Hasan Yakup CANGÜVEN


SEVGİLİLER GÜNÜ MÜ MENFAATPERVERLER GÜNÜ MÜ?

Unutmayın, duygusal değerin değersizleştirildiği, menfaatin ön plana çıkarıldığı ve her şeyin fiyatının konuşulduğu bir yerde “sevgi, saygı, sadakat ve aşk” birbirinden uzaklaşmış, ayrı ayrı tatile çıkmıştır…


Çeşitli kaynaklar 14 Şubat Sevgililer Günü, Roma Katolik Kilisesi mensubu bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıktığını söylüyor. Bu kaynaklar, Valentine adlı bu rahibin beslediği aşka sevgilisinin karşılık vermemesi üzerine intihar ettiğini, vasiyeti üzerine de kalbinin sevgilisine gönderilmesini istediği yazar. Yaşanan bu olay üzerine, Valentine’nin bu dramatik-karşılıksız aşkıHristiyanlıkta bayram olarak kutlanmaya başlanır ve sonra tüm dünyaya sirayet ederek bir ritüel haline gelir. 

Orta Çağ’dan yakın günümüze kadar Hristiyanlarca "Aziz Valentin Günü" olarak kutlanan bu bayramın daha sonraları dini takvimlerinden çıkarılarak dini anlamda kutlanmasına son verilmiş, ancak bugün aralarında ülkemizin de olduğu onlarca ülke ve toplumlarda 14 Şubat Sevgililer günü büyük bir kültürel etkinlik olarak kutlanmaya devam etmektedir. 

Mensubu olmakla çok büyük bir gurur duyduğumuz İslam inancımıza göre “haram” bir davranış sayılan, büyük bir günah olan, intihar eden ve kendi canına kıyan Rahip Valentine’nin adına başlatılan sözde bu özel günü kutlamak, onu kutsallaştırmak asla doğru değildir. 

Öyleyse, biz Müslümanlar sevgililer gününe bir vesile iştirak ederek, (her ne kadar sonradan Hristiyanlar kutladıkları dini bayramlar listesinden kaldırmış olsalar da) başlangıcında Hristiyanların "Aziz Valentin Günü" olarak kutladıkları bu bayramın bir katılımcısı ve söz konusu din adamının acısını paylaşan birer özne olmuyor muyuz?

Günümüzün öteden beri süregelen, en büyük bakiye problemlerinden biri Dini ritüellerle Kültür ögelerinin birbirleriyle karıştırılmasıdır. 14 Şubat Sevgililer günü ve bu günü özel olarak çeşitli etkinlikler altında kutlamak da bu problemlerden biridir. Her ne isim altında gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin sevgililer günü, anneler günü, babalar günü, yılbaşı, Noel, Epifani, Paskalya, Haç Yortusu, Meryemana Günü, yedi sakrament gibi çeşitli dini ritüel ve eğlenceler Hristiyan milletlerin ve toplumların kültürel ögeleridir. Referansı başka dinler ve kültürler olan, sembolik değeri veya temsili birer fonksiyon taşıyan çeşitli gelenek-görenek veya uygulamaların İslam’da, Müslümanlıkta ve Türk Milli Kültüründe hiçbir yeri ve değeri yoktur. 

Hediye vermek, hediye kabul etmek, hediyeleşmek önemli bir bireysel ve sosyal davranıştır, bizim kültürümüzde de geniş yer bulan önemli bir sosyalleşme ve iletişim kurma eylemidir. Hediye, bizim için değerli olan insanları mutlu etmek için karşılık beklemeksizin yaptığımız güzel bir davranıştır. Mesela, bebek doğumlarında, düğünlerde, sünnet düğünlerinde, yıl dönümlerinde, doğum günlerinde ve mezuniyet günü gibi birçok önemli olay ve günde hediyeleşen bir toplumuz. 

Gittikçe materyalistleşen günümüz dünyasında insanlar, birilerinden hediye beklerken veya birilerine hediye vermek istediklerinde hediyenin değerini dolayısıyla kendilerine verilen değeri, hediyenin maddi değeri ile ölçmektedirler. Oysa hediye illaki çok pahalı bir eşya, bir menkul veya bir gayrimenkul olmak zorunda değildir. İnsan duygusal bir varlıktır. Hediye almak da vermek de insanı mutlu eder. Verilen veya alınan her hediye insana sevdiğini, sevildiğini hissettirir. İnsanı gerçekten mutlu edecek ve değerli olduğunu hissettirecek şey hediyenin fiyatı değil içinde saklı olan manevi anlamı olmalıdır. Oysa verilen (pahalı veya ucuz) hediyelerin dışında selam vermek, gülümsemek, tokalaşmak, ziyaretleşmek, faydalı bir şeyler söylemek de aslında kabul edilebilir güzel hediyelerdir.  

Peygamber efendimiz, insanların birbirleriyle ilgilerini kesmemesi, irtibatlarını koparmamaları ve diyaloglarını devam ettirmeleri için hediyeleşmeyi emretmiştir. Bir hadis-i şerifte peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur: “Hediyeleşin, çünkü hediye, dostluğu artırır, kini, düşmanlığı giderir.”

Evet, bugün 14 Şubat ve binlerce insan dünyada ve ülkemizde büyük bir kültürel eyleme dönüşen “Sevgililer gününü” kutluyorlar, birbirlerine çeşitli hediyeler veriyorlar. 14 Şubat “Sevgililer Günü’de” batı yani Hristiyan kaynaklı bir kültür hareketi olarak özelde kapitalizmin alışveriş tezgâhını zenginleştirmek amacıyla uydurulmuş sosyal bir davranış ve tüketim kültürüne dönüştürülmüş sıradan, olağan, herhangi bir gündür.    

“Sevgi” bir duygudur. Değer verdiğimiz birisine “Seni seviyorum” derken o kişiye karşı duyduğumuz bağlılığı ve ilgiyi dile getiririz. Bu sevgi, yılda bir güne ve o gün verilecek hediyenin türüne ve pahasına sığdırılamayacak kadar özel bir duygudur. Sevgi senede bir gün değil, her an, her dakika, her saat, her gün, her zaman bizimle olmalıdır. 

Evet… Sevgililer gününü kutlamalı mıyız?

Özünde gayrimüslimlere benzemeden, onların kültürel davranış ve ritüellerini birebir taklit etme niyeti ve amacı taşımadan, birbirine değer veren, birbirini önemseyen yalnızca sevgililer gününde değil bütün özel günlerde hediyeleşmelidirler. İster sevgililer günü olsun, ister doğum günü, isterse evlilik günü veya isterse daha bir özel gün olsun, insanları bir araya getiren şey “menfaat” değil, “sevgi” olmalıdır. 

Özel günlerde pahalı hediyeler seçmek veya pahalı hediyeler beklemek kişisel bakış açısına ve ilişkinin dinamiklerine bağlı olsa da sevginin değerini ve imtiyazını maddiyatla ölçemezsiniz. Önemli olan, hediyenin fiyatından çok anlamı ve düşünülerek seçilmiş olmasıdır.

Unutmayın, duygusal değerin değersizleştirildiği, menfaatin ön plana çıkarıldığı ve her şeyin fiyatının konuşulduğu bir yerde “sevgi, saygı, sadakat ve aşk” birbirinden uzaklaşmış, ayrı ayrı tatile çıkmıştır…

Doğup büyüdüğümüz, üzerinde yaşadığımız, geniş yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile Allah’ın esirgemeden bizlere bahşettiği nimetlerinden bol bol faydalandığımız, milli ve manevi değerlerimizi hiç bir baskı altında kalmadan rahatça yaşadığımız/yaşattığımız/kutladığımız, güzel ülkemizi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni karşılıksız ve çıkarsız seven, derdi vatan, millet, ülkü olan, kapitalizmin alışveriş tezgâhını zenginleştirmek amacıyla uydurulmuş özel günleri bir ritüele dönüştürmeden, birebir taklit etme niyeti ve amacı taşımadan, Türk Milli ve manevi değerlerini, gelenek ve görenekler, adetlerimizi tahrip etmeden, sosyal ve kültürel dokuya zarar vermeden kutlayan, birbirini hatırlayan, selamlaşan, selam yollayan, Peygamber efendimizin yaşadığı kültür ve sünnetinin dairesinde birbirine verdiği değerin açık bir ifadesi olarak hediyeleşen ve yolu sevgiden geçen herkesin “SEVGİ GÜNÜ ”nü tebrik ederim.

KAZDIKÇA CESET ÇIKIYOR

TRUMP KENDİNİ KRAL İLAN ETTİ

AVRUPA BUGÜN BİR KABUSTAN UYANDI

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: GÖRÜŞMELER İÇİN ÜLKEMİZ İDEAL BİR EV SAHİBİ OLACAKTIR

RUSYA VE ABD HEYETLERİ BİR ARAYA GELİYOR

UKRAYNA DEVLET BAŞKANI ZELENSKİY ANKARA'DA

TÜRKİYE 73 YILDIR NATO İLE BİRLİKTE

BEŞ ARAP ÜLKESİ FİLİSTİN'İ GÖRÜŞMEK İÇİN BULUŞUYOR

UKRAYNA DEVLET BAŞKANI ZELENSKİY TÜRKİYE'YE GELİYOR

BRICS 2025 ZİRVESİ BREZİLYA'DA DÜZENLENECEK

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 23 20 0 3 36 63
2.Fenerbahçe 23 18 2 3 37 57
3.Samsunspor 23 14 5 4 14 46
4.Eyüpspor 23 11 5 7 14 40
5.Beşiktaş 22 10 4 8 11 38
6.Göztepe 22 10 7 5 13 35
7.İstanbul Başakşehir 23 9 8 6 8 33
8.Kasımpaşa 23 7 6 10 -4 31
9.Trabzonspor 22 7 7 8 10 29
10.Gazişehir Gaziantep 22 8 9 5 -2 29
11.Alanyaspor 23 7 9 7 -6 28
12.Rizespor 23 8 12 3 -12 27
13.Antalyaspor 23 7 10 6 -16 27
14.Konyaspor 23 6 11 6 -8 24
15.Sivasspor 23 6 12 5 -12 23
16.Kayserispor 22 4 9 9 -19 21
17.Bodrum FK 23 5 13 5 -13 20
18.Hatayspor 23 2 14 7 -18 13
19.Adana Demirspor 23 2 18 3 -33 3

YAZARLAR