Yazıma; Merhum Başbuğumuzun anlam ifade eden şu sözleri ile başlamak istiyorum. Başbuğ diyor ki: “Allah’tan korkmayıp insandan korkan kişilerden topluma hayır gelmez.”
Kim ki, Ülkücülerin derdini kendine dert edinen ve ülkücülerin derdi ile ilgileniyorsa Allah onlardan razı olsun…
Ülkücülerin geçmişinde çok şükür utanılacak herhangi birşey yoktur. Biz ülkücüler ile şeref duyuyoruz ve de çok seviyoruz.
Çünkü ülkücüler; gönül bağı ile devletine, milletine bağlı, saf ve temiz insanlardır…
Peygamber Efendimiz Buyuruyor ki: “Seven sevenle beraberdir.” Bizde Bilge Liderimiz Devlet Bahçeli ve ülkücü kardeşlerimiz ile beraberiz.
Değerli Büyüğümüz, Türkmen Beyimiz, Bilge Liderimiz Devlet Bahçeli Beyimiz ile nasıl gurur, onur duymayalım. Yanında olmayalım. Benim aklım hep Türkiye diyen ülkücülere yol gösteren, nasihat eden, vatan, bayrak, devlet, millet sevdalısı Liderimizin her zaman yanındayız.
İhanetin, iftiranın ve engellerin oluk oluk Ülkücü Hareketin üzerine yağdığı bir dönemde, Başbuğ Türkeş’in her adımında yanında duran, “Aç kalıp muhtaç düşsem, yine de bu emanete leke sürdürmem” diyen Bilge Liderimiz, gururumuzdur. Lidere sadakat, Başbuğ’a sadakat demektir!
Bizim ülkücüler ile gönül bağımımız, kan bağımız, ülkü birliğimız, fikir birliğimiz ve şanı büyük mücadele bağımız vardır.
Can Ülküdaşlarım, davamız mübarektir ve de kutsaldır. Biz ülkücüler he zaman çileye ve külfete talip olmuş, menfaatleri elimizin tersi ile bir kenara iterek, hak bildiğimiz yolda zikzak çizmeden devam etmekteyiz.
Bu davayı bugünlere getiren cennet mekan başta merhum Başbuğumuz ve onun asil ülkücü evlatlarıdır.
Bizlere düşen en önemli görev, hak davamızı nasıl iktidar yaparız? Bu ancak, çok çalışma ile mümkündür.
Yatarak hiçbir yere varamayız. Fitneden, dedikodudan, tembellikten, pısırıklıktan, neyime lazımcılıktan, bana değmeyen yılan bin yaşasın gibi hastalıklı düşüncelerden kendimizi kurtarmalıyız ve uzak tutmalıyız.
Bunlar ya bizi tanımıyorlar
ya da tanıma ve tarif etme yanlışına kapılıyorlar.
Eğer yürek yemedilerse, eğer meydanı boş zannetmedilerse kesinlikle yiyecekleri kurtpençesiyle titreyip kendilerine gelecekler, arkalarına bakmadan da kuytu yerlere saklamak zorunda kalacaklardır.
Milliyetçi Hareket Partisi; hak ve hakikat yolunda, iffet ve izzet abidesidir. Fikriyat çizgisinde zikzak yoktur. Geçmişi lekesiz, geleceği pırıl pırıl olan yıkılmaz ve sarsılmaz bir kaledir.
Bu ülkede ülkücüler hep üvey evlat muamelesi görmüşlerdir ama yıkılmamışlardır. Ülkücüler çileye ve zora talip olmuşlardır.
Ülkücüler yıkılmadılar. Ama hiçbir zaman da şerefsizlerin ve çakalların karşısında eğilmediler. Yalnızca kırıldılar.
Evvelden ülkücüleri gördükleri zaman yüz metreden ceketlerini ilikleyenler ve diz çökenler şimdi bülbül kesilmişler.
Ülkücüler şerefsizlere ve çakallara eyvallah etmez. Ülkücü davasının adamıdır. Ülkücü bir kükrerse bazı şerefsizlerin ve çakalların ağızlarından oluk gibi kan gelir.
Onun için diyorum ki; davamız mübarektir. Yolumuz hak yoludur. Mücadelemiz kutsaldır. Ne Mutlu Ülkücüyüm Diyene.
Milliyetçi Hareket Partisi, ezelden ebede Yüce Türk Milleti’nin eseridir. Kıvançla söylemekteyiz ki; meşru tüm kavgalarımızın sebebi, Yüce Türk Milleti’ne olan kutlu sevdamızdır. Yine haykırıyoruz ki: Karargâh burasıdır. Türk Milliyetçiliği, Milliyetçi Hareket Partisindedir!
Ülkücülerin ilk ve son durağı MHP’dir…
Ülkücüler, Türk Milliyetçileri ve Bozkurtlar MHP’de yaşar. Onun için; Ülkücülerde korku duygusu yaşamaz…
Ülkücü şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, ruhları şad, mekanları cennet olsun, nur içinde yatsınlar. Gazilerimize sağlık, huzur diliyorum.
Davamız dualıdır.
Davamız hak davasıdır, hakikat davasıdır, İlay-ı Kelimetullah davasıdır.
Cihan yıkılsa emin olun çatımız sarsılmayacaktır.
Biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz.
Biz Türkiye sevdalısı cesur yürekleriz.
Biz Türk milletine mensubiyeti şerefyap gören muazzez ve müstesna dava insanlarıyız.
Yapacağız, başaracağız,
Ülkülerimizin peşinden ayrılmadan
Zorluğa, zorbalara, zillete, hıyanete ve rezaletlere karşı Harbilikle, hasbilikle mücadele edeceğiz.
Gökalp Şentürk