OĞUZ UÇAR

Tarih: 02.12.2024 10:35

TÜRK’ÜZ, BAŞARIRIZ!

Facebook Twitter Linked-in

Bugün Aralık ayının ilk günü…

Soğuk bir Ankara sabahında yazıyorum bu satırları.

Kafamızı nereye çevirsek mutsuz, umutsuz insanlar görüyorum.
Neredeyse bir çoğumuz kendimizi bir çıkmazın içinde olduğumuzu düşünüp, çaresiz olduğumuzu sanıyoruz!

Peki ya, gerçekten çaresiz miyiz?
Bu sorunun yanıtını vermeden önce, bir hikaye paylaşmak istiyorum:

* * * 
Büyük bir Japon bilgesi, deniz kenarında kumlar üzerinde meditasyon halindeyken, delikanlının biri, ona yaklaşıyor.

Aralarında şöyle bir konuşma geçiyor:
- Lütfen beni öğrenciniz olarak kabul eder misiniz?

Bilge, parmağıyla kumların üzerinde düz bir çizgi çiziyor.

- Önce bu çizgiyi kısalt 

Genç, avuçlarıyla çizginin yarısını siliyor.

Bilge, 

- Git, öğren de gel! diyor.

 

Aradan bir ay geçiyor, delikanlı tekrar geliyor!

Bilge, yine çizgi çiziyor!

- Kısalt! diyor.

Delikanlı, bu kez çizginin yarısını avucu ve dirseğiyle kapatıyor. 

Bilge “olmadı” anlamında başını sallayıp,

-Git, öğren de gel! diyor.


Genç üzüntüyle yerinden kalkıp gidiyor.
Ama iki ay sonra, bilge adamın yanına tekrar geliyor.

Bilge kumların üzerine yine bir çizgi çekiyor, onu kısaltmasını istiyor. 

Üçüncü defa aynı çizgi ile karşılaşan delikanlı bu defa boynunu büküyor,

- Çok düşündüm ama bulamadım. Siz kısaltır mısınız? efendim! diyor. 

Bilge, çizginin yanına daha uzun bir çizgi çekiyor ve 

- Bak şimdi kısaldı! diyor.

* * *

Japon kültüründe gelişmenin, ilerlemenin yolunu gösteren sırlardan biri olan bu hikayeyi iyi anlayıp içimize sindirmeliyiz. 

Birbirimizi aşağı çekmek yerine, yarış halinde olmalıyız. 
Ülke için daha iyi ne yapabiliriz? Diye düşünmeliyiz…

Aslında önce  Mustafa Kemal Atatürk’ü iyi anlamalıyız!
Onun gibi düşünebilmeyi öğrenmeliyiz!

Atatürk bu milleti “Padişahın Kulu” olmaktan kurtardı. 
Kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin “Saygın bireyleri "olduklarını öğretti. 
Kadınları ikinci sınıf insan olmaktan çıkardı. 
İlime her zaman değer verdi. 
Tam 3 bin 997 kitap okudu. Bilgeliği ile çevresine ışık saçtı.
Kimseyi aldatmadı, kimseye aldanmadı!
Sonra da ağlayarak “beni affedin” demedi!
Girdiği bütün savaşları kazandı, dünya liderlerine kendisini kabul ettirdi! 
Kimsenin kapısında beklemedi! 

* * *
Bu ülkede gözlerden kaçan bir gerçek var:
Atatürk’e ısrarla çamur atanlar ile Atatürk’ü sevdiğini söyleyip, anlayamayanlar aynı havanda su dövmeye devam ediyorlar! 

Bilge Japon ile genç delikanlının hikayesini okudunuz!
Çizgiyi kısaltmanın yolu, o çizgiden daha büyük çizgi çizebilmek olduğunu gördünüz!

Bu çapsız insanlar yüzünden dibe vurduk. 
Bu yüzden umutlarımızı kaybetmeye başladık! 

Ama öyle kara kara düşünmeye gerek yok!

Çözüm çok basit;
Atatürk’ü iyi anlayıp, onun gösterdiği çağdaş uygarlık yolundan yürümek zorundayız. Buna karar verdiğimizde içinde bulunduğumuz aşağılık kompleksinden kurtulacak önümüze çıkan bütün engelleri bir bir aşacağız!

Lütfen Atamızın Gençliğe Hitabesini bir defa daha okuyunuz!
Türk’üz ve başarırız!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —