2005 yılından itibaren yazdığım köşe yazılarımı incelemek isteyen her devlet yetkilisine arşivlerim açıktır. Ben 2005-2010’lu yıllarda bugün olacakları köşe yazılarımda anlatıyordum. Örneğin 12.10.2012 tarihli gazetemde çıkan köşe yazımın başlığı “AK Parti’den Önce Milli İstihbarat Kimlere Çalışıyordu?”idi. Topladığı bilgilerin %25’ini devletimize %75’lik kısmını da İsrail’e veriyor diye yazmıştım. Ne zaman ki Hakan Fidan Mit Müsteşarı oldu işte o zaman İsrail’e yapılan bilgi akışı kesildi. MOSSAD artık bilgi alamayınca tekrar yüzünü PKK’ya döndü devamında PKK 2007’den sonra tekrar sahaya indi ve İsrail’den aldığı desteklerle eylemlere başladı. Elbette ki İsrail’de CEO ABD’den aldığı talimatları uyguluyordu. Amaç ülkemizde kaos çıkartıp ülkemizi iç savaşa zorlamaktı ancak planları tutmadı. Çünkü dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Davos’ta one minute deyip İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez’e Bütün dünyanın gözü önünde “Siz katilsiniz, siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz” deyince, piramidin CEO’su ABD, artık İsrail’in Türkiye üzerinde yaptırım gücünün olmayacağını gördü ve İsrail’i devre dışı bırakıp beklemeye aldı. İsrail, tarihinde ilk defa bir ülkeden, hele de Müslüman olan bir ülkeden özür dilemek mecburiyetinde kaldı ve özür diledi. Bunun devamında ise ABD İsrail’i kenara çekti ama yine de İsrail’in önemli görevi vardı, bu görev Türkiye İran ve Rusya’nın arasını açmaktı. (CEO) ABD tarafından talimat verildi ve bu talimat neticesinde İsrail’in ilk hamlesi, 2015 yılında Rus hava kuvvetlerine ait SUHOY SU 24 tipi savaş uçağının Türkiye hava sahasına yönelik sınır ihlali yaptı diye Türk hava kuvvetleri tarafından düşürülmesi oyunuydu ancak bu oyun tutmadı. 19 Aralık 2016 Rus Büyükelçisi Andrei Karlov Ankara’da öldürüldü bu da tutmadı. Çünkü Rusya’da Türkiye’de çok iyi biliyordu ki, uçağın düşmesininde, elçinin öldürmesininde perde arkasında piramidin tepesi, yani şirketin CEO’su olan ABD’nin bir oyunu vardı. Erdoğan oynanan oyunların farkında olduğu için 2009 yılında Davos’ta bilinçli olarak Şimon Perez’in yüzüne karşı siz katilsiniz sözünü söyledi, işte Erdoğan’ın o gün söyledikleri bugün aynen çıkıyor. Son 15 senedir Rusya ile Türkiye’nin dostluğunu bozamayan, dünyayı yönetmeye çalışan şirketin en büyük korkusu, eğer Türkiye, Rusya, Çin ve Orta Asya hatta İran Şangay’da birleşirseler o zaman ABD’nin hiçbir etkinliği kalmaz. Çünkü bu birleşmede ülkeler ticaretlerinde kendi para birimlerini kullanacaklar ve bunun neticesinde dolar krallığı bitecektir. ABD hesapsız, kitapsız, karşılıksız dolarlar basamayacaktır ve dolar krallığı bitince ABD’de bitecektir. Bu tehlikeleri gören piramidin tepesinde bulunan şirket 2003 yılından itibaren dünyayı yeniden dizayn etmeye soyundu. Önce orta Doğu’dan başladı Irak, Libya, Afganistan, Suriye, Mısır gibi ülkeleri huzur ve demokrasi getiriyoruz diye böldüler, parçaladılar ve etkisiz hale getirdiler. Bugün Rusya ile Türkiye çok iyi gidiyor ve savunma sanayinde de ABD’nin korktuğundan daha da fazlasını yapıyorlar ve bu da şirketi korkutuyor. Eğer Rusya, Çin, Türkiye ittifakını bozamazlarsa çok kısa bir zamanda İsrail diye bir devlet kalmayacak. Hatta ABD’nin ve AB’nin bile sallantıya gireceğini görüyorlar. Bu yüzden şirket kesenin ağzını açtı ve İsrail’in istihbarat servisi MOSSAD yurt dışında eğitim verebileceği, Türkiye’deki yetkili hainlerini tespit edip yurt dışına götürdü ve bu vatan hainlerini orada eğitmeye başladı. Bu şeref yoksunu, kişiliğini paraya satan hainleri eğitimden sonra ülkemize gönderdiler, bu hainler de Türkiye’de insanları tehdit ediyor, şantaj yapıyorlar ve taciz ediyorlar. Burada Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’a bir soru sormadan geçemeyeceğim.
Sayın Fatih Erbakan siz hem babanızın soy ismini taşıyorsunuz hem de babanızın büyük emeklerle kurduğu Refah Partisinin ismini taşıyorsunuz. Sizin Adnan Oktar’la bir bağlantınız var mı? Adnan Oktar’ın bayan avukatları ile görüştünüz mü? Yoksa ülkemizdeki satılık MOSSAD ajanları tarafından mı uyarıldınız? Ne oldu da bir anda 90 derece döndünüz?
Bu hainlerin hedefleri Türkiye’yi iç savaşa sürüklemektir. Ancak elin yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz zannedermiş. Türkiye’nin Milli İstihbaratı MOSSAD’dan daha başarılı çıktı. MİT hem ülkemizi karıştırmaya gelen MOSSAD üyelerini hem de bunların parayla satın aldıkları vatan haini köpeklerini tek tek yakalayıp gerekli cevapları vermiştir. ABD ve İsrail’in bütün oyunları bozulmuştur, ancak şirket son kozunu oynuyor. Rusya’da meydana gelen patlamada en az 137 kişinin ölümü, yüzlerce kişinin yaralanmasını Daeş üstlendi. Asla! Putin’in bu yalana inandığını sakın düşünmeyin. Saldırıyı yapan teröristlerin bir tanesi kurulmuş saat gibi konuşuyor, ben Türkiye’den geldim demiş. Çünkü şirketin istediği de Türkiye ile Rusya’nın arasını açmaktır dolayısıyla üzerinde çok düşünülmüş bir oyundur. Burada ki amaç Rusya’da ikinci bir 11 Eylül yaratıp Rusya’nın Türkiye’ye cephe almasını sağlamaktır. Bu da tutmayacak, çünkü 11 Eylül’de ikiz kulelerde çalışan üç bin Yahudi ve Hristiyan o gün izinliydi. Bu saldırıda herkes öldü, Yahudi ve Hıristiyan herkes öldürüldü, bu tam olarak şirketin bir oyunudur. Amaç Rusya’yı İslam’a karşı kışkırtmaktır, neden mi? Rusya’nın savunma sanayisi ABD’nin uykularını kaçırırken şimdi de Türkiye’nin savunma sanayisi “artık ben de varım, kimseye ihtiyacımız yok” demiştir. Türkiye Savunma sanayisiyle en güçlü on ülke arasında yerini aldı.
Bu gelişmeleri gören Piramidin tepesinin uykuları kaçıyor ve CEO olan ABD’yi sıkıştırıyor. Eğer Rusya ile Türkiye iyi bir ittifak kurar ve ŞANGAY çatısı altında toplanır ve bu çatı, Çin, Orta Asya, tüm Türki Cumhuriyetler hatta İran, birleşerek büyür ve her ülke kendi para birimiyle ticaretini sürdürürse ABD diye bir ülke, AB diye bir birlikte kalmaz tamamen yalnız kalırlar ve yavaş yavaş bitmeye mahkûm olurlar.
Değerli okurlarım aslında sizlere söz vermiştim. Yeraltı kaynaklarımızın elimizden nasıl alındığını ve nasıl oyunlar oynandığını anlatmaya devam edecektim. Ancak Rusya’daki patlama oyununun en büyük ayağı olduğunu ve bu patlamayı yapanların aynı eller olduğunu yazmak istedim. Ben bugün olanları 2000’li yıllarında başlarında yazan biriyim. Son olarak 24.10.2023 tarihli köşe yazımda başlık olarak “Vallahi ben yazmadım” Teşkilat dizisinin senaryosunu ben yazmadım demiştim. Çünkü teşkilat dizisi aynı benim köşemde bahsettiğim şirketi anlatıyor. Onun için bu sayımda yetkililerimize mesaj vermek amacıyla bu yazıyı kaleme aldım. Gelecek hafta eğer yine vahim bir olay olmazsa yeraltı kaynaklarımızın nasıl alındığını anlatmaya devam edeceğim.