İletişim UZMANI Gazeteci Köşe Yazarı Ahmet ÜNVER

Tarih: 25.12.2024 19:26

YAVAŞLA – 2 –

Facebook Twitter Linked-in

 

Hayatı öylesine çok hızlı yaşamak istiyoruz ki! Birey olarak, nereye yetişeceğimizi ve ne yapacağımızı tam olarak bildiğimiz yok! Sadece çok hızlı yaşamak, her şeye anında sahip olmak ve her şeyi aynı anda yapmak istiyoruz! Neden acaba?
 

Hayat, öncelikle kendimiz ve çevremizdekiler ile bir YARIŞ olarak algılandığı için olabilir mi?!
İnsan olarak buna gücümüz yetebilir mi? İnsana verilen zaman ve ömür, buna izin verebilir mi ki?

Böyle bir koşturmaya ve yarışa, ne saatler, ne gücümüz, ne de bir insan ömrü yetebilir! Peki, bu kadar koşturmaca ve YARIŞ nedir? Nereye yetişeceğiz?!
 

Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah; Öncelikle İman ehli ve tüm insanlığa hitaben; Bu gidiş nereye, Akletmez misiniz, Şükretmez misiniz ve ne kadar az düşünüyorsunuz, buyurmaktadır?
 

Yaralatıştan gelen insan olmanın verdiği çevreyi dinlemek, izlemek, seyretmek ve onlardan dersler, hisseler çıkarmamız gerekir. İnsan diğer insanlarla iletişim kurmadan yaşayabilir mi?
 

İnsan için hayat sadece bir hisse değil midir? Hayat sadece hız değildir. Hayat sadece her şeyi aynı anda yapmak değildir. Hayat çevremizde buluna insanlar ile sadece bir yarış da değildir.
 

Her birey kendisine verilen saniyelerden, saatlerden, zamandan, ömürden sorumludur. İnsan olarak, zamanı ve ömrü daha sakin ve sükûnet halinde yaşayabilmek, Bireye Huzur getirecek; Birey ve Toplum, Barış ve selamet içinde, Mutlu olacaktır.
 

Sanayi sonrası topluma damgasını vuran, sürekli bağlantı içinde olmak arzusu, seçeneklerin bolluğu ve hız gibi unsurlar, hayatımızı derinden etkilemektedir!
 

Hayatı; Yavaş yaşamalı ve İçselleştirerek, hem iyi ve hem de dolu dolu yaşamalı! HIZ ve HAZ arasına çoğu şeyleri ya ıskalıyor ya da görmezden geliyoruz!
 

Hız ve haz, günümüz insanlığını mutlu edemiyor? Neden acaba? Bazıları için hayat sadece hız ve hazdan ibaret? İnsan doğasına aykırı olan sadece hız ve haz, bireyin mutlu olması ve huzura ermesi için yeter ve gerek şart değildir!
 

Bireyin iç barış ve huzura erebilmesi için Durup dinlenmek, dinlemek, anlamak, anlamlandırmak ve insanlarla ilişki halinde olması gerekir!
 

Çevrenin etkisi ile kendimizi kaptırdığımız hızlı hayat bireyi gerçek doğasından uzaklaştırıyor. Güçlü olmak için daha hızlı yaşama arzumuz, sonuçta bizi daha güçsüz kılıyor. Çevremizden aldığımız bütün mesajlar, acele etmezsek bir şeyleri kaçıracağımız uyarısını yapıyor.
 

İnsan olarak, kendimizi kaptırdığımız yeni alışkanlıklarımız hemen şimdi, daha fazla, daha hızlı yaşamak istiyoruz. Daha çok şeye aynı anda sahip olmak istiyoruz, fakat insan ömrü buna müsaade etmez ki.
 

İçine düştüğümüz hızlanma ve aynı anda birden fazla iş yapma takıntısı, işimizi, ilişkilerimizi, sağlığımızı, hayatımızı da olumsuz olarak etkiliyor. Daha etkin olmak için aynı anda birçok iş yapmak istiyoruz; hem daha verimsiz oluyor, hem de stresimizi arttırıyor. Sadece birey olarak hayat kalitemizi düşürüyoruz.
 

Aynı anda birden fazla iş yapma hevesi bireyi giderek daha nezaketsiz ve kaba insanlar haline getiriyor. Birlikte yaşadığımız, beraber çalıştığımız insanlara ilişki kurmanın ve onlara karşı da dikkatimizi vermenin olmazsa olmaz bir koşul olduğuna göre; Her insan kendisine değer verilmesini ister. Değerli olduğunu hissetmek ister!
 

Beraber çalıştığımız insanlara, onların gerçekten çok değerli olduklarını hissettirmenin en temel yolu, insanları gerçekten dinlemek ve hayatı da sadece biraz yavaşlatmakla mümkün olabilir.
 

Hayat sadece iş güç değildir. Hayat sadece koşturmaca da değildir. Hayat bir başka insanlarla yarış da değildir. Her birey kendi hayatından, kendi zamanından ve kendisine verilen ömürden sorumludur. Hayatı günün bir bölümünde dahi olsa biraz yavaşlatmak her bireyin ruhuna çok iyi gelecektir.
 

Sorumlu olduğumuz zamanı, hayatı ve ömrü daha sakin, daha sükûnetli, daha anlamlı ve anlamlandırmakla, daha huzurlu ve daha mutlu bir şekilde yaşayabilmek dileklerimle!
 

Hz. Peygamber (sav); Mümin cana yakındır. Başkalarıyla dostluk, ilişki ve iletişim kurmayan, kuramayan ve kendisiyle de dostluk, ilişki ve iletişim kurulamayan kimselerde hayır yoktur, buyurmaktadır.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —