Batı dünyası, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurduğu o görkemli sömürü düzeninin son demlerini yaşıyor. Laiklik maskesi altında dini dışlayıp Haçlı ruhunu koruyan Avrupa devletleri ve ABD merkezli bu sistem, artık siyaseten tükenmiş, ahlaken çökmüş, ekonomik olarak iflas etmiş bir enkaz durumunda.
Üretim, inovasyon, teknoloji, savaş sanayi, kültür ve aile yapısı gibi her alanda çatırdıyor. 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı ve ardından İsrail’in Gazze’deki soykırımına verilen destek ile utanç verici sessizlik, bu çöküşün en net aynası.
Siyasi Çöküş
Batı’nın siyasi sahnesi, kaosun pençesinde. Avrupa Birliği, bir zamanlar barış ve refahın sembolüydü; şimdi ise iç çekişmelerle dağılıyor. Almanya’da AfD gibi aşırı sağ partiler yükseliyor, Fransa’da Macron’un otoriter yönetimi halkı sokaklara döküyor, İngiltere ise Brexit sonrası ekonomik ve siyasi istikrarsızlıkla boğuşuyor.
ABD deseniz, 2024 seçimleriyle iyice kutuplaştı; Trump’ın dönüşü, Demokratların zayıflığı ve Kongre’nin çaresizliği, sistemin çarklarını durdurdu. Liderler, halkın değil, silah ve finans lobilerinin kuklası. Batı demokrasisinin aslında, bir avuç küresel zenginin tiyatrosu olduğuna dair görüşler giderek daha fazla karşılık buluyor.
Ahlaki İflas
Batı’nın ahlaki çöküşü, Gazze’deki soykırım karşısında zirve yaptı. Öncesinde de zaten ahlaklı değillerdi ama imaj ve söylem gücünü kullanarak bu ahlaksızlığı gizleyebiliyorlardı. Artık gizleyemiyorlar.
Bugün ABD’yi, tecavüz suçundan dolayı 85 Milyon Dolar cezaya çarptırılmış ve çocuk tecavüzünden ceza alması beklenen bir sapık yönetiyor. Fransa hakeza..
7 Ekim 2023’te Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonu, yıllardır süren İsrail işgaline ve aynı zamanda arkasındaki devletlere bir isyandı. Hamas’ın arkasındaki güç, bu operasyonla Müslümanları birleştirmeyi ve küresel Siyonizm’i de yıkmayı hedefledi. Bu istikamette büyük bir ilerleme sağlandı.
Peki Batı ne yaptı? ABD, İsrail’e 2023’ten 2025’e dek 20 milyar doları aşan silah yardımı gönderdi; Avrupa ise ya destekledi ya da sustu. Gazze’de on binlerce masum sivil katledildi. Hastaneler, okullar bombalandı, açlık ve hastalık kol gezdi. ABD, veto yetkisini kullanarak BM Güvenlik Konseyi’nde ateşkes tekliflerini bile sürekli engelledi; Almanya ve İngiltere, İsrail’e silah sevkiyatını sürdürdü. Ama Avrupa Parlamentosu’nda Filistin bayrağı açılmasına bile müsaade etmediler. Bu iğrenç tutum, Batı’nın “insan hakları” masalını bitirdi. Haçlı ruhu, Siyonizm’e destekle hortladı.
Ekonomi İflas Ediyor
ABD’nin kamu borcu, 2025’te 36 trilyon doları geçti; faiz ödemeleri yıllık 1 trilyon dolara yaklaştı. Avrupa’da enerji krizi bitmedi; Almanya ve Fransa’da enflasyon, halkı marketlerde bile zorluyor.
Eurostat’a göre, 2024’te AB’de yoksulluk riski altındaki nüfus %22’ye ulaştı. Üretim deseniz, Asya’ya kaptırıldı. Avrupa’da fabrikalar kapanıyor, Çin imalat sanayinde lider.
İşsizlik, özellikle gençler arasında, umutsuzluğu körüklüyor; İspanya ve İtalya’da %20’yi aşan oranlar, geleceği karartıyor.
İnovasyon ve Teknolojide Gerileme
Batı, bir zamanlar teknolojinin kalesiydi. Ama 2025’te manzara farklı. Çin, yapay zeka ve 5G/6G teknolojilerinde lider; Huawei ve Tencent, Batı’yı geride bıraktı. Silikon Vadisi, hala güçlü görünse de, inovasyon hızı yavaşladı. Avrupa ise GDPR gibi regülasyonlarla kendi teknolojik gelişimini boğuyor.
ABD ve Avrupa, yapay zeka etiğini tartışırken Çin üretime geçti. Batıdaki bu gerileme, ekonomik ve askeri üstünlüğü de tehdit ediyor.
Savaş Sanayi ve Stratejik Zayıflık
Batı’nın savaş sanayi, hala devasa görünse de Ukrayna savaşından yeterince ders alınmadı; 2022-2025 arası ABD ve NATO’nun silah stokları eridi. İsrail’e gönderilen F-35’ler ve Patriot’lar, bu açığı kapatamıyor.
Kültürel ve Ailevi Yozlaşma
Batı kültürü, bireyciliği kutsarken toplumu unuttu. Hollywood’un sahte özgürlük masalları, sosyal medya bağımlılığıyla birleşti; gençler yalnızlaştı, aileler dağıldı. Avrupa’da doğum oranları 2024’te 1.5’in altına düştü; yaşlanan nüfus, göçmen karşıtlığını körüklüyor. ABD’de, aşırı doz uyuşturucu yani opioid krizi, sadece 2023’te 100 binden fazla can aldı; aileler çöküyor.
Batının ürettiği “özgürlük” insanlara “yalnızlık” getirdi. Cinsiyetsiz toplum dayatmaları, geleneksel değerleri yok ederken, tepki olarak aşırı sağ yükseliyor. Bu kültürel boşluk, Batı’yı ruhsuz bir kabuğa çevirdi.
Aksa Tufanı ve Soykırımın Gölgesi
7 Ekim 2023, Batı’nın maskesini düşürdü. Hamas’ın operasyonu, İsrail’in Gazze’ye vahşetini tetikledi. Bombardımanlarda, UNRWA verilerine göre 1.9 milyon Filistinli yerinden edildi, 16 binden fazla çocuk öldü. Batı, bu soykırıma ya açıktan destek verdi ya da sustu ve gözlerini kapattı.
ABD, İsrail’e koşulsuz silah ve fon sağlarken, Avrupa’daki liderler “İsrail’in kendini savunma hakkı” yalanını mütemadiyen tekrarladı.
Batı’nın Çöküşü, Kendi Eseri.
Küreselleşme tuzağı, finans kapitalizmi ve ahlaksız hegemonya, sistemi kemirdi. Siyasi liderler güvenilmez, ahlak iflas etmiş, ekonomi batık. Üretim Asya’ya kaydı, inovasyon geriledi, savaş sanayi tökezliyor. Kültür ve aile, bireycilikle eridi. Gazze’deki soykırım desteği, Batı’nın sonunu hızlandırdı; halklar uyanıyor, BRICS güçleniyor.
ABD Gaziler İdaresi'nin (VA) raporlarına göre günlük ortalama 18 kişi intihar ediyor. Günlük intihar sayısının günde 22 olduğuna dair ciddi iddialar da var.
Savaşlar Artık Batının Kalbinde
Geçmişte savaşlar ya Müslüman ülkelerde ya da Asya, Afrika ve Güney Amerika’da olur, Avrupa ve ABD ise bu savaşlardan keyifle istifade ederdi. Ukrayna Savaşı ile 2022’den itibaren sıcak savaşlar artık Avrupa’nın göbeğinde. ABD iç savaş tehlikesi ile karşı karşıya. Federal idare ile bazı önemli eyaletler arasındaki siyasi dil son derece düşmanca.
ABD, dikkatleri Karayipler ve Venezüella’ya odaklayarak Ortadoğu ve Asya’dan sessizce çekilmeye başladı.
Fransa, Afrika’nın tamamından tekme tokat kovuldu. Cumhurbaşkanı Macron 12.5 yıllık görevi döneminde 7. Başbakanı görevlendirdi. Ülkede artık siyaset dikiş tutmuyor.
Son gelişmelere bakılacak olursa Rusya-Ukrayna Savaşı, Polonya’ya da sıçrayacak gibi.
AB üyesi Macaristan’ın başbakanı Victor Orban “Ukrayna 3’e bölünecek, AB dağılacak” diyor.
ABD, Avrupalı “dostlarını” adam yerine koymuyor. Yarım düzine Avrupa liderini karşısına dizip talimatlar veriyor ve aşağılıyor. Aynı muameleyi Afrikalı liderlere de yapmıştı. ABD ve Avrupa ülkeleri korkunç bir güven ve güvenlik krizi yaşıyor. Bunun telafi edilebileceğine dair ne bir işaret var ne de siyasi bir potansiyel. Çöküş mukadder görünüyor.
“Onlar toplu olarak sizinle savaşamazlar; ancak müstahkem kaleler içinde veya siperlerin arkasından korka korka savaşırlar. Kendi aralarındaki çatışmaları ise çok şiddetlidir. Sen onları dışarıdan birlik içinde sanırsın; halbuki kalpleri darmadağınıktır. Çünkü onlar, akıllarını kullanamayan bir gürûhtur.”
Haşr Sûresi 14. Ayet.
Batı, kendi mezarını kazdı; tarih bunu böyle yazacak ve bu çöküş durdurulamayacak. Yeni bir dünya doğuyor, ama Batı bu dünyanın “kurucu” unsurları arasında olmayacak.
Fransa Genelkurmay Başkanı Thierry Burkhard bunu açıkça ifade etti. Komutan “Avrupalıları tehdit eden şey Rus tanklarından ziyade, Batı dışı alternatif bir düzenin kurulması ihtimalidir” dedikten sonra şöyle devam etti: “Bazı Avrupa ülkeleri güvenlik risklerini inkar etmeyi bırakmazlarsa Avrupa av olmaktan kurtulamayacak. Zayıflayan bir Avrupa, Batı'nın 200 yıldır damga vurduğu bir dönemden sonra yarın avlanan bir hayvan konumunda bulabilir.”
Son söz olarak şunu söyleyelim... Bundan böyle, günümüze kadar sömürülenlerin, ezilenlerin, mazlumların hesap soracağı, zalimlerin yargılanıp bedel ödeyeceği farklı bir döneme giriyoruz.
Kutlu olsun.