Bugün sosyal medya yalnızca bir iletişim ağı değil; aynı zamanda reklamların, bedenlerin ve teşhirciliğin sahnesi… Etkileşim uğruna kendi benliğine zarar veren insanların durumu içler acısı… Fakat bu insanlar sadece kendi çeperlerini değil, çevrelerindeki insanları da yavaş yavaş öldüren bir zehir yaymakta. İşte bu ciddi bir toplumsal sorun!
Milyonlarca takipçisi olan kişilerin yarattıkları etki alanını tahmin etmek zor değil.
Her geçen gün saçma sapan bir trendin öne çıkması, bu trendlerle birlikte aynılaşan insanlar…
Aynı kaş, aynı göz, aynı dudak, aynı çene.. Ve bu korkunç görüntünün güzel sanılması daha da acı.
Sosyal medyanın bedenler üzerindeki etkisinin yanı sıra toplumun örf ve adetlerine de ciddi anlamda zarar verdiği ortada. Herhangi bir kolektif yasta dahi gaddarlaşma ve samimiyetsizlik ön planda. Yapılan yardımların birçoğunun gösteriş için yapılması, bu duruma en bariz örnek. İş öyle bir noktaya geldi ki insanların ölümünden bile prim kasmaya çalışan bir kitle var.
Bakın, bu insanlar etkileşim uğruna hem toplumsal değerlere savaş açıyorlar hem de kendi gerçeklik algılarını yitiriyorlar.
Biz sosyologlar gerekirse topluma gönüllü bir şekilde bu noktada hizmet vermeye hazırız. Eminim birçok meslektaşım buna gönüllü olacaktır. Öte yandan alanın uzmanlarının hizmet verebileceği bir sosyal medya bağımlılığı polikliniği de açılabilir. Dolayısıyla disiplinler arası bir çalışmanın, böyle ciddi bir toplumsal krizde faydalı olacağı kanaatindeyim.
