Alper TAN

Tarih: 11.03.2025 22:50

Türkiye Yeni Küresel Lider, 100 Yıllık Mesele 100 Günde Nasıl Bitti?

Facebook Twitter Linked-in

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’teki çağrısıyla başlayan süreç, olağanüstü bir hızla hayata geçiriliyor. Abdullah Öcalan, kendine bağlı terör örgütlerine yazılı talimat verdi. Derhal silah bırakın, örgütleri feshedin, devlete uyum sağlayın ve tarihin akışı değişirken bu süreçte siz de doğru tarafta yer alın, artık emperyalistlere ve insanlık düşmanlarına kendinizi kullandırtmayın mesajıydı bu. 

Türkiye’de ve bölgede terörün bitmesinden hoşnut olmayanlar, “yorum” ve “analiz” kılıfıyla, Öcalan’ın çağrısının YPG’yi kapsamadığını, YPG’nin asla silah bırakmayacağını, ABD’nin buna fırsat vermeyeceğini ifade ederek aslında “yorum” veya “analiz” değil de temenni ve beklentilerini dile getiriyorlardı.

Peki ne oldu?

10 Mart 2025 akşamı, “SDG” adına Abdi Şahin Şam’a geldi. Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile anlaştılar. Anlaşmaya imzayı bastı ve örgütün bu güne kadar elde ettiği bütün imkanlar bir kalemde Suriye hükümetine devredildi. Suriye’de bir kara dönem sona eriyor. Aydınlık bir devir açılıyor.

Sürecin bu noktaya geleceği belliydi. Çünkü düşmanlarımız, terör örgütlerini cesaretlendirmek, kan ve şiddet sarmalını devam ettirerek bu istikrarsızlıktan yararlanmak için var güçleriyle çalışsalar da devletimiz ve dostlarımız da kan ve şiddetin sona ermesi için yıllardır ince ince planlar yapıyorlar ve sulhun, huzurun, kardeşliğin yollarını açmaya devam ediyorlardı.

Abdullah Öcalan’ın “silah bırakın ve örgütleri feshedin” çağrısından sonra İsrail neredeyse feryat etti. “Aman ha silah bırakmayın, biz sizin arkanızdayız” anlamına gelen üst düzey açıklamalar yaptılar. Bu açıklamalar, PKK/YPG’nin, aslında Kürtlerin haklarını savunmak için değil de Batı dünyası ve İsrail’in menfaatlerini gözeten bir aparat olarak kullanıldığını bütün açıklığı ile ortaya koyuyordu.

Suriye ve Irak’ta PKK/YPG’yi, kullanan İsrail, Suriye’deki Dürzilerin bir kısmını da kışkırtarak Suriye’nin yeni yönetimini zora sokmaya, silah bırakmaması için YPG’yi motive etmeye uğraştı. Ama başarılı olamadı.

İran-İsrail sahada senkronize çalışıyor

Soykırımcı İsrail’le senkronize çalışan İran Devrim Muhafızları’na bağlı Irak ve Suriye’deki kripto unsurlar da eşzamanlı devreye girdiler. Provokasyonlarla “Şam yönetimi Alevileri katlediyor” algısı oluşturmak istediler. Aslında Nusayrileri kışkırtıyor, “Golani’nin adamları” kisvesi ile kan döküyor ve bundan siyasi rant elde etmeye çalışıyorlardı. Suriye’de İran-İsrail tandemi de tutmadı.

Suriye’ye istikrar gelmesinden ve PKK/YPG terör örgütünün silah bırakıp devlete teslim olmasından hem İsrail hem de Tahran rahatsızdı.

İran resmi haber ajansı Tasnim, Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın fotoğrafını kapak yaparak “Muaviye Şam’da” manşeti ile çıktı. Milyonlarca Müslümanı hunharca katleden Beşşar Esad sanki Hz. Hüseyin’di. Çünkü İran son dakikasına kadar Beşşar Esad’ın destekçisi olmuştu.

İsrail çok rahatsız ve korkuyor

Bölgede en çok kaybeden şüphesiz İsrail olacak. Tel Aviv bunun farkında. İsrail Dışişleri Bakanı Sa'ar, "Meslektaşlarımı, Golani ve adamlarının tatlı dilleri konusunda uyardım ve Alevi azınlığa karşı intikam ve şiddet eylemlerine karşı uyardım, ayrıca Kürt özerkliğini yok etme niyetleri konusunda uyardım" dedi. Gideon Sa'ar, dünyaya "aklını başına toplaması" ve Suriye rejimini meşrulaştırmaya son vermesi çağrısında bulundu. Ancak İsrail’in ne dediği ve ne istediği artık kimsenin umurunda değil.

ABD Suriye’den çekilecek

İsrail’in bu feryat figan çağrılarına rağmen, Al Arabiya yayın kuruluşu, “ABD güçleri, Suriye'nin doğusundaki El Tanf üssüne çekilmeye hazırlanıyor” diye duyurdu. Yani soykırımcı İsrail’in en büyük dostu, İsrail’i hasımlarıyla baş başa bırakıp kaçıyor.

Suriye hükümeti, SDG işgali altında olan topraklardaki sınır kapılarını, hapishaneleri, havaalanlarını ve askeri üsleri ele geçirecek. Bölgede bulunan sözde SDG bayrakları indiriliyor. Suriye Savunma Bakanlığı, ülkenin tamamının güvenliğini sağlayacak. Suriye Savunma Bakanlığı Haseke ve diğer bölgelerdeki petrol sahalarını ve devlet kurumlarını kontrol altına alıyor. Ülke tamamen işgalden temizleniyor.

SDG’nin Suriye hükümetine teslim olduğu saatlerde bölgede ve dünyada neler oldu?

Toplantıdan sonra konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “İsrail’in bölgedeki yayılmacı politikalarına karşı durmak ve Filistin meselesini kalıcı çözüme kavuşturmak için sorumluluk almak zorundayız. Bugün, Ürdün’ün ev sahipliğinde tarihi nitelikte bir toplantı gerçekleştirdik. Türkiye, Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan olarak bölgemizin kronik sorunlarına ortak çözümler üretmek ve bölgesel inisiyatif almak amacıyla bir araya geldik. Toplantıda, başta terörle mücadele olmak üzere Suriye’nin istikrarını yakından ilgilendiren konuları detaylı bir şekilde ele aldık. Suriye'de yeni kurulan hükümete her yönüyle yardımcı olma, istikrarlaştırıcı bütün faaliyetleri destekleme konusunda hemfikiriz” dedi.

Hakan Fidan’ın bu konuşmasına yakın bir saatte İsrail Knesset Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Boaz Bismuth, dikkat çekici bir konuşma yaptı. "Emirlerimizi yerine getirmesi için gecenin bir yarısı Ürdün Kralını uyandırıyoruz. Suriye, Ürdün gibi tamamen bize tabi olmalı, hiçbir askeri kabiliyete sahip olmamalı, Esad'ın düşüşünden sonra Suriye'de bir askeri gücün ortaya çıkmasına izin vermeyeceğiz. Şam tamamen İsrail kontrolünde olmalı ve kontrolümüz altına girmesini sağlayacağız. Suriye, Fırat'a olan köprümüzdür ve gelecekte Irak ve Kürdistan'a ulaşacağız" diyordu. Bismuth, Amman’da toplanan devletleri tehdit ediyordu. Ama bu tehdidi hiç kimse ciddiye almadı. Bölge ülkeleri tam aksine İsrail’e karşı birleştiler.

Bu askeri paktın en başta hedeflerinden biri Filistin’i hürriyetine kavuşturmak ve İsrail kanserini kazıyıp atmak olacaktır.

Dünya hızla değişiyor. Yeni bir devir başlıyor. Dünyadaki krizler, artık Washington’da, Londra’da, Paris’te, Zürih’te, Brüksel’de, Starzburg’da, Oslo’da değil, İstanbul’da, Ankara’da, Antalya’da Doha’da Kahire’de ve Riyad’da çözülüyor. Dünyanın kaderine bundan sonra beşeri açıdan bu yeni merkezler karar verecek.

Bu çok açık.

Hayırlı olsun.


 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —