Betül ÜNLÜ


VINCENT VAN GOGH 1853-1890

Izdırap Hiç Dinmeyecek


Ruhunu ve bedenini yeni şeyler yaratmak kaygısıyla paramparça eden , resim yaparken tabiatın ulu yaratıcısını ,Tanrı’yı arayan bir ressam Vincent Van Gogh..
30 Mart 1853’te dünyaya gelmişti. Farklı bir yaratılış yapısı çocukluğundan beri kendini göstermiş ,yalnızlıktan hoşlanan diğer çocuklarla oyun oynamayan ve asla yanında birisinin olmasına tahammül edemeyen bir karakterdi.Sadece kardeşi Theo‘ya müsaadesi vardı ki zaten gelecekteki en yakın dostu da kardeşi Theo olacaktı ..
Sessiz ve saygılı bir çocuktu Vincent Van Gogh

Vincent’e karşı kuşku duyan ailesi onu okul çağına geldiğinde yatılı bir okula göndermiş fakat ,fakir olan bu aile bir süre sonra okuldan alıp “Den Haag”şehrinde galeri müdürlüğü yapan  “Cent “adındaki amcasının yanına çırak olarak vermiştir.
Çocuk yaşta şehrin müzelerini dolaşan Vincent edebiyat ve resim sanatına tutku doluydu. 
1873 yılında galerinin Londra şubesine gönderildi.
Londra’nın en fakir Mahallesi’nde perişan halde yaşayan ve her biri hayat filozofu olan insanlarla tanıştı.
Kaldığı pansiyondaki “Ursula” adındaki kıza ilk defa aşık olmuş ve el ele dolaşırken evlenme teklif etmişti .
Fakat Ursula, bu teklife öyle bir kahkaha attı ki bu kahkaha Vincent’in kulaklarında aylarca yankılandı ve bu yankı şuur kaybına  sebep olmuştu .
Zihni onu bırakmıyor, çabuk sinirleniyor ,duygularını kontrol edemiyordu.
Hollanda’ya döndüğünde yaptığı tek şey resimdi,bu durum onu avutan tek şeydi fakat resmi bıraktığı an yine duyguları içten içe onu ele geçiriyordu.
Daha fazla dayanamayıp Londra’ya Ursula’nın yakınına dönmüştü.Ursula ise Vincent’in yüzünü bile görmek istemiyordu.
1875 yılında galerinin Paris’teki merkezine tayin edildi.
Kimse ile konuşmayan ,ruhunu inzivaya çeken bir hal içerisindeyken ,dine karşı eğilimi artmıştı.
Dostu “Harry Gladwell” ona kutsal kitaplardan bölümler okudu.
Babası rahip olan Vincent din adamı olmaya karar vermişti.Ressam olmasını isteyen kardeşi Theo’ya yazdığı bir mektupta “Ben bu kararı tek başıma almıyorum ,içimde bulunan gizli bir kuvvet bunu yapmamı emrediyor bu sebeple babam ve büyükbabam gibi rahip olmam gerekiyor”.
İngiltere’de çalıştırılmak üzere Alman ve Fransız dillerini bilen yardımcı öğretmen arandığının haberini okumuştu bir gazetede.
Britanya adasında kent eyaletindeki Ramsgate şehrinde yatılı okulunda yardımcı öğretmen olarak göreve başladı.
Bu okulun çocukları o kadar fakirdi ki okul paralarını tahsis etmek üzere evlerine gittiğinde yoksulluğun ve perişanlığın bile kendinden utanacağı bir sefillikteydi .
Bu yaşamlar onu rahip olmaya daha da ikna etmişti.
İstifa etti ve Janes adında bir metodist rahibin evine taşındı.
Fakir mahallelerin sokak aralarında hüzün ve ızdırabı neşe ve mutluluğu kıyaslayarak sohbetler veriyor ve farkında olmadan insanların yararsının kanamasına sebep oluyordu.. 
Amatör Mesihlik aylarca sürmüş ,yağmur çamur demeden dolaştığı sokaklarda bedeni yorgun düşmüş ve sonunda ruhen ve bedenen zarar görmüştü.
1877 yılında bir kitapçıda tezgahtarlık yapan Vincent ,simsiyah cübbelerle dolaşmasının sebebi ile sorun teşkil etmiş  burada da fazla barınmamıştı.
Amsterdam’a giderek amcasının yanında Amsterdam Üniversitesi ilahiyat fakültesi Protestan teoloji bölümüne hazırlamaya başladı.
1878 yılında kabul edilenler listesinde adı yoktu. Brüksel’e giderek Protestan kilisesi’ne başvurdu.  Serbest vaiz ünvanı ile Mons şehrine küçük bir kasabaya atandı.Bu fakir pis semtte temiz kıyafetlerinden utanıp,onlar gibi giyinmeye başladı. Bütün maaşını yoksullara dağıtıyor, yatalak hastalara vaizler veriyordu .Kilise müfettişi Vincent’in bu durumunu mistik bir çılgınlık olarak olarak değerlendirmiş ve sağlık durumunda bozulması sebebiyle rahiplik hayatını burada sona erdirmişti.
Vincent Van Gogh artık  kendini sanata adamayı düşündü ve resimle ilgili bilgisi yokken 27 yaşında ressam olmaya karar verdi.Vincent  kardeşi Theo’ya mektubunda başarısızlıkları ve ızdırabından bahsediyordu ve artık ressam olacağından..
Birkaç ay verimli bir şekilde çalışmaya başladı.
1881 yılında aşık olduğu kadına evlenme teklif etmişti ve bir çocuk annesi olan kadın ,ölmüş  eşine o kadar aşıktı ki bu teklifi reddetti.
Bu durum Vincent’in korkunç krizlerinin başlangıcıydı..
Yılın aralık ayında birden fazla sanatçıyla tekrar çalışmaya başladı,bir gün korkunç bir sinir krizi geçirdi ve Mauve’nin atölyesindeki bütün heykel ve resimleri paramparça etti.
Mauve ise Vincent’in  her zaman yanındaydı ve her konuda destekti ..
Model olarak kullandığı Christina adında bir hayat kadını ile yaşamaya başlayan Vincent ona Sien adını takmıştı.
“Sarrow” ile de bilinen çıplak kadın resmi insanlık tarihinin dehşet verici bir sembolü olarak tanınır.
Vincent ile birlikteyken bir başkasından hamile kalan Christina’nın erkek çocuğunu büyütmek için kapı kapı dolaşıp resim satmaya çalışıyordu.
Kadın ise kendisini tamamen alkole vermiş ve eski eğlencelerinden vazgeçemediği için Vincent’in bütün emeklerini yok ediyordu.Vincent’in babası bu duruma karşı çıkmaya çalışsada çocuğa olan tutkusundan kaynaklı babasının bu teklifini reddediyordu.
Sonrasında ağır bir hastalığa yakalanan Vincent  kardeşi Theo’nun da etkisi ile Christina’dan ayrıldı.
Köy hayatı ile ilgili resimler yapıyor bir yandan Dickens, Carley gibi yazarların kitaplarını okuyordu.  “Bu durumda ahenk içindeyim bana sakin temiz bir müzik gibi geliyor bu “diyordu.
Komşunun kızı Margot ise Vincent’e aşık olmuştu.Sevmediği halde evlenmişti Margot ile Vincent. 
Bu evlilikte Vincent’in ailesi Margot‘u eve kapattı. Margot intihar etti ama ölmedi .
Vincent‘in son aşk macerası da bu oldu.
Bir kaç ay sonra da Vincent’in babası öldü.
1886’dan 1888’e kadar kardeşi Theo ile yaşadı.Maddi durumu iyi olan Theo , Vincent için elinden geleni yapıyordu.
4 ay çalıştığı Cormon atölyesinde Monet, Renoir, Pissarro ile tanıştı. 1886 yazının son günlerinde Gaugoin ile tanıştı ve dost oldular.
Beraber sergi açma kararı verdiler ve lokanta duvarlarının süsleyen resimler birdenbire kapı önünde bulundu. Lokanta sahibi ise “Bu resimler karşısında müşterilerimizin iştahı kapandı, dükkanıma gelmez oldular” dedi.
Huysuzluğu her gün artan Vincent’e artık Theo  bile tahammül edemiyordu.
(Theo’ya mektuplar kitabını okumanızı tavsiye ederim)
Vincent Van Gogh deyince aklımıza ilk gelen de Arles şehridir.
Bu şirin güney şehrinde geçirdiği on beş ay hayatının ve sanatının en önemli zamanıdır .
Bu şehirde dinlenmeden çalışan Vincent Theo’ya mektubunda”Ağaçların çiçek açma mevsimi öyle kısa ki,bu harikulade tabiat olayı ile nasıl yarışacağımı bilmiyorum”. diye yazmıştır.
1888 Ekim ayında dostu Gaugoin de Arles’e gelmişti. Birlikte aynı pansiyonda kalmışlar fakat bir süre sonra en ufak sebeplerden bile tartışma yaşamaya başlamışlardı.”Montpellier Müzesi”nde öyle bir kavga etmişlerdi ki ayıran olmasaydı birisinin yaşaması mümkün olmayacaktı.
23 Aralık ayında Vincent ,Gaugoin ile meyhanedeyken onu ölümle tehdit etmişti.
Gaugoin ise  alkolün vermiş olduğu sarhoşluğa vererek önemsememiş eve götürüp yatağına yatırmıştı.
Ertesi sabah özür dilediği halde Gaugoin Paris’e döneceğini söylemişti.
Akşam üzeri sokakta dolaşırken Vincent’in elinde ustura ile ona doğru koştuğunu gördü ve göz göze gelince donup kaldılar,gerisin geri dönen Vincent kendi kulağını ustura ile kesti ve Arles’teki genelevlerden birine götürüp,
-Al bakalım sana bir hediye getirdim diyerek gitti..
Korku içinde kalan kadın mahalleyi ayağı kaldırdı.
Korkusundan başka yerde kalan Gaugoin ertesi sabah eve gittiğinde kapıda kanların ve evde büyük bir kalabalığın olduğunu gördü .
Jandarmalar Vincent’i Saint-Paul hastanesine götürdüler.
İki hafta sonra taburcu edilen Vincent 1889 yılında “Kesik kulaklı portre”yi yaptı.
Bu resimle ilgili Theo’ya mektubunda “Yaşayan bir ölüye benziyorum”diye yazmıştır.
Herbiri bambaşka resimler yapıyor adeta felaketin haberini veriyordu.
Yeni renk dizinleri meydana getiriyor,bazen boya tüpünü beze sıkarak çalışıyor ellerini ise fırça olarak kullanmaktan keyif alıyordu ,ikinci bir krizden sonra 1889’un 8 Mayıs günü Saint-Remy akıl hastanesine yatırıldı.
200 e yakın tabloyu bu hastanede yaptı.Kriz anlarında kendini tamamen kaybediyor,boya tüplerini olduğu gibi yutuyor ,çamurların içinde yuvarlanıyordu.
Vincent’e konulan teşhis Sar’a ve şizofreniydi.Fizik ötesi ve dini karakterlerden halüsinasyonlar gören Vincent’in zararı sadece kendisineydi.
Ömrü boyunca alıcı bulan tek tablosu akıl hastanesinde yatarken Brüksel’deki bir sergide satılan ”Kara Üzümler” tablosu olmuştu.
Theo ,Vincent’in sağlık durumu açısından başka bir hastaneye naklini istedi.Auvers hastanesinin baş hekimi Dr.Gaghet ile arkadaş olan Vincent hastanede değil ona tahsis edilen bir köy odasında kalıyordu.Parasız kalan Ressam aç ve perişan halde sokaklarda dolaşmaya başladı.Karga vurmak bahanesi ile yanına tabancasını alıp kalbine nişan aldı ama kurşunlar kalbini değil ciğerlerini deldi.Sürünerek eve giden Vincent ,Theo’nun adresini her ne kadar Dr.Gaghet’a vermesede,haber Paris’e ulaştı.O halde dahi iki gecesini piposunu içerek geçirdi ve 1890 yılı temmuz ayında 37 yaşında can verdi.
Son sözleri ise ,
-Izdırap hiç dinmeyecek.

Sanat ölümsüzdür..
Sanatçılarda…

ENERJİDE MERKEZ ÜLKE :TÜRKİYE...

RUSYA SALDIRI BAŞLATTI!...

Donald Trump, Kasım Seçimlerinde Aday

Trump'a suikast girişimi

ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI VE SİYASET BİLİMCİ İSMAİL CİNGÖZ YAZDI: "5 TEMMUZ 2009 URUMÇİ KATLİAMI"

Gazetecilerin Diaspora Faaliyetlerine Destek Kamu Birliği Başkanı Fuad HÜSEYİNZADE Yazdı: "Azerbaycan Gerçekleri"

ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI VE SİYASET BİLİMCİ İSMAİL CİNGÖZ, "ŞUŞA BEYANNAMESİ TÜRKİYE-AZERBAYCAN İLİŞKİLERİNİ ÜST SEVİYEYE ÇIKARTMIŞTIR"

Resul DAĞSARAY SDE İçin Yazdı: "İran'da Cumhurbaşkanlığı Seçimi; Güç Oyunlarında Yeni Bir Cephenin Defakto Olarak Tanımlanma Sahnesi"

Gazeteci Yazar Mesut Haray Yazdı: "Güney Azerbaycan Milli Hareketi: Özgürlük, Adalet ve Ulusal Devlet Hedefiyle Mücadeleye Devam"

ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI VE SİYASET BİLİMCİ İSMAİL CİNGÖZ İSRAİL'İN OLASI LÜBNAN SALDIRISI HAKKINDA ÖNEMLİ DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 5 5 0 0 13 15
2.Fenerbahçe 5 4 0 1 11 13
3.Beşiktaş 4 3 0 1 6 10
4.İstanbul Başakşehir 5 3 1 1 4 10
5.Eyüpspor 5 2 0 3 4 9
6.Samsunspor 5 3 2 0 3 9
7.Konyaspor 5 2 2 1 -1 7
8.Sivasspor 5 2 2 1 -1 7
9.Antalyaspor 5 2 2 1 -3 7
10.Göztepe 4 1 0 3 2 6
11.Kasımpaşa 5 1 2 2 -2 5
12.Rizespor 5 1 3 1 -10 4
13.Trabzonspor 3 0 0 3 0 3
14.Gazişehir Gaziantep 4 1 3 0 -3 3
15.Alanyaspor 5 0 2 3 -5 3
16.Bodrum FK 5 1 4 0 -5 3
17.Kayserispor 3 0 1 2 -1 2
18.Hatayspor 5 0 3 2 -5 2
19.Adana Demirspor 5 0 4 1 -7 1

YAZARLAR