Müslümanların şiârında vardır tasarruf. Çünkü israf haramdır.
Milletimiz asırlarca “DEVLET MALI, YETİM MALI!” diyerek kamu malına karşı çok dikkat etmiş, uzak durmaya özen göstermiştir.
Yakın geçmişte makam sahiplerine, araç vb. tahsis ederken utanırlar ve kendilerine “Milletim binbir zorluk çekerken, ben bunu hak ediyor muyum?” diye sorarlardı. Şimdi ise her anlamda liyàkâtsizlik ülkemize karabasan gibi çökmüştür. Liyàkâtsiz birçok makam sahibi sürekli daha fazlasını hak ettiğini düşünüyor ve utanmadan da bunu ifade edebiliyor.
“İtibârdan tasarruf olmaz.” sözü büyük bir tuzaktır. Milletin itibârı uluslararası ilişkilerde ve çevresindeki ağırlığı, etkinliği, gücü ile olur. Yoksa ülke ve halk fakirleşiyorsa, paranız değersizleşiyorsa burada İtibârdan söz edilemez. Devlette şahsî itibârın ne kıymeti var? Kamu görevlisi yaptığı görevdeki ciddiyet, çalışkanlık ve fedàkârlığı ile itibar kazanır.
İçerik açıklamaları ile buradadır. https://youtu.be/ysjfbdwrBMs
“Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz” (A’raf-31)
“Onlar, harcadıkları zaman ne israf ederler, ne kısarlar, ikisi arasında orta bir yol tutarlar.” (Furkan-67)
“….İsraf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (En’am-141)
“Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) ihsanda bulun.” (El-Kasas-77)
“Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe asla iyiliğe erişemezsiniz.” (Àl-i İmran-92)
“O (takva sahipleri) ki, bollukta da darlıkta da Allah için infak ederler.” (Àl-i İmran-134)
“Tasarruf eden sıkıntı görmez.” (Ramuz el–Ehadis: 174-7)
Hükümet üç yıllık tasarruf tedbirleri yayınladı.
Tasarruf devamlı olur, üç yıllık olmaz. Hele de konu devlet malı ise…
Tasarruf her seviyede ve her alanda olur. Tıpkı Sakarya savunması gibi… Yani; “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça terk edilemez.” sözü gibi.
Çünkü Aziz Milletimiz Sakarya Boyu’ndaki tutunma mücadelesine devâm ediyor.
Anlamayana tercüme edelim.
“Tasarruf her kurum ve konumda olmalıdır. Cumhurbaşkanlığı’ndan Mahalle Muhtarlığı’na, belediyeden, köy okuluna her yerde tasarruf süreklidir, süreli tasarruf olmaz. Bu Millî örfü ve inancımızı sulandırmaktan başka bir şey değildir.
Tasarruf sathı bütün vatandır. Vatanın her karış toprağında, kurumunda tasarruf yapılmazsa, israf toplumları felakete götürür. Milletler yozlaşır, ahlaksızlaşır. İsraf, yolsuzluk, iktisadın bozulması her türlü ahlâksızlığı, fuhuş, hırsızlık dahil artırır.”
Ceddimiz “DEVLET MALI, YETİM MALI!” demiş, “TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİM HAKKI!” demiş… Bu büyük şuuru kaybedenler kâmil mü’min olabilir mi? Ahlâkı tamamlamak üzere gönderilen Gülümüz SAV’in gerçek takipçisi O’nun ardında Yunus Emre olabilir mi?
Hükümet ve Cumhurbaşkanımız gerçek manada tasarrufun ahlâklarının temellerinden biri olduğunu topluma göstermelidirler.
“Devlet malı deniz, yemeyen domuz!…” zihniyetinde ne Müslüman ne de başka bir din mensubu olabilir. Allah inancı kul hakkını tüm dinlerde haram kılmıştır.
Devlet kimsenin ne çiftliğidir ne de arpalığı… Seçim Ekonomisi bir ülke için felakettir. Hele de hoca namlı birileri “Şu kadar parayı kime bırakacaksınız?” sorusunu soramaz… Bu soru hataya hatta ihanete görürür.
Bilelim ki; Devlet bizim…
Bilelim ki; Millet bizim…
Bilelim ki; Vatanımız çok değerli…
Dinimizden, töremizden, tarihimizden gelen sorumlulukları, coğrafyamızın dayatmalarını, düşmanlarımızın güç ve iç işlerimize müdâhilliğini görerek geleceği hiçbir şekilde israf etmeyelim…
TÜREYİŞ Strateji ve Yönetim Uzmanı
E. Yb. Halil MERT