S. Tarkan BOZKURT


Ufkumuzu Daraltan Çerçeveler, Unuttuğumuz Kadîm Coğrafya

Bu dirilişin öncüsü Türkiye olmalıdır. Çünkü Türkiye, hem Türk dünyasının hem de İslâm âleminin başıdır.


Kadîm medeniyetimizin uzandığı coğrafyayı bilmiyoruz. Bilmediğimiz için de sadece bugünkü haritaların dar kalıplarına sıkışıyor, gönül dünyamızda göklere uzanan çadırı unutarak ufkumuzu 783 bin kilometrekarelik sınırlara hapsediyoruz.

Oysa Oğuz Kara Hân’ın “Gök çadırımız, güneş tuğumuz” sözü, bize bir devlet sınırını değil, ufku olmayan bir millet tahayyülünü anlatıyordu. Göğün kubbesini çadır, güneşi tuğ bilen bir anlayış, coğrafyayı da sınırları da dar görmezdi. Bugün ise biz, milletimizi yalnızca Türkiye haritasıyla tarif eder hâle geldik.

Yakın Komşular, Uzak Kardeşler

Hududumuzun hemen ötesinde, Suriye’de üç milyon Türkmen yaşıyor. Bayır Bucak’ın eteklerindeki Türkmen Dağı, sadece bir coğrafya adı değil, unutulan bir kardeşliğin sessiz şahididir. O dağın köylerinde hâlâ Türkçe konuşuluyor, hâlâ aynı ezanla kalpler uyanıyor.

Balkanlara baktığımızda Bulgaristan’da bir milyon Türk, Kosova’da, Makedonya’da, Romanya’da hâlâ geleneklerini yaşatıyor. Sofralarında aynı dualar, düğünlerinde aynı türküler var. Biz fark etmesek de, tarihî hafızamız oralarda hâlen diri.

Doğu’nun Çığlığı

Türkistan’ın doğusunda ise farklı bir gerçeklik var, Çin’in baskısı altında ezilen Doğu Türkistan. Yaklaşık yirmi beş milyon Müslüman Türk, kimliğini yaşatma mücadelesi veriyor. Ezansız sabahlara uyanan, ana dilini çocuklarına öğretemeyen bir topluluk düşünün… O sessiz çığlık, gök kubbeye yükseliyor.

Orta Asya’nın kalbi de Türk’tür. Azerbaycan’ın on milyonluk halkı, Özbekistan’ın otuz iki milyonu, Kazakistan’ın on sekiz buçuk milyonu, Kırgızistan’ın altı milyonu, Türkmenistan’ın beş buçuk milyonu… Bir Türk bu ülkelere gittiğinde lehçeler arasında dolaşır, ama gönül dili birdir.

İran ve Afganistan’ın Derin Katmanları

İran’ın yarısına yakını Türk’tür, bu ülke asırlarca Türk hanedanlarının idaresinde yaşamıştır. Tebriz’den Erdebil’e kadar Türkçe hâlen sokaklarda, çarşılarda, evlerde canlıdır.

Afganistan’da da farklı değildir. Nüfusun üçte biri Türk’tür. Mevlânâ Celâleddin’in doğduğu Belh şehri, bugün “Güney Türkistan” diye bilinen bu coğrafyanın

merkezindedir. Yani bizim manevî irfanımız, Anadolu’dan önce Türkistan’da filizlenmiştir.

Rusya ve Türk Yurtları

Rusya’nın devasa haritasına bakıp aldanıyoruz. Oysa Baltık Denizi ile Ural Dağları arası Rusların tarihî yurdudur. Bugün Rusya’nın Sibirya’dan Kafkasya’ya uzanan genişliği, aslında Türklerin kadîm topraklarıdır. Daha önemlisi, Rusya’nın ekonomik gücünü sağlayan petrol ve doğalgaz rezervlerinin büyük kısmı bu Türk yurtlarında bulunur.

Avrupa’da Türk Varlığı

Bugün Almanya’da üç milyon, Fransa’da yarım milyon, Hollanda’dan Belçika’ya kadar yüz binlerle ifade edilen Türk nüfusu var. Göçmen işçi olarak başlayan serüven, bugün Avrupa’nın siyasetinde, ekonomisinde, sanatında varlığını hissettiren güçlü bir diasporaya dönüşmüştür.

Dağınıklığın İçindeki Kudret

Böylesine geniş bir coğrafyaya dağılmış başka bir millet yoktur. Bu dağınıklık, zayıflık değil; doğru değerlendirildiğinde kudret kaynağıdır. Yapılması gereken, bu devasa kitlenin kalbine yeniden imanı, tarihi, vatan sevgisini hatırlatmaktır.

“Yeniden maneviyata dönüş, maneviyatta diriliş” işte bu sebeple bir slogan değil, bir diriliş çağrısıdır. Mevlânâ’nın aşkla yoğrulmuş dili, Yesevî’nin hikmetle örülmüş nefesi, Yunus’un saf teslimiyeti bu coğrafyanın ruhunu yeniden ayağa kaldırabilir.

Türkiye’nin Vazifesi

Bu dirilişin öncüsü Türkiye olmalıdır. Çünkü Türkiye, hem Türk dünyasının hem de İslâm âleminin başıdır. Önce kendi içimizde birliği kurmalı, fertten başlayarak aileye, cemiyete, oradan devlete yayılan bir şuuru inşa etmeliyiz. Bu birlik dalgası, nihayetinde Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar bütün Türk-İslâm coğrafyasını içine alacaktır.

Yakın akrabalarıyla bağ kuramayan, uzak akrabalarıyla da birleşemez. Onun için evvela kendi evimizin içinde bir diriliş, bir şuurlanma zaruridir.

Bizim davamız kuru bir milliyetçilik değildir. Bizim davamız, imanla yoğrulmuş, tarih bilinciyle pekişmiş, sanatla, edebiyatla, kültürle beslenmiş bir diriliş davasıdır. Bu dava, evvela Türkiye’deki gençlerin kalbinde doğacak, oradan yeryüzüne, gök çadırımızın altına yayılacaktır.

RAGASA TAYFUNU ÇİN'E DOĞRU İLERLİYOR

TÜRKİYE İNSANİ YARDIM PERSONELİNİN KORUNMASI BİLDİRİSİNİ İMZALADI

GAZZE'DEKİ SOYKIRIM'IN FAİLİ NETANYAHU'DUR

ASİL VE KAPSAMLI BİR ÇÖZÜM OLMADAN ORTADOĞU'DA İSTİKRAR OLMAZ

" NE SINIRLARAIMIZ İÇİNDE NE DE BÖLGEMİZDE TERÖRER TAHAMMÜLÜMÜZ YOKTUR"

BELÇİKA, MONAKO, MALTA VE LÜKSEMBYRG FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIDIKLARINI AÇIKLADI

KÜRT PETROLÜ DÜNYA PİYASASINA GERİ DÖNÜYOR

BÖLGESEL DENGELER DEĞİŞİYOR

PENTAGON'DAN YENİ KISITLAMA

Netanyahu: Sadece Gazze’de değil, tüm savaş hedeflerimizi gerçekleştirmekte kararlıyız

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 5 5 0 0 14 15
2.Göztepe 6 3 0 3 8 12
3.Fenerbahçe 6 3 0 3 5 12
4.Samsunspor 6 3 1 2 2 11
5.Trabzonspor 6 3 1 2 2 11
6.Antalyaspor 6 3 2 1 1 10
7.Gazişehir Gaziantep 6 3 2 1 -2 10
8.Alanyaspor 6 2 1 3 2 9
9.Konyaspor 4 2 1 1 5 7
10.İstanbul Başakşehir 5 1 1 3 1 6
11.Beşiktaş 4 2 2 0 -3 6
12.Kasımpaşa 6 1 3 2 -2 5
13.Rizespor 5 1 2 2 -4 5
14.Kayserispor 5 0 1 4 -4 4
15.Eyüpspor 6 1 4 1 -6 4
16.Gençlerbirliği 6 1 5 0 -5 3
17.Fatih Karagümrük 6 1 5 0 -8 3
18.Kocaelispor 6 0 4 2 -6 2

YAZARLAR