Fuat YILMAZER

Tarih: 06.07.2025 20:23

BİZDEKİ BAŞKANLIK SİSTEMİ FARKLIYDI.

Facebook Twitter Linked-in

Rahmetli babam devlet memuru idi. Evimizde başkanlık sistemi vardı. Ama bu başkanlık sistemi bildiğiniz gibi değildi. Evde ki komuta ve kontrol babama aitti lakin onunda müdahale etmediği alanlar mevcuttu. Örneğin dört kardeşlerin arasında ki sorun dinlenir haklı olan tespit edilir ve haklılık gerekçesi o kıt kültür birikimi ile izah etmeye çalışılır sonra barış sağlanırdı. Zaten sorun son noktaya gelene kadar esas sorumlusu olan annem ilgilenir, çözülmediği zaman babama havale ederdi.Tabi ki cezalandırdığı suç nevileri vardı onun affı yoktu. Burada bir gerçeği de açıklamak zorundayım. Dördüncü ve en küçük çocuğu kız kardeşimdi onu farklı tutardı ve bize de bunu sağlıklı şekilde aşıladı. Kısaca o torpilli idi. Hala üç erkek kardeşler olarak bizler ona kırmamaya özen gösteririz.

Bir kıymetlimiz daha vardı. Babamın en küçük kardeşi amcam. Kayın validesi ölürken rahmetli anneme “Onu kimseye bırakma sen büyüt” diye vasiyet ettiği için o da bizimle beraberdi. Bizleri okuttuğu gibi onu da okuttular. İyi bir Hukuk adamı oldu. Ağır Ceza Reisliği yaptı. İyi bir kardeş ve amca oldu. Yakın zamanda da rahmetli oldu.

Babam komuta kontrol kendinde olmasına rağmen evin bütçesine hiç karışmazdı. Onun tek sorumlusu rahmetli annemdi. Demek ki başarılı görmüştü ki yetkisi rahmana kavuşana kadar devam etti.

Herhangi bir ihtiyaç talebimiz olduğunda annemden “babanız aylığını alsın o zaman bakarız” cümlesini çok duyduğum için “aylığın” maaş karşılığı bir kelime olduğunu sonradan fark ettim. Evimiz kira idi. Alınan aylıkla (maaş) geçimimizi temin ederken dört artı bir çocuk okutmak nasıl oluyor diye düşündüm. 1960 lı yıllarda ekonominin ve fırsat eşitliğinin oranının şimdi ki gibi tabanlarda olmadığı sonucuna vardım.

2025 en düşük emekli maaşı 16.880 TL iken açlık sınırı 26.115 TL olması endişe verici buldum.

Şunu unutmamak lazım, bulunduğun yerde Ölçme-değerlendirmeyi doğru yapamazsan yönettiğin kitleyi de iyi yönetemezsin. Doğru ve dürüst ölçü, sağlam veriler kazandırır. Bundan başkası ancak insanın kendini aldatması sonucunu getirir.

Her yerde olduğu gibi ekonomide de adaletin, hak çizgisinin bulunması gerekir.

2025 yılında, en küçük devlet memuru maaşı 50.503 TL. En düşük emekli memurun maaşı 22.671TL. SSK emeklilerinin en düşük maaşı 16.880 TL.

Bu parayla veli kendi geçimini temin edemez ki çocuklarını ve emanet olan kardeşini okutabilsin.

Son zamla Milletvekili maaşı 229.676 TL oldu. Emekli milletvekili olur mu bilmiyorum ama bizde var. Maaşları da 149.121 TL oldu.

Sayın Cumhurbaşkanının maaşı ise basından edindiğim bilgiye göre 252.227 TL Cumhurbaşkanlığı+ emekli milletvekili aylığı 149. 121TL = Toplam 411.800TL. Tabii ki sorumluluğa karşı ücret farklılıkları olacaktır ama önemli bir yekûn tutan halkın durumunu da görmek gerekir.

Nefes Gazetesi yazarı Mehmet Yılmaz eski Türkiye’de bunlar yoktu başlıklı yazı kaleme almış. İç başlıklarını sıralarsak tane ile Kiraz yoktu, Dilimle Karpuz yoktu, Çöpleri karıştıran insan bulamazdınız, askıda ekmek yoktu. Sayın Mehmet Yılmaz’ın bunları uzatmasına gerek yok şimdi küçük bir devlet memuru maaşı ile dört çocuk okutabilir mi?

Taha Akyol’da 04.07.2025 tarihli Karar gazetesinde ki köşesinde şunları yazmış: “ Dün OECD de üye ülkelerin Mayıs ayı yıllık enflasyon rakamları açıklandı. Utandım. Türkiye’nin Mayıs ayındaki yıllık enflasyonu 35.4. (Bu not şahsımın. Tabi bu TUİK’ in açıklaması.) Eşi benzeri yok! Bizden hemen sonra Kolombiya geliyor, yıllık enflasyon yüzde 5.1’den ibaret! Ondan sonra Estonya ve Şili geliyor yıllık enflasyon 4.4’ten ibaret.”

Taha Akyol’ un dediği gibi bunun nedenleri araştırılmalı ama çağdaş bilim yolu takip edilmeli, hukuk işlevini görmeli, adaletin tadı herkes tarafında tadılmalı. Ahlakın önemi de unutulmamalı.

Daha iyiye, daha güzellere kavuşmamız dileği ile…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —