Yakın zamanda gelişen kitle araçları toplumu doğrudan hedef almaktadır. Kitle iletişim araçları amacına uygun kullanıldığında kültürün nesilden nesile geçmesini sağlar. Yanlış kullandığında ise toplumun yapısının bozulmasına neden olur. Görsel medya ise başlı başına bir tüketim kültürünü oluşturmaktadır. Türkiye’de TV 1968’den bu yana her eve girmiştir. Toplum sürekli bir değişim içerisindedir ve bu değişimin en önemli rollerinden biri medyadır.
Günümüzde bir medya aracı olan televizyon ve dizi programları çok fazla rağbet görmektedir. Toplumun parçalanmış yapısına hitap için ayrı ayrı tematik yayınlar hazırlanmıştır. Bireysel izleyiciliği temsil etmek amacı ile tematik kanallar, aile yapısına, kavramına oldukça zarar vermiştir. En ucuza ve en kolay ulaşabilmesi açısından insanlar TV tercih ederler. Günümüzde tüketim farklı bir ivme kazanmıştır. İhtiyaçları karşılamadan ziyade, bireyin toplumdaki konumunu belirlemiştir. Tüketimin boyutu sosyal, ekonomik ve kültürel boyutta bireyi tanımlamaktadır. Reklam tüketici alışkanlığı ile doğrudan ilişkilidir ve reklam yapılırken belirli mesajlar verilir. Diziler reklamlarda zatenlik hissi verir, zaten ihtiyacı varmış algısı oluşturulur bu maddeye ulaşılmadığında eksiklik hisseder. Reklam sahip olma güdülerini ortaya çıkararak onları etkisi altına alır ve sonuç olarak insanları tüketmeye sevk eder.
İnsanlar TV’yi serbest alan harcama zamanı olarak da görmektedir. Bu yaşa göre de değişir, özel sektör televizyonları izleyiciyi kanalda tutmak amacı ile bir çok dizi ve Show programları yaparlar. Türkiye’de aileler en çok sadakat, beraber yaşama, evlenmeden gayrimeşru çocuk yapma, evlilik dışı cinsel ilişki gibi konulara asla ve asla sıcak bakmamaktadır. Bununla beraber bu dizilerin birçoğu yabancı dizilerden uyarlandığı için Türk örf ananelerine uymamaktadır ve toplumda bir çok dizilerden dolayı bozulmalar oluşmaktadır. Reyting uğruna bir çok gelenekler hiçe sayılmıştır. Bu sebeptendir ki dizilerin, manevi değerlere bağlı kalması çok önemlidir. Dizilerde reklam amacıyla kullanılan bir çok obje de o zamanın trendini belirlemektedir. Özellikle dizide oynayan ana karakterin taktığı takılar, giydiği kıyafetler modayı belirlemektedir. Konuşma, üslup, bunlar da toplumda rol model örnekleri yaratmıştır. Ayrıca uzun zaman TV karşısına geçirilmesinden dolayı daha hareketsiz bir nesil ortaya çıkmıştır. Dizilerdeki lüks hayata insanlar özendirilmiş, dizilerdeki lüks hayata insanların heveslenmesi ve bunun neticesinde insanlar psikolojik aşağılanmalara maruz kalmıştır. Kısacası daha çok eğlenene daha çok gezene, yiyene, içene baktırarak, eksik hissettirerek bizi daha çok tüketmeye sevk etmektedir. Biz ihtiyacımız olanı değil, ihtiyacımız olmayanı da sürekli olarak tüketiyoruz. Bunlarla beraber TV faydalarını da ele alırsak dizilerin en önemli etkisi gerçek hayattan kaçıştır. Bağ kurarak dizi karakterleri ile değişik deneyim kurması da kişileri psikolojik olarak rahatlatmaktadır. Stresi azaltması kişiye keyif verir, hayal gücü gelişerek bireysel bilincini arttırır. Tartışma konusu yaratarak, farklı konularda düşünme gücünü geliştirir bunlar da TV’nin insanlar üzerindeki güzel yanlarıdır.