Peki, bugün siyaset kurumu ve siyasiler, vatandaşın hayatını düzene sokmak ya da kolaylaştırmak gibi bir dertleri var mıdır?
Yoksa, Siyasiler; ekonomik ve siyasi kriz üretmek suretiyle, vatandaşı her gün fakirlik ve yoksulluğa doğru itmekte midir?
Vatandaşın her gün sadece soğan ekmek yemiş olması siyasilerin umurunda mı?!
Devlet çatısı etrafında toplanan sosyal bir örgütlenme biçimi olarak bakanlar kurulu, devlet daireleri, meclis ve pek çok devlet organı tarafından şekillenmektedir!
Devlet çatısı dışında, toplumda var olan siyasal partiler ve siyasal aktörler tarafından gerçekleştirilen iktidara yönelik faaliyetlerin, bütünüdür!
Siyaset kavramının temellerini iktidara yönelik faaliyetler oluşturmaktadır! İktidar kavramının olduğu her yerde siyasetten söz edilebilir!
Siyasi iktidarın odak noktasında bir tarafta toplumu yöneten hükümet varken, diğer tarafta siyasal aktörler tarafından yürütülen siyasi faaliyetler ve halk bulunmaktadır! Bu iki taraf sürekli olarak birbiriyle siyasi anlamda iletişim halindedir!
Siyaset, toplumu yönetme sanatı olarak da iade edilebilir! Siyaset farklı çıkar gruplarını uzlaştırarak gelirleri ve serveti hakkaniyet ölçüleri içinde paylaşmak olarak görülür!
Peki, bugün vatandaş ve farklı çıkar grupları arasında, gelir ve servet paylaşımı nasıl ve hangi düzeydedir?
Siyaseti aynı toplum içinde yaşayan insanların iktidarı ele geçirmek için mücadele etme yöntemi olarak da ifade edebiliriz!
Siyaset; bir toplumda, siyasi aktörlerin kendi aralarında yürüttükleri bir iktidar mücadelesidir!
Peki, bugün yaşamakta olduğumuz siyasi mücadeleyi nasıl okumak gerekir? Böyle bir siyasi mücadele, vatandaşın hayatını kolaylaştırmakta mıdır? Yoksa gün be gün, fakirlik ve yoksulluğa doğru hızla koşmakta mı?
Siyasal iletişim; siyasi ve iletişim süreçleri arasındaki ilişkileri ele alan araştırmalardan oluşan, disiplinler arası bir akademik alan, olarak tanımlamaktadır!
Siyasal iletişim; siyasal aktörlerin belli ideolojik amaçlarını, belli gruplara, kitlelere, ülkeye ya da bloklara kabul ettirmek ve gerektiğinde eyleme dönüştürmek, uygulamaya koymak üzere çeşitli iletişim tekniklerini kullanmaları, olarak da tanımlamaktadır!
Burada, önemli olan siyasal iletişimin nasıl yapılacağı, hangi teknik ve yöntemlerin kullanılacağı ve hedef kitlelere nasıl ulaşılacağıdır!
Peki, bugün yaşamakta olduğumuz siyaset ve siyasi iletişim sürecini nasıl okumak ve yorumlamak gerekir?
İletişimin temeli; ne söylediğiniz veya ne yaptığınızdan daha çok, nasıl yaptığınız ve nasıl iletişim kurduğunuz, önemlidir!
Peki, bugün birileri nasıl bir siyasi iletişim süreci yürütmektedir?
Siyasal iletişim; insanların birbirini anlama ve anlatma biçimi olarak gören düşünce ile asıl amacının iktidarı ele geçirmek ve devlet olanaklarından yararlanmak olarak gören düşünce, birbirine zıt iki düşünce olarak ortaya çıkmaktadır!
Peki, Siyasette hedef sadece devlet gücünü ele geçirmek ve devlet olanaklarını hem kullanmak ve hem de yararlanmak için mi yapılmaktadır?
Siyasal iletişim, iktidarı ele geçirme mücadelesi ve bu kapsamda her türlü reklam ve halkla ilişkiler faaliyetlerinin yürütülmesi, olarak ifade edilmektedir!
Peki, bugün yaşadıklarımız çerçevesinde, siyasiler; toplumu kucaklayıcı mı yoksa ayrıştırıcı bir siyasi iletişim dili mi kullanmaktadır?
Siyaset, toplumsal fay hatları üzerinden ayrıştırıcı bir dil kullanmakta ve toplumsal kaos – karmaşa ve kargaşa oluşturmak suretiyle, besleneceğini hedeflemektedir? Peki, geri teperse! Ya da kontrolden çıkıverirse!
Siyaset ve siyasiler, kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı söz ve ifadelerden vazgeçmeli! Siyasette, hedefe varmak için her yol mubah ilkesinden vazgeçmeli! Aksi halde, toplumsal KAOS – KARMAŞA ve KARGAŞA yakın demektir