Tarih boyunca Türk, hiçbir zaman boyunduruk altında yaşamayı kabul etmemiştir.
Ne altın bir kafeste hapsedilmiş hükümdarlara benzemiştir ne de başkalarının himayesinde var olmayı seçmiştir.
Türk’ün ruhu özgürdür, iradesi sağlamdır, bileği bükülse de ruhu asla teslim olmaz!
Ancak bugün, modern zamanların görünmez zincirleriyle kuşatılmış bir dünyada yaşıyoruz.
Eskiden zincirler demirden olurdu, şimdi konforun içinde eritilmiş, fark edilmesi zor bağlar var.
Hazırcılık, tembellik, hak edilmeden elde edilen makamlar, başkasının lütfu ile var olma alışkanlığı…
İşte asıl kölelik budur! Ve unutma ki, hak etmeden kazanılan her şey, eninde sonunda kaybedilir.
Ey Türk genci!..
Senin ataların, bozkırın sert rüzgârlarında yoğrulmuş, mücadeleyle var olmuştur. Bir an bile boyunduruk altına girmemiştir. O halde sen, nasıl olur da hazıra konmayı, kolay olanı seçmeyi düşünebilirsin?
Sana düşen görev bellidir: Tırnaklarınla kazı, alın terinle yoğur, emeğinle var ol! Çünkü ancak o zaman gerçekten özgür olabilirsin.
Türk milleti ayağa kalkmalıdır!..
Çünkü ayağa kalkmadıkça, başkalarının senin üzerinden yükseldiğini göreceksin.
Sahip olduğun miras, sadece geçmişle övünmek için değil, onu ileri taşımak içindir.
Tekrar mücadele etmeli, tekrar üretmeli, tekrar özgürlük ruhunu hatırlamalısın!..
Çünkü Türk, hiçbir zaman köle olmamıştır ve olmayacaktır!
