Zorunlu bir aradan sonra yine birlikteyiz.
Bugün inandığı davasına hayatını adamış, Türk gençliğinin fikirlerinin yeşermesinde büyük çaba harcamış, geçtiğimiz hafta kalp krizi sonucunda altmışbir yaşında vefat eden Ülkü Ocakları eski Genel Başkanlarından Ulvi Batu'nun kendi kaleme aldığı "ÖNEMSİZ BİR YAZI" başlıklı kısa notunu paylaşacağım..
* * *
ÖNEMSİZ BİR YAZI
Beni tanıyanlar bilir. Birlikte yemek yediğim insanların arkasından konuşmam. Bu ilkemi gene de bozmayacağım.
1964 doğumluyum.1979 da İstanbul Bakırköy Bahçelievler de İçinde olmaktan şeref duyduğum Ülkü Ocaklarının kahramanca mücadelesinde milletten yana taraf olduğum için cezaevine düşmüş, Kartal Maltepe askeri cezaevinde tutuklu bulunmuş, emniyetin işkence hanelerinde her türlü eziyeti yaşamış olmama rağmen öncesinde ve sonrasın da da davamdan, inancımdan, hak yolundan, milletin hizmetinde olmaktan asla taviz vermemiş biri olarak bu konuda ilk ve son sözümü söylüyorum.
Ben 12 eylülden sonra Türk milliyetçiliğinin yapılanmasında etkin rol üstlenmiş , hareketimizle ilintili her konuda bulunmuş her yapılanmanın öncülüğünü yapmış, Türk milliyetçilerine ön açmış biriyim. On binlerce insanımızın hayatına dokunmuş ve bu işlerden iğne ucu kadar menfaat devşirme yanlışına da düşmemiş biriyim. Beni tanıyanlar bunları bilir.
Ömrüm boyunca tercihlerimi ilk defa milletin sonra devletin sonra ülkücü hareketin menfaatini önde tutarak yapmış biri olarak Allah'ı, ahiret gününü önemserim. Değil menfaat gözetmek bilakis elimdeki imkanlarımı da inandığım bu yüce kıymetler için tereddüt etmeden gözden çıkardığımı da sanırım beni tanıyanlar bilir.
Parantez içinde söylemeden edemeyeceğim.
Özellikle 12 eylülden sonra sadece ülkücü hareketin değil aynı zamanda Türk siyasetinin de içinde bulunmuş çok kimsenin kim olduğunu ne yaptığını ne yediğini de bilen birisi olduğumu ifade etmek isterim. Çok kahraman gibi görünen zavallıları iyi insan numarası yapan alçakları ülkücü gibi ahkam kesip de aslında bir menfaat kolpacısı olduğunu sanırım en iyi bilenlerden biriyim.
Hırsızını, arsızını, namussuzunu, sahte evrakcısını, tacizcisini, ispiyoncusunu, ajanını daha neler neler bilen ama bu sırları insanların dimağları kirlenmesin diye ortalığa da dökmeyen biriyim.
Bilirim ki insan oğlu çiğ süt emmiştir. olgunlaşması uzun sürer bazende olgunlaşamadan hayatının sonuna ulaşır.
Bütün bunlara rağmen hayatlarını yüce bir anlam için geçirmiş yüce ruhlu temiz süt emmiş, sessizce ömürlerini yaşamış on binlerce insanımızı da tanımak şerefine ulaşmış bir kardeşinizim.
Bu aşamadan sonra hayat nasıl bir yol çizer bilmiyorum. Emek veriyor gayret ediyor hem kendimi hem de etrafımı uyandırmak milletime devletime ülküdaşlarıma katkı olacak aklımın erdiği her yolu değerlendirmeye çalışıyorum. Bu uğurda nefes tüketmeye de devam edeceğim.
Bu milletin kaderiyle alakalı teşkilatlı bütün gayretlerimde meşvereti önemser bu meşveretin ortaya koyduğu meşruiyeti ciddiye alır ve ona göre hareket ederim. Bunu da darbeden sonraki hayatımda benimle yol yürümüş herkes bilir. Eğilmediğimi bükülmediğimi satın alınmadığımı korkutulamadığımı da beni tanıyanlar en iyi bilenlerdir.
Evet önemsiz bir yazı.
Dertleşmek istedim.
On binlerce belki de yüzbinlerce yoldaşımın sanırım bu güne kadar hakkını yemedim, duygularını suistimal etmedim. Laf edecek birileri varsa benden iyi olanlar laf etsinler. Onların hem ettikleri sözü ciddiye alır hem de nerede ne hatalar ettik diye düşünür laf edenlere de hakkımı helal eder sözlerini dinlerim..
Önemsiz bir yazı.
Tarih en acımasız savcı ve şahittir.
Ulvi BATU
* * *
Rahmetli Ulvi Başkan'a göre vefatından önce kaleme aldığı bu yazı önemsiz.
Çünkü o, Ülkücülük denen ateşten gömleği yalnızca bedenine değil, kendi ruhuna da yerleştirmiş ender isimlerden biriydi.
Lafı uzatmamış. Fazla söze gerek duymamış.
Az ve öz...
Aslında sayfalar dolusu ders var bu notun içinde...
Elbette anlayana..
Mekânın cennet olsun Ulvi Başkan.
Senin de yazdığın gibi; Tarih en acımasız savcı ve şahittir!