"Öz sevgi" ve "öz şefkat" kavramları, kişinin kendisiyle kurduğu ilişkinin temel taşlarını oluşturur
Öz Sevgi, kişinin kendini olduğu gibi kabul etmesi, değer vermesi ve sevilmeye layık olduğunu bilmesi, kendine karşı şefkatli, anlayışlı ve destekleyici olması demektir. İnsanın başarıları kadar hatalarını da kabul etmesi ve kendine karşı nazik olması öz sevginin bir göstergesidir.
Öz Şefkat, kendine karşı merhametli olmayı, zor zamanlarda kendinizi yargılamak yerine desteklemeyi ifade ederken hata yaptığında ya da zor bir durumla karşılaştığında kendine acımasızca davranmak yerine, kendini anlayışla karşılayabilmek demektir.
Bu iki kavram, kişinin içsel dünyasında barış, huzur ve sağlıklı bir benlik algısı oluşturur.
Öz sevgi, kendini sevmenin temelini atarken, öz şefkat bu sevgiyi besleyen ve sürdüren bir güç olarak karşımıza çıkar. Hayatta ne kadar başarılı, güçlü veya sevilen biri olursak olalım, içimizdeki en derin ihtiyaçlardan biri kendimize sevgiyle yaklaşmaktır. Ancak çoğu zaman kendimize karşı sert ve acımasız olabiliyoruz. Bu durum hem duygusal sağlığımızı hem de ilişkilerimizi olumsuz etkiler. Bu tür olumsuz durumları yaşamamak için dikkat etmemiz gereken en önemli konu Öz sevgi ve öz şefkattir.
Öz sevgi, insanın kendini olduğu gibi kabul etmesi, yargılamadan sevmesidir. Bu, kibir ya da bencillik değildir. Tam tersine, kendimize duyduğumuz sevgi ve saygı, başkalarına da aynı hisleri gösterebilmemizin temelidir. Öz sevgi, başarısızlıklarımızı, hatalarımızı ya da eksiklerimizi yok saymak anlamına gelmez; onları kabullenip, bir gelişim fırsatı olarak görmeyi içerir.
Öte yandan öz şefkat, kendimize zor zamanlarda destek olmaktır. Hayatta herkesin tökezlediği anlar vardır. İşte bu anlarda, kendimizi acımasızca eleştirmek yerine, bir dostumuza göstereceğimiz anlayışı ve şefkati kendimize göstermeliyiz. Şöyle bir düşünün: Yakın bir arkadaşınız bir hata yaptığında ona ne dersiniz? Büyük ihtimalle onu teselli eder, "Bu herkesin başına gelebilir," diyerek yanında olursunuz. Peki, aynı durumu kendiniz yaşadığınızda ne kadar anlayışlısınız?
Araştırmalar, öz şefkatin psikolojik dayanıklılığı artırdığını, stresi azalttığını ve mutluluğu artırdığını gösteriyor. Öz sevgi ve öz şefkat, içimizdeki eleştirel sesi susturmakla kalmaz, aynı zamanda kendimize inancımızı güçlendirir.
Peki, bu iki önemli kavramı hayatımıza nasıl dahil edebiliriz? Öncelikle, iç konuşmalarımıza dikkat etmeliyiz. Kendimize söylediklerimiz, başkalarından duyduğumuz eleştirilerden çok daha etkilidir. "Ben bunu yapamam" demek yerine, "Elimden geleni yapacağım" demeyi alışkanlık haline getirebiliriz.
İkinci olarak, kendimize zaman tanımalıyız. Hedeflerimize ulaşmak, alışkanlıklarımızı değiştirmek zaman alabilir. Bu süreçte sabırlı olmak ve küçük adımları kutlamak öz sevgiyi destekler.
Unutmayın, kendinizi sevmediğiniz bir dünyada kimseyi gerçekten sevemezsiniz. Kendinize şefkat gösterdiğinizde, bu sadece sizi değil, çevrenizi de olumlu etkiler. Öyleyse bugün kendinize bir iyilik yapın: Aynaya bakın ve şunu söyleyin, "Ben, her halimle değerliyim."
Kendinizi sevmeyi ve şefkatle yaklaşmayı ihmal etmeyin. Çünkü bu, kendi hayat yolculuğunuzun en güçlü yakıtıdır.