Gökalp ŞENTÜRK


YANARIM YANARIM DA… GEÇMİŞE DÖNÜP BAKIYORUM;

OYSA Kİ; -BİR DURUŞU OLMALI İNSANIN, -BİR BAKIŞI, BİR ANLAYIŞI, -BİR AŞKI, BİR DAVASI OLMALI.


Bizim Türk Parası ile “On para” etmiyenler ve  “hindi gibi kabarık” büyüklük taslayan fırıldaklar” için ne kadar çok yormuşuz kendimizi...

OYSA Kİ:
-BİR DURUŞU OLMALI İNSANIN,
-BİR BAKIŞI, BİR ANLAYIŞI, 
-BİR AŞKI, BİR DAVASI OLMALI.

Ömürleri… Devlet Bahçeli ve MHP düşmanlığıyla geçmiş, gezmedik parti bırakmamış, siyasi rakipten ziyade 12 Eylül öncesi abilerimizi  hedef gösteren sürekli düşmanlarımızın safından bize saldırmış bu kişilere,
“Ülkü Devi” muamelesi yapılması akıl tutulmasıdır.

Bunların bazıları beş-on parti değiştirseler de, MHP aleyhinde kullanılırken bile mevcut bulundukları parti yerine “Eski MHP’li, Ülkücü Bakan, Ülkücü Efsane” sıfatları verilmesi şühedalı ve dualı kutlu harekete hakarettir.

MHP hangi noktada durduysa, 
bunlar bugüne kadar hep karşısında durmuşlar, “MHP başarısız olsun” diye her türlü düşman oluşumda yer almışlar, MHP hakkında akla-hayale gelmeyecek kara propaganda yapmışlardır.

“BİR ZAMANLAR” Ülkücü Hareketin kibirli ağabeylerine deriz ki;
-Attığınız taş ürküttüğünüz kuşa değdi mi?! Bir köşede, küçük bir vakıf odasında otursaydınız, gelen giden gençlere çay ikram edip hatıralarınızı, Dokuz ışığı ve Dündar Taşer’in büyük Türkiye’sini anlatsaydınız ve genç ülküdaşlarımızın “tecrübeli abisi” olsaydınız daha şık ve daha doğru, faydalı, itibarlı olmaz mıydı?!

OYSA Kİ;
-BİR DURUŞU OLMALI İNSANIN,
-BİR BAKIŞI, BİR ANLAYIŞI, 
-BİR AŞKI, BİR DAVASI OLMALI.

Daha ilk kelamında dava cehaleti ortaya çıkan, ezberlediği cümleleri yüksek ses tonuyla söylemeyi marifet sanan,hak hukuk bilmez, tarih okumaz , ilmihalden ve gıybetten habersiz, dava, düstur bilmez zübüklerin hal ve hareketlerini okul yıllarımda tasvip etmezdim.

Çünkü…Ucuz insanların üstüne kurulan hayaller, size pahalıya patlar. Çünkü ucuz insanların dünyası başka. Değer yargısı olmayanlara değer yüklemenin suçlusu bizleriz.!

Bu yüzden deriz ki;
Türk Devlet Geleneğinden ve teşkilat terbiyesinden uzak, tarihin hangi devrinde olursa olsun, köküne yabancılaşan, devlet ve teşkilat terbiyesi nedir bilmeyen zevatın taş üstüne taş koyması, ufkun ötesini görebilmesi, sadece ham bir hayaldir.

Şühedalı ve dualu kutlu teşkilat Ulu Çınar Üç Hilale ihanet etmiş nankör, fitne, fesat münafıklar, ölmüşler üzerinden siyasi çıkar sağlamaya uğraşırken, bizde ölünün ardından bazı gerçekleri açıklamak zorunda kalıyoruz. Yoksa yeni nesli zehirliyecekler!

Yaşadığı yıllarda bulunduğu şehirde ülkücü şehitlerin kabirlerini bilmeyen bu ahde vefasızlar yüzünden tepki vermek zorunda kalıyoruz.

Son 35 yıldır gezmediği parti kalmayan bu kişiler öldükleri zaman:
-Ne hikmetse ölen körler bizde badem gözlü, 
-Keller sırma saçlı oluyorlar.

“Ülkücü kavramıyla” esasen hiç alakası olmayan ruhsuz biyolojik varlık olmaktan öteye anlam taşımadıkları hepimizce mâlumdur.

Her fırsatta söylediğim gibi…Yine üstüne basa basa söylüyorum ki;
-BİR KERE SATAN YİNE SATAR, 
YİNE SATAR, YİNE SATACAKTIR.

Kenardan cenaze namazını seyreden paşa torunları, bakanlar ve üst yöneticiler kendileri gibi yaşayanların mahallelerine göç ettiler.

Oraya verebilecekleri hiç bir değere sahip değiller.

Taşındıkları mahallenin rengini alacaklar ama oraya “milli ve kişilik zayıflıkları” sebebiyle hiç bir renk katamayacaklar ve zamanla gördük ki katamadılar.

Çünkü dava adamı değiller.!

Rahmetli Osman Yüksel Serdengeçti’nin dediği gibi;

“Dava adamı sofraya yürür gibi idam sehpasına yürür.!” Bunlar da nerdeeee.!

Sadece insani vazifemizi yaparak “rahmet diledik” diye yapılanları unuttuk zannedenler “yaptıklarından fazlasını yıkanları” unutmuş değiliz.

Dolu dolu yaşanmışlığın tecrübesiyle biliriz ki; ÜLKÜCÜNÜN HEYECANI…
UNUTMAYA MANİDİR.

Ülkücü hafıza hem yanılmaz hem de unutmaz.!

Onlarla ilgili gönlümüzdeki bütün HAFIZA İZLERİNİ SİLİP üzülmek yerine “temizlendiğimiz” için SEVİNMEMİZ İCAP EDER.

Çünkü bugün ülkücü olmayanın dün ne olduğunun önemi yok. Yaptıkları  zehirli faaliyetler kutlu harekete nazlı Üç Hilal’e zarar veriyorsa siz bizden değilsiniz.!

Birde olaylar karşısında evinin camını taşlayanlara “kalben buğz” eden imanın en zayıf noktasını tercih edenler var ki üzülmemek elde değil.

Partinin hangi makamında olduğunuz ve bazen liderin yanında verdiğiniz pozlarınız bizim için önemli değil.

Er meydanında takınacağınız “adam” gibi tavır ve diklenmeden dik tavır ve duruşlar bizi ilgilendirir.

Ancak imanın en zayıf davranışı olan “kalben buğz” etmeyi tercih ediyorlar. Vah ki vah.! Hadi gel de ZİYA PAŞA’ya hak verme;

“Pek rengine aldanma
Felek eski felektir,
Zira feleğin meşreb-i
Nasazı dönektir.!”

Durumunu çıkarına göre ayarlayan bazı siyasi bukalemunlar var ki şühedalı, dualı kutlu Üç Hilal’in “dışında” olmaları daha hayırlı olmaktadır ve olmuştur.

Çünkü bu kutlu dava gönül davasıdır; makam, menfaat işi değildir.

Sadakat, sevginin muhabbetin mayasıdır. Fikri mayası bozuk olanın sevgisi şaibelidir, çökmüştür. Allah sadık ve sıddık kullardan olmayı nasip etsin. Ülkücü gönüllerden düşürmesin.

Çünkü aynı dili konuşanlar değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşır.

Biz kimseyi yarı yolda bırakmadık. Kişi menfaatinin bittiği noktada, durakta indi.! Bu kişiler mevki ve makamları ne olursa olsun dava adamları değillerdi.

Dava adamı olsalardı her gittikkeri yerlerde devamlı çıktıkları başta halk tv gibi  kanallar da, ekranlar da ulu çınar Üç Hilal aleyhinde konuşmazlardı.

Kimi rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş’in döneminde, kimi Lider Devlet Bahçeli döneminde her türlü operasyona girişerek MHP’yi ele geçirmeye çalıştı.

Bunu başaramayanlar savrulup oraya buraya dağıldı.

Biliriz ki bu tip siyasetçiler çiğ kişilikli, hazımsız, kompleksli olurlar.

Çevrelerindeki kalabalıklar arttıkça egoları daha çok şişer, ve kendilerini “SEÇİLMİŞ KİŞİ” zannetmeye başladılar ve sonunda şühedalı dualı Üç Hilal’den uzaklaştılar.

Devlet Bey’in dediği gibi “Biz, kendine eski ülkücü veya MHP’li diyerek, gittikleri yerin bir türlü yenisi olmayıp, İTİBARINI BİLE bu kutlu hareketin eskisi ve müsveddesi olmakla övünenlerin tuzaklarına düşmeyiz.”

Kimlerin kuru yaprak misali nerelere savruldukları artık bu saatten sonra bizi ilgilendirmiyor.

Bizim gülistanın gülü başka bahçelerde diken gözüyle bakılır. Kendi düşen ağlamaz.

SÖZÜN ÖZÜNÜ…BİLGE LİDER DEVLET BEY NE DE GÜZEL SÖYLER;
Bizim yol arkadaşımız;
“-Haram ve helâli bilen,
-Büyüğüne saygılı, küçüğünü koruyan, 
-Ülküdaşını kollayan, 
-Çizgisinde  net olan, 
-Vatan, Millet nedir bilen,
-Allah'tan korkup, kuldan utanan, fitne fesat işleriyle uğraşmayan ve...
-TEŞKİLATIN EMRİNDE OLANDIR.”

Yine Devlet Bey’in dediği gibi;
“Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Ne yaptığımızı, neyi amaçladığımızı, nereye varmak istediğimizi dar ufkuyla çürük ahlakıyla sorgulayıp dedikodu çarkında dönenler, yoldan çıkıp yolunu şaşıranlardır. Şunu bilmenizi isterim ki, yoldan çıkan davanın önünde engeldir. ‘BEN’ diyenler sinsi plan yapanlardır.”

Biz;
Ne yoldan çıkanlardan olacağız.
Ne de;
Yoldan çıkanların değirmenine su taşıyacağız.!

MHP, siyasette kutup yıldızıdır.
MHP; milletimizin kader çizgisinde bir istikbal kervanı, istiklal bayrağıdır.

Sırtlandığımız kutsal yükü “Kızılelma”ya götürmemize, taşıdığımız bayrağı zirveye çıkarmamıza hiç kimse, hiçbir beşer mani olamayacaktır.

Bayrağı lekelemeyecek, lekeletmeyeceğiz.

Nefislerini zirveye taşımaya mütemayil fitne erbabının, davamızın ismetini kirletmesine izin vermeyeceğiz.

Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve Cumhur İttifakı’nı her zaman doğru anlayan, doğru anlatan, ona her zaman sahip çıkan Türkiye sevdalıları hep var olacaktır.

Ve onlar her geçen gün daha da büyüyüp güçlenecek ve her türlü oyunu bozacaktır.

Çünkü bizler, varlık sebebimizin milletimizin geleceği olduğunun bilinci içerisindeyiz.

Çünkü bu toprakların kolay vatan olmadığının, milli birliğin kolay temin edilmediğinin farkındayız.

Bu nedenle de, ne engellerden yılarız, ne de mücadele etmekten yoruluruz.

İnsanlar gelir-geçer. Ancak kurumlar hele, hele kuruluş amacı "Türk Cihan hakimiyeti mefkuresi" olan ve Türk Devlet geleneğine bağlı kalan köklü teşkilatlar ilelebed KALICIDIR.

VEFA;
Yangın varken seçtiğindir.!Söndükten sonra seçsen ne yazar, vazgeçsen ne yazar.!

Yolumuz…
Ülkücü iradenin doğduğu, yeşerdiği, büyüdüğü, yaşandığı Rahmetli Başbuğumuzun iki büyük emaneti;
-Üç Hilal’li MHP ve Bozkurtlu Ülkü Ocakları ÇİZGİSİDİR…

Yine de deriz ki…
Ülkücülük EDEP üzerine inşa edilmiştir. Temeli Türk Töresidir. Türk Töresinde “kadim dosta” kötü sözler söylemek yoktur.! Hele de müşterek bir mazi var ise vefat haberleri bizi üzmektedir.

Bestekârı Cevdet Çağla’nın olduğu Türk Sanat Müziğinde çok sevdiğim HÜZZAM Makamında güzel bir şarkı var;

“Şu göğsüm yırtılıp baksan, 
dikenler aynı güldendir,
Şikâyet bilmeyen kalbim kanar 
hep aynı eldendir.”

“KİME NE SÖYLEYİM…KİME NE DEYİM…”

 

YENİ SALGIN ENDİŞESİ

RUS DIŞİŞLERİ'NDEN UNESCO'YA ÇAĞRI

AB'DEN YEŞİL VE GRİ PASAPORT SAHİPLERİNE ETİAS SEYAHAT İZNİ

İSRAİL GAZZE SALDIRILARINA ARA VERMEDEN DEVAM EDİYOR

DÜNYANIN EN YAŞLISI BREZİLYA'DA

HİZBULLAH GENEL SEKRETERİ KASIM: İSRAİL'İN AREŞKESE YÖNELİK HALLERİNE SABIR GÖSTERİYORUZ

GÜNEŞ SEDDİ PROJESİ

ŞAM HAVALİMANI'NDA ULUSLARARASI UÇUŞLARA START

AVRUPA'DA MADDE BAĞIMLILIĞINA İTİLEN BEBEK SAYISINDA ARTIŞ

YENİ YILIN İLK BM GÜVENLİK KONSEYİ TOPLANTISI YAPILDI

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 17 15 0 2 29 47
2.Fenerbahçe 17 12 2 3 26 39
3.Samsunspor 17 10 4 3 13 33
4.Eyüpspor 18 8 4 6 10 30
5.Göztepe 17 8 5 4 9 28
6.Beşiktaş 17 7 4 6 7 27
7.İstanbul Başakşehir 17 7 5 5 5 26
8.Gazişehir Gaziantep 17 6 7 4 -2 22
9.Kasımpaşa 17 4 4 9 -1 21
10.Alanyaspor 17 5 6 6 -2 21
11.Rizespor 17 6 8 3 -9 21
12.Antalyaspor 17 6 8 3 -11 21
13.Konyaspor 17 5 7 5 -6 20
14.Trabzonspor 17 4 6 7 1 19
15.Sivasspor 17 5 8 4 -7 19
16.Kayserispor 17 3 7 7 -16 16
17.Bodrum FK 17 4 10 3 -10 15
18.Hatayspor 17 1 10 6 -14 9
19.Adana Demirspor 17 2 13 2 -22 5

YAZARLAR