ey Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için, neslimden bir kısmını senin Beyt-i Harem’inin (Kâbe’nin) yanında, ziraat yapılmayan bir vadiye yerleştirdim. Artık sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meyledici kıl ve meyvelerden onlara rızık ver. Umulur ki bu nimetlere şükrederler.”(İbrahim, 40)
(İbrahim): Ey Rabbim! Beni ve neslimden gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle. Ey Rabbimiz! Duamı kabul et.”(İbrahim, 40)
Bir peygamberin en büyük kaygısı… Döne döne yaptığı dua… Zürriyetim, evladım, neslim ne olacak?
Nesillerin kurtuluşu için babalarının peygamber olması yetmiyor… Hz. İbrahim’in içten içe yakarışına tanık oluyoruz… Naif yüreğiyle yalvarıyor…
İbrahim’in yeryüzünün önderi olması yetmiyor. Davasını misyonunu yüklenecek, mirasına sahip çıkacak bir nesil arayışında…
Yeryüzünün hilafetine aday olanlar, kendi nesillerinin hıyanetini nasıl giderecekler?
Siz zirvelerde gezinebilirsiniz, zürriyetinizin zehirlenmesine hangi önlemlerle müdahalede bulunacaksınız?
Kâbe’nin mimarı olmakla İbrahim, mağrur değil, hüzün yüklü bir yürekle, Kâbe ile barışık bir nesil arayışında…
Kıblesiz, kimliksiz, kitapsız kayıp kuşakların acısını kalbinde taşıyor…
Kıldığı namazla teselli bulmuyor… Ulaştığı manevi mertebeler, gaybi mazhariyetler O’na yetmiyor… ‘Ya zürriyetim namazı zay ederse’ ıstırabı ile kıvranıyor…
İbrahim (as)’in Allah’a teslimiyetinde sorun yok…
Sorun: soyumdan gelenler seccademe varis olmazlarsa nasıl hesap verebilirim?
Verdiğim mücadeleye sahip çıkmazlarsa, nesilden nesle bu dava intikal etmezse akıbetimiz ne olur?
Bir neslin millet, kimlik ve kıble krizine tanıklık eden bizlere hz İbrahim'in seslenişi değerlendirme yapmamızı acilen gerekmiyor mu?
“Namazsız Müslümanlığa” ikna olmuş kuşaklara Hz. İbrahim’in önceliğinden ve örnekliğinden hareketle dua ile diriliş çağrısını güncellememiz kaçınılmaz görünüyor…