Alper TAN

Tarih: 01.10.2025 18:01

ABD, İsrail ve Avrupa Kaybetti, Hamas ve Arkasındaki Güç Kazanıyor

Facebook Twitter Linked-in

Aksa Tufanı’nın başlamasının üzerinden iki yıl geçti. Gazze’de 65 bin şehit, İsrail’i çökertiyor, ABD’yi yalnızlaştırıyor, Müslümanları birleştiriyor, uluslararası zalim düzeni de yıkıyor. Nasıl mı?

7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı başladığından bu yana sürekli olarak bu savaşın Hamas-İsrail Savaşı olmadığını, Hamas’ın arkasındaki “Güc”ün, İsrail ve onun arkasındaki “Güç”le savaştığını yazdık söyledik. Her savaşın, siyasi, askeri ve diğer açılardan hedefleri vardır. Bu hedefleri bilmeden yapılan yorumlar yanıltıcı olur. Bu savaşı Hamas-İsrail Savaşı olarak görürseniz, “Gazze yerle bir oldu, Hamas 65 bin şehit verdi, 125 bin yaralı var, İsrail kazanıyor” şeklinde görebilirsiniz.

Bu savaşın hedefi çok büyüktü. Hedef, İsrail’in “çok güçlü” olduğu algısını yıkmak “mağlup edilebileceğini” göstermek, İsrail’i önce yalnızlaştırıp sonra parçalamak, İsrail’in arkasındaki küresel desteği bozmak ve sınırlandırmak, ABD, Avrupa ülkeleri ve İsrail’i destekleyen diğer devletlerin ilişkilerini etkileyerek İsrail’i “tecrit etmek,” ABD’nin “engellenemez süper devlet” olduğu mitini boşa çıkarmak ve nihayet İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yürürlükte olan “Modern Uluslararası Sistemi” dağıtmak ve sonlandırmaktı. Diğer çok önemli bir hedef de  iki asırdır dağınık olan Müslümanları da birleştirmekti.

Gazze, büyük savaşın küçük cephesi

Gazze, sözünü ettiğimiz büyük savaşın “sıcak çatışmalarının” sahnesi olduğu için genel olarak küresel boyutta dikkatler oraya odaklanıyor. Halbuki Gazze, devam etmekte olan büyük savaşın küçük bir cephesidir. Eşzamanlı olarak bütün dünyada korkunç bir “Siber Savaş” yapılıyor. Öte yandan devam eden savaşlardan biri de “Algı Savaşı.”

ABD ve İsrail algı Savaşını kaybetti

Devletler, kurumlar ve şahıslarla ilgili algılar (kanaatler) onların toplumda ve dünyada yerini belirler. Devletler, uyguladıkları siyasetler ve söylemlerle, medya, diplomasi ve halkla ilişkiler üzerinden imajlarını şekillendirirler. Dolayısıyla geleneksel medya ve sosyal medya, algıların oluşturulması hususunda etkilidir.

Bu konularda birazcık kafa yoran kişilere “Dünya genelinde haber ajansları, medya, sosyal medya ve algı oluşturan dizi, sinema ve eğlence sektöründe en etkili ülke hangisidir?” diye sorulacak olsa, çoğu insan “İsrail” veya “ABD” cevabını verecektir. Evet bu doğruydu ama artık değil. Nasıl mı?

2001’de başlayıp 20 yıl devam eden Afganistan Savaşı’nda 3.6 milyon insan şehit oldu. Bunların 100 binden fazlası çocuktu. 2011-2025 arasında Suriye’de bir milyona yakın insan hayatını kaybetti. 2022’den bu yana devam eden Rusya-Ukrayna savaşında, ABD Başkanı Trump iki taraftan, günde ortalama bin kişinin öldürüldüğünü söylüyor. Başka bir konuşmasında ise Trump iki taraftan 1.7 milyon kişinin öldürüldüğünü söyledi. Her ne kadar bu rakamlar sadece bir tahmin olsa da savaşın büyük tahribatını ifade ediyor. Burada dikkat çekmek istediğimiz husus başka.

Ukrayna savaşı niçin gündemde değil de Gazze sürekli manşetlerde?

Ukrayna hem halk hem de devlet bazında Yahudilerin çok etkili olduğu bir ülke. Şu anki Devlet Başkanı Zelenski de bir Yahudi. Gazze’de ve Ukrayna’da son iki yıldır eşzamanlı savaşlar devam ediyor. 7 Ekim 2023 Aksa Tufanı’ndan bu yana bütün dünyada sürekli olarak gündemin en önemli konusu Gazze’de yürütülen İsrail soykırımı. Ukrayna Savaşı ise dünya gündeminin hayli alt sıralarında. Üstelik Gazze Savaşı Ortadoğu’da, Ukrayna Savaşı Avrupa’nın göbeğinde devam ediyor. Gazze’deki savaş, Avrupa’yı, kucağındaki Ukrayna savaşından daha fazla yakıyor.

İsrail ve ABD o kadar yoğun bir mücadele vermesine rağmen Gazze’yi gündemden düşürüp Ukrayna’yı öne çıkaramadı. Bu son derece önemli bir gelişme. Bu durum, Batının algı savaşını kaybettiğini açıkça gösteriyor.

İsrail ve Batı “algı” üstünlüğünü yitirdi

İsrail’in arkasında modern uluslararası sistemin sahipleri var. Hamas’ın arkasında ise bu sistemi yıkıp yerine adil bir dünya düzeni kurmak isteyenler var. “Yeni Düzeni” kuracak olanlar “algı savaşlarını” son derece başarılı yürütüyorlar. Batı dünyasını, onların savaş enstrümanlarını kullanarak vuruyorlar. Batılı devletler, ellerinde tuttukları güçlü geleneksel medya ve sosyal medya şirketlerine rağmen Gazze’deki gerçeği örtemiyorlar. Yeni küresel savaşın en mühim noktalarından biri budur.

Yeni Güç, Avrupa ve ABD semalarında şov yapıyor

ABD ve Avrupa semalarında sürekli dolaşan, kime ait olduğu bilinemeyen “tanımsız” dronlar, halklarının ve başkentlerinin uykularını kaçırıyor. Bu konudaki korku ve acziyet her geçen gün derinleşiyor. Bu da günümüz savaş yöntemlerinin bir yansıması. Yeni Güç, kan dökmeden savaşıyor, başka bir ifadeyle, “savaşmadan (doğrudan sıcak savaşa girmeden) savaş kazanıyor.”

Batı dünyası sadece çatışma meydanlarında değil siber alemdeki savaşı da kaybediyor

Dünyada her gün binlerce siber saldırı oluyor. Birileri, Batının sürekli övündüğü bilim, inovasyon ve teknoloji konularında onlara ders verircesine operasyon yapıyor bir bakıma dalga geçiyor. Kedinin fareyle oynaması gibi oynuyor.

Öldürücü silahlar!

Eski sisteme karşı mücadele eden Yeni Güç, tahrip etkisi fazla olan savunma ve saldırı silahları üretiminde de Batı ülkelerini geçmiş vaziyette. Bu yazıda bu konuya fazla girmek istemiyoruz. Ancak ilerleyen süreçlerde bu hakikat daha kolay anlaşılacaktır.

6 Şubat ve 7 Ekim!

6 Şubat 2023 depreminde 11 şehrimiz yerle bir oldu. Enkaza dönüşen coğrafi alan Gazze’den 958 kat daha fazlaydı. 6 Şubat depreminde tahrip olan alan, 350.000 km², Gazze’nin tamamı ise 365 km². 6 Şubat depreminde, Gazze’de verilen şehitlere yakın sayıda insanımızı kaybettik.

Sayıların anlatamadığı şeyler!

Evet Gazze’de 65 bin masum insan şehit edildi, şehirler enkaza dönüştürüldü. Sayılar ve matematik üzerinden düşünürsek durum böyle. Fakat matematik her şey değil ve sayıların ölçemeyeceği konular var. Bu noktadan hareketle daha bütüncül bakmamız gerekir.

Kayıplar ve kazançlar

Şehitleri elbette geri getiremeyiz. Yaralıların ve gazilerin kaybettikleri uzuvlarını da takamayız. Fakat enkaza dönüşen şehirleri 5 yıl içinde eskisinden çok daha mükemmel yapabiliriz. Gazze nüfusu eskisinden daha kalabalık da olur. Yani Gazze kaybettiklerini bir şekilde telafi edebilir.

Peki İsrail ve destekçileri ne kazandı ne kaybetti?

İsrail ve destekçileri, milyonlarca ton bombalar yağdırarak on binlerce masumu öldürdü, Gazze’nin binalarını yıktı. Sadece Gazze’yi yıkmadı. İsrail, 1789 Fransız devriminin getirdiği “Batı değerlerini” ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan Birleşmiş Milletler (BM) düzenini de o bombalarla enkaza çevirdi. Netanyahu sayesinde artık Batının ürettiği, savunduğu, onlara üstünlük kazandıran bütün “evrensel(!)” değerler yerle bir oldu. Cahiliye devrinde putperestlerin, tapındıkları, helvadan putları, acıktıkları zaman yedikleri gibi Batı dünyası da sahip olmakla övündüğü “değerleri” Gazze Soykırımına destek vererek yedi. Bundan böyle savunabilecekleri bir değer kalmadı. Yani İsrail ve topyekün Batı, bütün değerlerini kaybettiler. En büyük kayıpları budur. “Eşitlik ve adaleti savunan” Batı, “soykırımı savunan” haydut devletler konumuna düştü.

Buna paralel olarak ekonomi, üretim, ticaret alanlarındaki üstünlüklerini ve siyasi avantajlarını da hızla kaybediyorlar. Bundan sonra daha hızlı kaybedecekler.

İsrail ve Batı dünyası ne kazandı?

8 milyar nüfusu bulunan Dünya’da, 7 milyar insanın kin ve nefretini kazandı. Kendi içlerinde kutuplaşma, ayrışma ve düşmanlıkları kazandı.

Hamas ve Filistin ne kazandı?

Hamas ve Filistin, onur savaşını kazandı. 7 milyar insanın sevgi ve sempatisini kazandı. Onu “terörist” zannedenlerin kalbini kazandı. İman sahibi bir avuç Mü’minin sabır ve gayretle ne büyük fetihler ve zaferler elde edebileceğini gösterdi. Gerçek/kutsal değerlerin, sahte değerleri nasıl silip süpürdüğünü ispat etmenin hazzını kazandı. Gazze’de bile bayrağını dalgalandıramazken dünyanın her köşesinde Filistin bayrağını dalgalandırmanın huzurunu kazandı.

Devam eden sis perdesi nedeniyle henüz görülemiyor olsa da Hamas ve Filistin, özgürlük ve bağımsızlığını da fiilen kazandı. Sadece bunun tescili kaldı. Müslümanca duruşun ve Müslümanca yaşamanın bedelini ödeyerek bunun şerefini kazandı.

Bu kayıp ve kazanç konusunu tek cümlede toplamak gerekirse, Hamas’ın kaybettikleri 5 senede geri kazanılabilir. İsrail ve destekçilerinin kayıpları 500 senede kazanılamaz. Hadisenin özeti budur.

Filmin sonuna bakın!

Trump’ın 20 maddelik Ateşkes Planı gündemde. Açıklanan planla ilgili kaygılar dile getiriliyor. Müslüman ülkelerle mutabık kalınan metnin sonradan habersizce değiştirildiği açıklandı. Nasıl olacağı anlaşılamayan maddeler var. Tabi bu planın, Trump ve Netanyahu ikilisi tarafından açıklanması bile başlı başına insanlarda güvensizliği artırıyor. Batıya güven duyulamayacağı kanaati son zamanlarda daha da güçlü. Bu plan uygulanabilir mi, uygulanamaz mı? İsrail sorunu konusunda bu güne kadar sayısız planlar ve anlaşmalar yapıldı. Hiç birinden sonuç alınamadı. Trump planının taktiksel bir adım olduğu anlaşılıyor. Bu plan sonrası gelişmeler İsrail ve ABD’yi daha zor duruma düşürebilir. 65 bin şehitten sonra ne Hamas ne de arkasındaki Güç, soykırımcı Netanyahu ve onu destekleyen Trump’a Filistin’i altın tepside teslim eder..

İsrail, 1967 yılında gerçekleşen Altı Gün Savaşı'nda Mısır, Ürdün ve Suriye'yi yendi. Ayrıca, Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Cezayir gibi diğer bazı Arap ülkeleri de dolaylı olarak çatışmalara destek verdi, ancak ana çatışma bu üç devletleydi. Yani, İsrail doğrudan üç devleti (Mısır, Ürdün, Suriye) askeri olarak 6 günde mağlup etmişti. Hamas’ı iki seneden bu yana yenemedi.

Yazının başından bu yana anlatmaya çalıştığımız gibi uluslararası dengeler hızla değişiyor. Meydana gelen küresel gelişmelerin hiç biri tesadüfen olmuyor. Tamamına yakını ustaca hazırlanmış ve kılı kırk yararak titizlikle uygulanan olaylar bunlar. “İyi-kötü bir sistem var. Bu da yıkılırsa dünyada kaos olur” diye kaygılananlar var. Merak etmesinler. Kaygılanacak bir durum yok. Dünyanın ekseninin değiştiğini bir müddet sonra herkes fark edecek ve anlayacaktır.

Mesele bitmiş değil. Taktik adımlar devam ediyor.

Filmin devamını hep birlikte takip edelim.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —