Değerli genç kardeşlerim,
Bugün burada bir takvimin sayfasını değil, bir milletin dirilişini anmak için bu satırları yazıyorum.
Bugün 3 Mayıs Türkçülük Günü.
Bu tarih; bir hatıra değil, bir davadır.
Bir geçmiş değil, bir gelecek tasavvurudur.
Bu milletin diliyle, töresiyle, ülküsüyle yeniden ayağa kalkışının miladıdır.
Ve biz bu meydandan bir kez daha haykırıyoruz:
Türk’ün gücü her yerde!
Denizde, karada, havada!
Bayrağımız artık sadece sınırlarımızda değil, gönül coğrafyamızda da dalgalanıyor!
Afrika’da: Libya açıklarında TCG GEMİLERİMİZ mavi vatanı savunuyor.
Orta Doğu’da: Suriye’de Mehmetçik barış nöbeti tutuyor.
Güney Asya’da: Pakistan ve Bangladeş’le kardeş ordular kuruyoruz.
Türkistan’da: Orta Asya’da yeniden dirilişin meşalesini yakıyoruz.
Kafkaslar’da: Karabağ’da zaferin adı Türk birliğidir.
Balkanlar’da: Kırcaali’den Üsküp’e, Prizren’den Gümülcine’ye kadar her taşta, her kalpte Türk’ün izi vardır.
Artık biz sadece savunmuyoruz, yön veriyoruz.
Sadece ayakta durmuyoruz, dünyaya örnek oluyoruz.
Savunma sanayimizle, mühendisimizle, askerimizle, stratejimizle...
Bir milletin değil, bir medeniyetin uyanışını temsil ediyoruz!
Ve bu yolda en büyük gücümüz, siz gençlersiniz.
Sizler Türk milletinin yürüyen aklı, dövüşen yüreği ve yazan kalemisiniz.
Bugün laboratuvarda, sınıfta, atölyede, karakolda, kışlada çalışan her genç, Türk’ün yarınki bayraktarıdır.
Unutmayın:
3 Mayıs, sadece geçmişin hatırlanması değil;
Geleceğin inşası için sorumluluk almaktır.
Türk olmak, üstün olmak değil;
Yük taşıyan, yük alan olmaktır.
Milletine sırt veren değil, milletini sırtlayan olmaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle;
3 Mayıs Türkçülük Günü’nüz kutlu olsun!
Güçlü Türkiye, güçlü Türk dünyası yolunda yürüyen herkese selam olsun!
Ne mutlu Türk’üm diyene!
