Bir yandan korku, Bir yandan ümidin varsa!
İki kanatlı olursun, Tek kanatla uçulmaz zaten!.
Sopayla kilime vuranın gayesi, Kilimi dövmek değil, Kilimin tozunu almaktır!.
Allah sana sıkıntı vermekle; Tozunu, kirini alır. Niye kederlenirsin?
Taş taşlıktan geçmedikçe, Parmaklara yüzük olamaz!
Yüzük olmak dileyen taş, Ezilmeyi yontulmayı göze almalıdır!
Peki, bu kişiler arasında kan davası yok ise ve eleştirilen ya da karalanan kişi ya da parti de vatan haini değilse, bu kadar ağır eleştiri veya karalamanın gayesi ve hedefi nedir? Bu karalama, kimin işine yaramaktadır?
Peki, son günlerdeki siyasette akla ziyan açıklamalara neler demeli? Yüz yıl önceki konuları tekrar tekrar ısıtıp gündeme getirmenin kime ne faydası olacaktır?
Aç insanların karnı mı doyacaktır! Aş gitmeyen vatandaşın evine aş mı gidecektir? Ya da iş bulamayan vatandaş iş mi bulacaktır? Siftah edemeyen esnaf bolluk berekete mi kavuşacaktır? Olmayacağına göre!
Yüz yıl önceki konuları tarihçilere bırakmak daha etkili olacaktır? Peki, yüz yıl önceki konuları gündeme taşımak ve buradan siyasi rakibe yüklenmenin vatandaşın aşına ve işine ne gibi faydası olacaktır?
Demek ki burada başka bir akıl ve plan var olduğunu düşünmek gerekir! Siyasette söylenenler kadar söylenmeyenlere de odaklanmak gerekir!
Siyasi rakip tarafından yapılan karalama, eleştiri, bilgilendirme veya yönlendirme süreci neden ve nasıl olmaktadır? Ya da şöyle devam edelim! Siyasi rakip bu işi bilinçli veya kasıtlı bir şekilde, kitleleri karşı tarafa bloke ya da konsolide etmek için yapıyor olabilir mi?
Yani rakibin konuşması, eleştirmesi ya da kötülemesi, bir reklam ve PR çalışmasıdır! Peki, bu süreç planlı bir şekilde, ürün veya kişi, kitleler nezdinde parlatmak veya bilgilendirmek adına yapılıyor olabilir mi?
Peki, Böyle bir süreç veya işlem, Kadim bir Akıl tarafından planlı bir şekilde, kitleleri Konsolidasyon adına yapılıyor olabilir mi?
Kadim Anadolu diyarı ve dünyanın merkez üssü konumunda ki Türkiye’de, Kadim Türk Devlet Aklının içinde olmadığı bir plan, bir hesap konsolide ya da yönlendirme kimin işine yarayacaktır?
Ya da siyasette bir şeyler vuku buluyorsa, Yerel – Yerli ve Milli bir AKIL tarafından kurgulandığından emin olmalıyız! Aksi halde küresel EKOL kavgalarından başımızı kaldıramayız!
Peki, 3 Kasım 2002 seçimleri başlayan Siyasal İslami KURGU, bugün için siyasette yeni bir sayfa mı açılmaktadır? Hem de yeni yüzler ve yeni siyasi aktörler ile! Neden olmasın ki?!