Prof. Dr. Ali GÖKDEMİR


Zengin, Kültürlü ve Mutsuz Güzel: Bağdat

Zenginlikte yoksulluk olmamalı-varlık içinde yokluk olmamalı manasında, yaşanan trajedilerin yaraları sarılmalı, çoğulcu yapı kabul edilmeli, mutsuz insanlara ve Bağdat’ın güzelliğine mutluluk gelmelidir. Başlığı bu nedenle bu şekilde seçtim: Zengin, Kültürlü ve Fakat Mutsuz Güzel: Bağdat


  Irak Başbakanlığına bağlı Beytül Hikma (Bilgelik Evi) adlı Bilim, Entelektüel ve Kültür Kurumunun davetlisi olarak Bağdat’a gittim. Beytül Hikma, Abbasî Halifesi Harun Reşid tarafından 786 yılında kurulmuş. Binaları da kampüsü de, etkileyici-büyüleyici mimarisi ile dimdik ayaktadır.

İslam’ın Altın Çağı ve Yükselişinde Beytül Hikma’nın Rolü başlıklı Uluslararası Konferansa katıldık… Doç. Dr. Yıldız Sadettin Beyefendi ile hazırladığımız bildirinin başlığı “İslam’ın Altın Çağının Dinamikleri, Beytül Hikma ve Modern Uygarlığın Temel Unsurları” şeklinde belirlenmişti.

Abbasiler, 8.yüzyıldan 13.yüzyıla ,1258 yılındaki Moğol istilasına değin bilim, sanat ve edebiyatı esas alan uygarlığı yaratıp yaşatmışlar, dünyayı bilimle, kültürle etkilemişlerdir. Ömer Bin Abdülaziz, Mansur, Harün Reşid, Ma’mün, Abdurrahman, I. Hakem , Melihşah , Salahaddin Eyyübi bölge medeniyetine başlıca yön veren liderlerdir. Aslında dünya tarihi demek liderler tarihi demektir. Tarih komutanları, sultanları, şahları, padişahları, cumhur başbakanlarını anlatır. Savaşta, barışta, başarıda liderlerin izi vardır. Özcümle tarihin anlattığı her şey liderler ekseninde anlatılır. Başrol oyuncusu liderlerdir. Öylese slogan da motto da şudur: “Dünya Tarihi Liderler Tarihidir, Liderlerin Anlatımıdır.” Abbasîlerde böyledir, Selçuklu ’da böyledir, Osmanlı’da böyledir, İslamiyet’in doğuşu ve yayılmasında böyledir, Roma’da böyledir, Cumhuriyeti’nde böyledir. Felaketlerin, trajedilerin arka planında ya da ön planında da liderler vardır…

Abbasiler döneminde Mansür, Harün Reşid, Mamun devrimlere ve yeniliklere imza koymuşlar. Şam yerine; konumu, ticaret yolu, İpek yolu olması hasebiyle Abbasilerin başkenti Bağdat kabul görmüş. Bağdat bu stratejik konumuyla zenginliğin kaynağı olmuştur.

Abbasilerin kurup hayat verdiği Beytül Hikma kurumu başlangıçta ya da misyon olarak çeviriler alanında hizmet vermiştir. Yunan klasiklerinin çevirileri Arapçaya kazandırılmıştır. Süryaniler önemli roller üstlenmişler. Beytül Hikma akademik kadro istihdamında toplumsal çoğulculuktan yararlanmıştır. Hristiyanlar, Türkler ve Araplar liyakat esası ile istihdam edilmişler. Burada Çin ve Hint eserleri de çevrilmiş. Tıpta, matematikte, edebiyatta, inşaatta, mimaride, çeviride İslam Dünyasını lider konumuna getiren çalışmalara Beytül Hikma’da imzası atılmıştır. İslam uygarlığının mottosu Harun Reşid, Beytül Hikma da yapılan çalışmaları muhteşem tespiti ile şu şekilde ifade etmiştir: “Alimin mürekkebi, şehidin kanından daha mübarektir.”

Abbasiler döneminde bilim adamı olmak statüsü yüksek bir meslektir, iyi ücret ödenmektedir, çoğulcu yapıda liyakat esaslı istihdam vardır, büyük projelerde bilim adamlarına anlamlı ödemeler yapılmıştır, danışmanlar alimlerden oluşmuştur. Geliştirilen projeler, tüccarlar ve liderler tarafından finansal olarak desteklenirdi. Kalkınmanın, iyi yönetimin dinamosu; bilim, sanat, edebiyat ve matematikti. Abbasiler döneminde inşa edilen binalar bakım-onarımla hala ayaktadırlar, ayakta kalmasının dinamiği, mimarı tasarım, mühendislik matematiğidir. Beytül Hikma’nın felsefesinin merkezinde bilim vardır. Bu nedenle bilim ve yaşam, bilim ve ticaret, bilim ve toplumsal meseleler, çağının getirdiği bilgi gücünü merkez alarak entelektüel etkileşimli sağlamıştır. Bilim her zaman olduğu gibi insanlığın sorunlarını çözmek, yenilikler üretmek, nitelikli yaşam için eserler ortaya çıkarmak için var olmuştur. Beytül Hikma’yı yöneten ilkeler bugün de geçerlidir, inceleyip modern yönetime anlayışına ve özellikle kamu yönetimine kazandırmalıyız.
Beytül Hikma insanlığın yaşama dair ders alacağı büyük bir kampüstür. Beytül Hikma; gelişimi, işlevleri, üstlendiği misyonlar, fen, sağlık, sosyal ve sanat alanlarındaki çalışmalar göz önüne alındığında dünyanın ilk üniversitesi yargısına varmak yanlış olmaz. Zira Beytül Hikma da eğitim de, araştırma da, kamu hizmeti de vardır. Dünyanın ilk üniversitesi 1088 de kurulan İtalyan Bologna Üniversitesi olarak bilinmektedir. Halbuki Beytül Hikma 786 yılında, Bologna Üniversitesinden yaklaşık 300 yıl önce kurulmuştur. Dolayısıyla bir sonraki konferansta Yıldız Sadettin Hocayla ikonumuz şudur: “Dünyanın İlk Üniversitesi Beytül Hikma (786) Bağdat’tadır… 

Medeniyetimizin yaydığı bilim ışığının bilindik öğretilerin aksine bölgemizden yayılmasının farkına varmak bizi heyecanlandırdı. Şimdiden çalışmalara başladık, amacımız medeniyetimizin bilime büyük katkılarını kanıtlamak ve kanıtlayacağız…

Dr. Rıza Musavi başkanlığında oluşan konferans ekibi büyük bir başarıya imza attı. Dr.Rıza Musavi’ye “Beytül Hikma Universitesi” kurulmalı diye söz ettim 0lumlu baktı. Bu konferansın diğer bir önemli ayrıntısı da bizatihi Başbakan Muhammed Şiya Es-Sudani tarafından desteklenip himaye edilmesidir. Bu bir başlangıçtır. Beytül Hikma’nın mirasını gelecek kuşaklara taşıyacak Üniversitenin kurulması gereklidir. Beytül Hikma’nın kuruluşundaki tarihi misyonlar, kurulacak yeni devlet üniversitesine taşınarak 13 asır evvelin muhteşem yöntemi uygulanmalı ve geçmiş medeniyetimizin ihtişamı dünya hafızasına kazınmalıdır.

Konferansta İran, Irak, İtalya ve Türkiyeden (Bendeniz) bilim adamları vardı. Beytül Hikma’yı anlayabilmek ve anlatabilmek için uluslararası niteliğini geliştirmeliyiz.
Sunumumuzda Doç. Dr. Yıldız Hoca ile (Arapça’ya simültane çeviri yaptı aynı zamanda) Abbasi uygarlığının ve Beytül Hikma’nın genel özelliklerine yer vererek yeni uygarlığın unsurlarının ekonomi, demokrasi ve kültür olduğunu vurguladık. Irak’ın, özelde İslam Dünyasının genelde bu ölçütlere göre coğrafyada yeni uygarlığı inşa etmeye başlaması gerekir, geçmiş buna uygundur.

İktidara gelen gitmeyi bilirse, yerine gelmek isteyen yasal olmayan yollara başvurmayacaktır. Çağımız demokrasisinde iktidara seçimle gelip seçimle gidilmelidir. Hükümran ve onların yakın çevresi değil halk zengin olmalıdır. İktidara gelenlerin sloganı şu olmalıdır: “Ben değil halk zengin olacak”…

Aslında mevcut iktidar başarılı gidiyor, umarım devamı gelir ve halkın zenginliği yeniden tesis edilir. Özellikle toplumun dinamiğini oluşturan STK’lar güçlenmeli, eğitim yaygınlaşmalıdır.

Eski binaların, tarihi eserlerin mimarisi fevkaladedir, tarihin yorduğu yapılar biraz yıpranmışlar. Toplumsal anlamda kültürün yaşaması ve ekonomik alanda ise Turizm için, muhteşem maziye saygı için bakım-onarım şarttır. Binalar yenileri dışında çok katlı değildir. Yollar çift yönlüdür. Trafik biraz yoğun, toplu ulaşımda sıkıntılar var, gereksiz korna çalma hastalığı Bağdat’ta şaşırtıcı değil, şoförler sanki biraz sinirli.

Bir çok kentte olduğu gibi Elâzığ’da doğan ve Türkiye’de geçtiği şehirlerin kültürünü Irak’a taşıyan Dicle Nehri Bağdat’ı ikiye bölmüş diyebiliriz. 

Bağdat’ın altı da yüzeyi de zenginliklerle dolu. Altında malum petrol olsa da, asıl üstünde ürettiği muhteşem değerlerle kültürel zenginliği hissediyorsunuz. Tarihe meydan okuyup günümüze gelen eserleri görüpte etkilenmemek mümkün değil. Camiler, okullar, mimari olarak güçlü yapılar, çarşılar bütün muhteşemliğiyle ayakta. Müzeler eskiyi yaşatan mumya heykelleriyle dolu. Tek parçadan oyma sanatıyla yapılan ahşap resimler, canlandırmalar fevkaladedir. Beytül Hikma’dan, Dr.Kıyas Beyle gittiğimiz İmam Kazım Camii büyüleyicidir. İmam Ali ve 12 İmamın yaşamlarının dönüm noktalarını resmeden eşsiz portrelerini inceleyip yaşamı yeniden gözden geçirecek şekilde sarsılmamak elde değil. Ziyaretçiler görsellere ellerini ve yüzlerini sürerek dua ve korunma ritüellerini gerçekleştiriyorlar…

İmam Kazım Camii Kampüsündeki saat kulesi de çok dehşetlidir. Gece ışıkları kulenin görkemini ortaya çıkarıyor… Yapılardaki çini ve seramik, altın, ahşap detaylar eserleri paha biçilmez kılan türden. Kutsal yerlere ve değerlere azami değer verilmiştir. Aynı özen diğer turistik değerlere de verilmelidir.

İmam Kazım Camiinde ve olduğu yerleşkede unutulmaz acılar da resmedilmiş. Acıların da genetikleşip insanlıkla beraber sonsuzluğa yürümesi temin edilmiş oluyor.
Değerler, doğa, kültür ve inanç turizmi derken “Acıların Turizm’ini” de turizm ve ekonomi uğraşısına armağan edelim. Bu vesile, genetik acılar ve acıların turizmi kavramlarını da bilime ve sosyal hayata armağan ettiğimi düşünüyorum. Bir sosyal bilimci olarak Genetik bilimine de fiziksel, kültürel genlerden sonra genetik acılar kavramını hediye etmiş oldum… İyi işlenir ise Kerbela acıların turizminin zirvesi olacağına eminim..

Bir günümüzü, sayın Doç. Dr. Yıldız Hoca ve sayın eşleri Nefi Beyle tarihi değerleri görmeye ayırdık. Mumya heykeller fevkaladeydi. Bağdat sosyal yaşamını canlandırıp yansıtan müzede kahve falına bakan genç-bekar kızları, çay partilerini, hamam ritüelini, berberde tıraş ritüeli, eski çarşılarda alış-verişi sembolize eden dua seremonilerini, çay ritüelini, sofraları anlatan mumya heykeller eskiyi zaman tünelinden alıp getirmiş gibiydi. Müzede çok ilginç bir söze rastladım: “Bağdat’ta yaşayıp ölen insanlar, aslında bir cennetten bir başka cennete gitmiş olurlar.” Söyleyen Abu Amru Ibn Al-Ala’a’dır…

Bakım-onarım gereklidir. Değerler Envanterini çıkarıp değerler turizmini devreye alacak olan Irak ve Irak halkı petrolden daha çok gelir elde eder kanaatindeyim. Turizmin her türü mevcut… Kanımca sosyolojik kesim sakinleşmelidir. Farklı olan düşman değildir. Çoğulculuk gereklidir ve zenginliktir. Birbirini yok etme kültürü bırakılmalıdır, acılar saygıyla anılmalı ama kin olmamalıdır. Irak’ta herkese yetecek kadar refah unsurları vardır. Asıl yapılması gerekenler İslam’ın yükselişi, Abbasiler, Beytül Hikma ve İslam peygamberi Hz. Muhammed’in insanlığa esin kaynağı olmasıdır. Yüce Peygamberimizin Medine ve Mekke Göçü bölgeye nizam sağlamış, yönetimi uygar bir noktaya getirmiş ve İslam’ın, İslam Medeniyetinin yükselişinin öncüsü ve lideri olmuştur. Tarihimizde önemli örnek alınacak liderler de dönemler de mevcuttur…

Yeni bir uygarlık miladı başlatarak yeniden görkemli günlere doğru yürüyebiliriz. Zenginlikte yoksulluk olmamalı-varlık içinde yokluk olmamalı manasında, yaşanan trajedilerin yaraları sarılmalı, çoğulcu yapı kabul edilmeli, mutsuz insanlara ve Bağdat’ın güzelliğine mutluluk gelmelidir. Başlığı bu nedenle bu şekilde seçtim: Zengin, Kültürlü ve Fakat Mutsuz Güzel: Bağdat

 Halkın mutluluğu ve zenginliği için yer altında da, üstünde de değerler vardır. Gerekli olan, değerleri maddi zenginliğe dönüştürecek yönetim politikaları, yeni bir vizyon geliştirmektir. Bilim esas alınmalıdır. Konferans Başkanı sayın Dr. Rıza Es-Musavi’yi  4. Örgütlerin Yönetimi Uluslararası Kongresine Beytül Hikma’yı anlatması için davet ettim.

Aksilik olmazsa aramızda göreceğiz…

Doç. Dr. Yıldız Hocayla Türkmen Ocağını ziyaret ettik. Türkmen kültürünü yaşatıyorlar, oldukça kapsamlı kütüphaneleri var. Bağdat Üniversitesinden emekli bir Türkmen Profesör, Dr. Siham Zengi koordine ediyor. Kamu Yönetiminden emekli Ocak Başkanı Tahsin Hüseyin Dedeoğlu, zamanını Ocakta geçiriyor, her Türkmen’in sorunlarıyla birebir ilgileniyor. Türkmen Ocağı da Bağdat gibi; umutlu ve fakat geçmişin acılarını içtenlikle hissediyorlar… Duvarlarda Atatürk’ün güzel sözü asılı-yazılı: “Ne Mutlu Türküm Diyene…” Yanı sıra Türkmen Başkanlarının, hayatını kaybeden şehit Türkmen liderlerinin resimleri de var. Bunlar hüzünlü bir hava veriyor Ocağa… Velhasıl genetik acılar Türkmen Ocağında da canlı… 

Ayrıca Türkmen Ocağı ile ilgili ayrı bir yazı yazacağım…

Gezi gününün sonunda Doç. Dr. Yıldız Sadettin ve değerli Eşi Nefi Bey akşam yemeğine davet ettiler, 3 oğlu da katıldı… Mükemmel Bağdat yemekleri ikram edildi. Mehmet, Abdül Rahman ve Yusuf yüksek öğretimlidirler. Daha doğrusu Mehmet İnşaat Mühendisi, Abdul Rahman Veterinerlik okuyor, en küçük Yusuf mimarlık okuyacak. Öğretim üyesi olarak görev aldığım Arel Üniversitesi mimarlık bölümünün çok nitelikli olduğunu söyledim,  Yusuf’a bizde öğrenci olmasını önerdim, gelecek sanırım.. 

Çocuklar oldukça kültürlü, Anne-Babaya saygılılar… Türklük duyguları-bilinçleri yüksek. 3 kuşak üniversiteli bir aile, dolayısıyla üç kardeşimiz de entelektüel birey olacaktır… Spor da aramızda bağ oluşmasını sağlamış. Hoş olanı İstanbul kulüplerini destekliyorlar… 

Ben Milli Takımı destekliyorum deyince, tebessüm ettiler…

Bağdat Üniversitesi Diller Bölümünden Öğretim görevlisi Rabee A. Saleh Hoca ile entelektüel sohbet ettik ve beni havaalanına kadar uğurladı. Bütün içtenliğimle teşekkür ediyorum. Bizim kongrede Yıldız Hocayla birlikte görev yapacaklar…

Dört günlük Bağdat ziyareti anlamlıydı. Tanıştığımız hocalarla teması sürdüreceğiz. Türkiye’de ve Irak’ta etkinliklerde buluşacağız. Beni davet eden dostlara teşekkürler.

AVRUPA BİRLİĞİ DÖNEM BAŞKANLIĞI POLONYA'DA

İSTANBUL'DAN DÜNYA'YA MESAJ

YENİ YILDA GERÇEKLEŞMESİ BEKLENEN ZİRVELER

YENİ YILDA DÜNYA'YI BEKLEYEN SEÇİMLER

DÜNYA 2024 YILINDA NELER YAŞADI

YENİ YILI KARŞILAYAN İLK ÜLKE YENİ ZELANDA OLDU

İSMAİL HANİYYE HASSAS BOMBA İLE ÖLDÜRÜLDÜ

AVRUPA BİRLİĞİNDE BİR İLK

GÜNEY KORE'DE YAS İLAN EDİLDİ

AB'NİN YAPTIRIM PAKETİNE RUSYA'DAN YANIT

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 16 14 0 2 28 44
2.Fenerbahçe 16 11 2 3 25 36
3.Samsunspor 16 9 4 3 12 30
4.Göztepe 16 8 4 4 10 28
5.Eyüpspor 17 7 4 6 7 27
6.Beşiktaş 16 7 4 5 7 26
7.İstanbul Başakşehir 16 6 5 5 4 23
8.Gazişehir Gaziantep 16 6 7 3 -2 21
9.Antalyaspor 16 6 7 3 -8 21
10.Kasımpaşa 16 4 4 8 -1 20
11.Konyaspor 16 5 6 5 -5 20
12.Rizespor 16 6 8 2 -9 20
13.Trabzonspor 16 4 5 7 2 19
14.Sivasspor 17 5 8 4 -7 19
15.Alanyaspor 16 4 6 6 -3 18
16.Kayserispor 16 3 7 6 -16 15
17.Bodrum FK 16 4 10 2 -10 14
18.Hatayspor 16 1 9 6 -13 9
19.Adana Demirspor 16 2 12 2 -21 5
1.Galatasaray 16 14 0 2 28 44
2.Fenerbahçe 16 11 2 3 25 36
3.Samsunspor 16 9 4 3 12 30
4.Göztepe 16 8 4 4 10 28
5.Eyüpspor 17 7 4 6 7 27
6.Beşiktaş 16 7 4 5 7 26
7.İstanbul Başakşehir 16 6 5 5 4 23
8.Gazişehir Gaziantep 16 6 7 3 -2 21
9.Antalyaspor 16 6 7 3 -8 21
10.Kasımpaşa 16 4 4 8 -1 20
11.Konyaspor 16 5 6 5 -5 20
12.Rizespor 16 6 8 2 -9 20
13.Trabzonspor 16 4 5 7 2 19
14.Sivasspor 17 5 8 4 -7 19
15.Alanyaspor 16 4 6 6 -3 18
16.Kayserispor 16 3 7 6 -16 15
17.Bodrum FK 16 4 10 2 -10 14
18.Hatayspor 16 1 9 6 -13 9
19.Adana Demirspor 16 2 12 2 -21 5

YAZARLAR