“Silmek istediniz ama tarih bizi yazmaktan hiç vazgeçmedi.”
Zaman değişti, çağlar geçti…
Ve siz bizi unuttuğunuzu sandınız.
Sanki bu millet hiç var olmamış gibi,
Sanki bu bayrak hiç dalgalanmamış gibi…
Tarihi yeniden yazmaya kalktınız.
Kitaplardan adımızı sildiniz,
Dillerdeki destanları susturdunuz,
Halkların hafızasından Türk’ü silmeye çalıştınız.
Ama bir şeyi unuttunuz:
Biz sadece kitaplarda yazılı değiliz…
Biz toprağın kokusunda, göğün renginde,
Ve insanlığın vicdanında saklıyız!
Biz buradayız.
Suskunluğumuz, yokluğumuz değil;
Fırtınadan önceki sessizliğimizdir.
Tarihin her satırında biz vardık.
Yıkılan surların arkasında,
Kurulan medeniyetlerin temelinde,
Kılıcımız kadar kalemimizle de iz bıraktık.
Siz unuttunuz ama biz hatırlıyoruz:
Nerede durduğumuzu…
Kim olduğumuzu…
Ve ne yapmamız gerektiğini…
Biz buradayız!
Yeniden doğmak için değil,
Aslında hiç ölmediğimizi göstermek için!
Türk adı sadece bir kimlik değil,
Bir duruştur, bir onurdur, bir diriliştir.
Ve şimdi dünya,
Unuttum sandığı o sesi yeniden duyuyor…
Gök gürlüyor, toprak titriyor,
Çünkü Türk geri dönüyor!